Açıkgöz’den kent gelişiminde ‘sanayi’ vurgusu
‘Güçlü şehir ekonomisi, hizmet getirir’
Edirne’de turizm ve tarıma verilen önemin sanayiye de verilmesi gerektiğini vurgulayan Edirne Sanayicileri ve İşadamları Derneği (EDSİAD) Başkanı İsmet Açıkgöz, gazetemize özel açıklamalarda bulunarak; “Ekonomi olmazsa şehir genişlemez. Bizim sanayimiz yok. Mutlaka bir üretime ihtiyaç var. Belirli bir nüfus olmadıktan sonra ekonomi yürüyemiyor. Bu nüfusun rakamı aslında 300 bin. 300 bin rakamına mutlaka erişmemiz lazım. İnşallah bu hızlı trenle birlikte gelecek. Sanayileşmeye hiç değinilmiyor. Yalnız turizmle kalkınan bölge olamıyor. Türkiye’de Sanayi alanları bakımından en fakir iller arasında Edirne görünüyor. Öncelikle sanayi alanlarının şehrin mücavir alanlarında uygun yerlerinde planlanması gerekiyor. Şehrin ekonomisi güçlü olur ise beklenen hizmetlerin gerçekleşmesi de o ölçüde kolay olur” dedi.
Edirne Sanayicileri ve İşadamları Derneği (EDSİAD) Başkanı İsmet Açıkgöz, geçtiğimiz günlerde katıldığı Edirne Belediyesi 2025-2029 Stratejik Plan Toplantısı’na katılarak, Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın’a Eskişehir örneği üzerinden Edirne’de sanayinin gelişmesi gerektiğini anlattı.
‘ESKİŞEHİR GİBİ DERKEN, EDİRNE GİBİ DENSİN İSTİYORUM’
Toplantıda konuşan Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, Edirne’nin de Eskişehir gibi örnek gösterilen bir kent olmasını hedeflediğini dile getirdi. Gencan Akın; “İlk ziyaretlerimden birini Eskişehir’e yaptım. Ayşe Başkan’la bir araya gelmeden önce şehirde yaklaşık 1,5 saat gezmeye doyamadım. O kadar muntazam, her şey yerli yerinde. Evet ben de bir muhalefet belediyesiyim. Ama olabilir, imkansızlıklar içerisinde imkan çıkarmak çok değerli bir şey. O yüzden ben de şehrimin böyle örneklendirilmesini istiyorum. Yani Eskişehir gibi derken, Edirne gibi de densin istiyorum. Avrupa’nın hemen yanı başında tarihiyle kültürüyle, değerleriyle, aydın, çağdaş insanlarıyla herkesin aklında güzel bir hikaye bırakan bir şehir yaratmak istiyorum. En azından görev başında olduğum süre boyunca hem yaptıklarımla hem de benden sonrakilere açtığım kapıyla, inşallah hep daha iyisini yapmak için mücadele eden bir süreç olur diye düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
AÇIKGÖZ’DEN EDİRNE PEYNİRİ ÜZERİNDEN ‘IPARD’ ÖRNEĞİ
Başkan Gencan Akın’a Eskişehir örneği üzerinden yanıt veren EDSİAD Başkanı İsmet Açıkgöz, 2006 yılında başlatılmış olan Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Programı’ndan (IPARD) Edirne’nin yararlanamadığına dikkat çekti. Açıkgöz; “Eskişehir örneğini Edirne için bir hayal olarak görüyorum ve stratejik plan çalışmalarını inceledim. Yaşanılabilir bir kent için neler yapılabilir? Stratejik planın konusu buydu. Ama bir de bunun ekonomi ayağı var. IPARD 2006 yılında başlatılmış bir proje; Avrupa Birliği Katılım Önesi Yardım Programı. Ama Trakya, bundan yararlanamadı. Türkiye’de 41 tane il bundan yararlanırken, biz faydalanamadık. Yani bu IPARD dediğimiz destek programı sayesinde, küçük bir örnek vermek gerekirse; Edirne Peyniri gerçekten beyaz peynire adını vermiş bir markadır. Ama Edirne Peyniri yerle bir oldu, Ezine Peyniri çıktı. Çünkü Çanakkale, Balıkesir, Kocaeli, Manisa, Ankara dahi bu desteklerden yararlandı, Trakya’daki 3 il yararlanamadı” şeklinde konuştu.
