Atıklara ‘sihirli’ dokunuş
‘Hayatım geri dönüşüm benim’
Edirne’de, pandemi döneminde zaman geçirmek için çöpten topladığı plastik, cam, tahta ve kağıt gibi atıklarla hediyelik eşya yapmaya başlayan 59 yaşındaki Ayhan Çatalkaya, aradan geçen 4 yılda bu hobisini ilerletti. Atık malzemelerden yaptığı hediyelik eşyaları çevresine hediye olarak veren Çatalkaya; “Hayatım geri dönüşüm benim. Evimden sadece çöpe girecek olan şey, evsel atıktır. Kesinlikle plastik ürün, cam ürün, tahta ürün, kağıt ürün atılmaz” dedi.
İstanbul’da özel sektördeki işinden 2020 yılında emekli olan 59 yaşındaki Ayhan Çatalkaya, covid-19 pandemisinin başlamasıyla birlikte evde daha fazla vakit geçirmeye başladı. Sıkıntısını gidermek için internette gördüğü bir videodan esinlenen Çatalkaya, geri dönüşüm malzemelerinden hediyelik eşyalar yapmaya başladı. Çatalkaya, hediyelik eşya yapımını zamanla hobisi haline getirerek, 2021 yılında Edirne’ye taşındıktan sonra bu hobisini ilerletti. Son 4 yıldır topladığı plastik, kağıt, cam ve tahta atıkları evinde işleyen Çatalkaya, Afrika bebekleri, biblolar, ve süs eşyaları haline getirerek çevresine hediye ediyor.
‘SİZİN ÇÖPE ATTIKLARINIZI DEĞERLENDİRİYORUM’
Çatalkaya, emekli olunca kendisine bir terapi, bir uğraş olsun diye bu işi yapmaya başladığını dile getirerek; “Emekli olduğum için kendimize bir terapi olsun, bir uğraş olsun diye geri dönüşümle Afrikalı bebekler yapmaya başladım. 4 yıldır yapıyorum. Çok da başarılı olduğuma inanıyorum. Bunları geri dönüşüm olarak, sizin çöp dediğiniz, atık dediğiniz, çöp tenekelerine attığınız kağıtlardan, okul defteri, kitabı, soda, gazoz şişeleri, konserve kapakları, aklınıza gelebilecek atık olarak değerlendirdiğiniz her şeyin çoğunu kullanıyorum” şeklinde konuştu.
‘KONU KOMŞU ATIK KAĞIT VE ŞİŞELERİNİ BANA GETİRİYOR’
Hobisini duyan yakın çevresinin atıkları çöpe atmak yerine kendisine getirdiğini söyleyen Çatalkaya, “Edirne’de çevre yapınca sağ olsunlar; konu komşu, çoluğunun çocuğunun okul defterini bana getiriyor. İçtiği soda şişelerini çöpe atmıyor, bana getiriyor. Bazen bir kahvaltıya, dışarıya bir yere gittiğimizde, çayır çimenin üzerinde görüyorum. Kenarlarda, köşelerde topluyorum bu şişeleri, koyuyorum, hiç utanmıyorum, etmiyorum, geliyorum onları burada değerlendiriyorum” diye konuştu.
‘GECE YATAKTAN KALKIYORUM, YENİ BİR ŞEY DENİYORUM’
Sosyal medya üzerinden gördüğü bir videodan esinlendiğini kaydeden Çatalkaya; “Sosyal medyayı araştırırken İtalyan bir kadının gazete kağıdından yapmış olduğu bir ürünü gördüm, çok beğendim. ‘Ben de yapayım hem bir uğraş olur’ dedim ve ilk böyle başladım. Sonra bunu nasıl geliştiririm, nasıl değerlendiririm diye düşündüm ve geliştirdim. Bu izlediğim İtalyan bayanın mesela şişe olayı yok. Sadece kağıt üzerine çalışıyor. Ben daha düzgün dursun, daha bir sağlam olsun, daha bir şekilli olsun diye şişe kullanmaya başladım. Bu tamamen kendi düşüncem. Alt tabanı mesela kağıt. Zor oluyordu, ellerimi çok yoruyordu, daha pratiğini bulayım derken konserve kapakları kullanmaya başladım. Bu şekilde kendimi geliştirdim. Gece kalkıyorum yataktan, yeni bir şey deniyorum. Mesela ilaç kutuları, şişe olsun, plastik olsun, onlarla küfeler yapıyorum, sepetler yapıyorum” ifadelerini kullandı.
‘HAYATIM GERİ DÖNÜŞÜM BENİM’
Çatalkaya, geri dönüşümün hayatının merkezi haline geldiğine vurgu yaparak; “Mesela pazarda çorap, atlet satılıyor. O çıkardığı jelatin poşetleri çöpten alıyorum. Hatta ‘Bunları atma, bir yere koy ben gelip alırım’ diyorum. Yaptığım ürünleri, tozlanmasın, topraklanmasın diye o poşetin içinde jelatinli ambalaj gibi kullanıyorum. Bu da bir geri dönüşüm. Hayatım geri dönüşüm benim. Evimden sadece çöpe girecek olan şey, evsel atıktır. Kesinlikle plastik ürün, cam ürün, tahta ürün, kağıt ürün atılmaz” açıklamasını yaptı.
‘AMERİKA’DAKİ BİR YARDIM KURULUŞUNA BİLE GÖNDERDİM’
Görenlerin yaptıklarına şaşırdığını söyleyen Çatalkaya, çevresinden çok olumlu tepkiler aldığını ifade ederek; “İstanbul’da bunu ilk başta yaptığımda su faturası yatırdığım yerde, birisine hediye götürüyordum, çok beğeniyordu. Dişçime gidiyorum, ona bir hediye götürüyorum. Bankaya gidiyorum, ona bir hediye götürüyorum. Böyle herkese dağıtıyordum ve çok hoşlarına gidiyordu. Edirne’de de pazar günleri üretici kadınlar için açılan pazarda bana da yer verildi. Bulgar vatandaşları, Yunan vatandaşları, yurt dışından gelenler de çok beğeniyorlar. Benim çocuk dijitalden biraz anladığı için yabancı bir site açtı bana. Orada Amerika Oklahoma‘ya bir yardım kuruluşuna yüklü olarak 2 kere gönderdim. Günde oturduğumda bir tane ya yapabiliyor ya yapamıyorum. Benim için bir terapi bu. Evimde oturuyorum, açıyorum dijital ekranımı, bir müzik açıyorum, oturuyorum bir tane zar zor 2- 2,5 saatte güzel bir şekilde yapıyorum” ifadelerine yer verdi.
‘HEPSİNİ HATIRA OLARAK SAKLAMAK İSTİYORUM’
Yaptığı bu işte eşine yardımcı olan Şehnaz Çatalkaya da bazı hediyelik eşyaları anı olarak saklamak istediğinin altını çizerek; “Onun bu tür malzemelerini toplamasında, odasını temizlemesinde, ürünlerine yardımcı oluyorum. Bazı ürünleri de zaten vermek istemiyorum. Çünkü onların hepsini bir hatıra olarak saklamak istiyorum. Bir çöp dahi benim için çok kıymetli. Çünkü orada bir emek var, bir üretim var” diye konuştu.
Adem Batuhan SEVER