‘BİZİM SANAYİMİZ YOK, MUTLAKA ÜRETİME İHTİYACIMIZ VAR’
Eskişehir’de yıllardan bu yana yerleşmiş bir sanayi bulunurken, Edirne’nin sanayileşme konusunda Türkiye’nin en alt sıralarında yer aldığına dikkat çeken Açıkgöz; “Ekonomi olmazsa şehir genişlemez. Maalesef zenginlik olmadan bir şeyler yapamıyorsunuz. Bütçeniz var ama bütçenizde para olmazsa yapamazsınız. Bundan dolayı bu işin ekonomik tarafını da mutlaka ele almak lazım. Eskişehir’in stratejik planında vardı. Orada turizme nasıl katkı verileceği ve tarım hayvancılığa nasıl destek verileceği konusunda önerilerde bulunulmuş. Sanayi konuşulmuş, çünkü Eskişehirde sanayi yerleşmiş. Ama bizim sanayimiz yok. Yalnız başına çatal kaşıkla da tasarruflar artmıyor. Mutlaka bir üretime ihtiyaç var. Geçtiğimiz günler Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan bir Bakan Yardımcısı Edirne’ye geldi; Edirne, Nevşehir’le birlikte Türkiye’de en az sanayi tesisi lekesi olan yer. Edirne’de binde üç oranında bir sanayi lekesi var” diye konuştu.
‘EDİRNE’NİN NÜFUSU 300 BİN OLMALI’
Edirne’de ekonomik gelişim için kentin nüfusunun artması gerektiğine vurgu yapan Açıkgöz; “Para olmadan bu işleri yapamazsınız. Benim önerim şu; hayal ettiğiniz bir planınız olması lazım. Bu hayalin içerisinde nüfusun olması lazım. Belirli bir nüfus olmadıktan sonra ekonomi yürüyemiyor. Bu nüfusun rakamı aslında 300 bin. 300 bin rakamına mutlaka erişmemiz lazım. 2006 senesi Edirne için çok kritik bir sene; 2006 yılında Edirne, turizmin geliştirilmesiyle ilgili marka kent kapsamındaki 14 il arasına girdi. Marka kentle ilgili bugüne dek hiçbir çalışma yapılmadı. Ne yapılabilirdi? Edirne turizm bölgesi ilan edilebilirdi. Bir sürü yatırımcı buraya gelebilirdi. İşte bu şekilde Edirne’nin nüfusu artabilir. İnşallah bu hızlı trenle birlikte gelecek. Sonra 2006’da IPARD’dan yararlanamadık. Oradan da büyük bir kaybımız oldu. Bu arada devlet farklı bir anlayışla, korunması gereken çok yapımız olduğu ve bu yapıların da aslına uygun yapılamayacağı için aslına bıraktılar. Edirne’de turizme destek verecek o eski, tarihi yapıları, eserlerimizi zamana bıraktılar” ifadelerini kullandı.
‘TAKİP ETTİĞİMİZ KENTLER, ALDIKLARI TEŞVİKLERLE BİZLERİ SOLLADI’
Açıkgöz, toplantının ardından gazetemize özel açıklamalarda da bulundu. “2024-2029 döneminde Belediyemizin gerçekleştirmeyi düşündüğü yatırım ve hizmetlere yönelik yol haritası olacak planda, şehrin marka değerlerini koruyup güçlendirecek ekonominin temel direği tarım ve hayvancılık, üretim ve turizm konularında yatırımlara ağırlık vermesi, yapılacak sosyal hizmetlerin finans ayağının güçlenmesi için gerekli. Edirne gördüğümüz kadarıyla devlet desteklerinden yeteri kadar yararlanamadı. 2006 yılında çalışmaları başlayan Trakya Çevre Düzeni planında bölgemize tarım, turizm ve ticaret görevi yüklenirken 2006 da başlayan IPARD projesine Trakya kentleri bugün yeni dahil edildik. Takip ettiğimiz tarım kentleri aldıkları teşviklerle bizleri solladı. Markalarımızdan Beyaz peynire adını veren Edirne peyniri bu dönemde inişe geçerken IPARD projelerinden yararlanan kentler; Çanakkale, Balıkesir Konya Manisa bu konuda çok mesafe kat etti. 2006 yılında 14 Marka Kent projesi ile umutlandık. Turizm bölgesi ilan edilmeyi bekledik ama yalnızca Enez için bir destek geldi biliyorum. Hâlbuki mirasçısı olduğumuz imparatorluğun en nadide eserleri burada” açıklamalarında bulundu.
‘YALNIZ TURİZMLE KALKINAN BÖLGE OLAMIYOR’
Edirne’de sanayiye ayrılan alanın miktara dikkat çeken Açıkgöz; “Sanayileşmeye hiç değinilmiyor. Yalnız turizmle kalkınan bölge olamıyor. Mutlaka üretim yapmak gerekiyor. Sanayi Bakan Yardımcısın Edirne’yi ziyaretinde yapılan toplantıda Türkiye’de Sanayi alanları bakımından en fakir iller arasında Edirne görünüyor. Türkiye’de 78 milyon hektar alanın 23 milyon hektarı ekilebilir alan. Edirne il alanı 614500 hektar, Ekilebilir alan 311297 hektar, sanayi alanı 1056 hektar. Öncelikle sanayi alanlarının şehrin mücavir alanlarında uygun yerlerinde planlanması gerekiyor. Ayrıca Çevre düzeni planında Serbest Ticaret Bölgesi önerisi dikkate alınmalı. Şehrin ekonomisi güçlü olur ise beklenen hizmetlerin gerçekleşmesi de o ölçüde kolay olur” ifadelerine yer verdi.
Adem Batuhan SEVER
