Büyük Zafer’in 102 yıllık destanı
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 26 Ağustos 1922’de başlayan ve 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz 102’nci yılı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, Edirne’de törenler eşliğinde coşkuyla kutlandı. Kutlama etkinlikleri kapsamında Atatürk Anıtı’na çelenk sunulurken, Edirne Valiliği’nde bayram tebrikleri kabul edildi. Atatürk Bulvarı üzerinde oluşturulan kutlama alanında gerçekleştirilen geçit töreni, vatandaşların büyük beğenisini topladı.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 26 Ağustos 1922’de başlayan ve 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz, Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’ndaki en büyük destanı olarak adını altın harflerle tarihe yazdırdı.
ATA’NIN HEYKELİNE ÇELENK BIRAKILDI
1926’da Zafer Bayramı olarak kutlanmaya başlanan bu tarih, her yıl Türkiye’nin dört bir yanında çeşitli etkinliklerle anılmakta olup, Edirne’de bu yıl da coşkuyla kutlandı. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama törenleri Atatürk Anıtı’na Edirne Valiliği, Garnizon Komutanlığı ve Edirne Belediyesi çelenginin bırakmasıyla başlarken, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler adına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Törene Edirne Valisi Yunus Sezer, 54’üncü Mekanize Piyade Tugay Komutan Tuğgeneral Muharrem Eminoğlu, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, CHP Edirne Milletvekilleri Baran Yazgan, Ediz Ün, siyasi parti ile kamu kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı.
VALİLİKTE TEBRİKLERİ KABUL ETTİLER
Kutlama etkinlikleri kapsamında Edirne Valisi Yunus Sezer, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Muharrem Eminoğlu ve Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, Edirne Valiliği’nde düzenlenen törenle bayram tebriklerini kabul etti.
CADDE BOYUNCA VATANDAŞLARIN BAYRAMI KUTLANDI
Törenler, Atatürk Bulvarı üzerinde hazırlanan kutlama alanında devam etti. Vali Sezer, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Eminoğlu ve Başkan Gencan Akın’ın cadde boyunca halkı selamlaması ve bayramlarını kutlamasıyla başlayan tören, Edirne Belediye Bandosu eşliğinde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti.
‘EŞİNE TARİHTE AZ RASTLANIR BİR ZAFER KAZANILMIŞTIR’
Törende 54’üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı adına günün anlam ve önemine yönelik konuşmayı yapan hava savunma Üsteğmen Eray Ülger, Türk milletinin Büyük Taarruz’da adeta yeniden dirildiğini ifade ederek; “Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına temel teşkil eden, 30 Ağustos 1922’de kazandığımız Büyük Zafer’in 102’nci yılını ulusça kutlamanın haklı gururunu yaşıyoruz. Asil Türk milleti, kahraman Türk ordusuyla birlikte, varlığına ve vatanına kastedenlere karşı, 102 yıl önce bugün, kahramanlık ve şeref dolu tarihinden aldığı kudretiyle, yeniden dirilerek, topyekûn bir varoluş mücadelesi sonucunda, eşine tarihte az rastlanır bir zafer kazanmıştır. Aziz yurduna ve bağımsızlığına kasteden işgal kuvvetleri karşısında safhası tek tek düşünülmüş, hazırlanmış ve yönetilmiştir. 1900’lü yılların başlarında meydana gelen büyük devletler arasındaki çıkar çatışmaları, dünyada gelişen fikir akımları, sanayileşme gibi gelişmeler sonucunda; Birinci Dünya Savaşı sonunda müttefiklerin aldığı ağır yenilgiler sonucu Mondros Mütarekesi imzalanmış, yurt edindiğimiz Anadolu toprakları, o dönemin büyük devlet ve onların maşaları tarafından işgal edilmiş, ayrıca tarihimizde kara bir leke olarak geçen Sevr Antlaşması da ulusumuza dayatılmıştır” dedi.
‘BÜYÜK ZAFER İLE DÜŞMANA SON DARBE VURULDU’
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ‘Ya istiklal, ya ölüm’ parolasıyla bağımsızlık meşalesini yaktığını kaydeden Ülgen; “İşgal güçleri, girdikleri her yerde, adeta tarihi kinlerini kusarcasına, kadınımıza, yaşlımıza, çocuklarımıza, dünyada eşine az rastlanır işkence, zulüm ve hakaretlerde bulunmuşlardır. İşte böylesine umutsuz görünün, üzerimizde kara bulutların dolaştığı bir ortamda Mustafa Kemal Paşa ve onun dava arkadaşları bağımsızlık meşalesini yakarak ‘ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla, aydınlığa giden yolu aralamışlardır. Bu bağımsızlık ve aydınlık mücadelesinin ilk hedefi, son neferine kadar düşmanı güzel ve kutsal vatanımızdan atmak şeklinde belirlenmiştir. Özellikle Sakarya Meydan Muharebesi de hedefimize ulaşmaya muktedir olduğumuzu, milletimizin istiklali, uğruna kanının son damlasına mücadeleye devam edeceğini ispatlamıştır. Artık dünyanın en kahraman, en savaşçı milletine düşen görev, düşmana son darbeyi vurmak olmuştur. Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutanlığı altında, Türk kuvvetleri düşmana beklemediği bir yerden taarruza geçerek, stratejik sahada düşmanı aldatmayı başardı. Avrupalıların 5-6 ayda geçilmez dediği Afyon mevzilerini 3 gün içinde geçerek, 30 Ağustos’a gelindiğinde düşman kuvvetlerinin önemli bir bölümünü imha etti. Bu büyük zafer ile düşmana son darbe de vuruldu. Ardından icra edilen takip harekatıyla da 9 Eylül’de düşman İzmir’de denize döküldü” şeklinde konuştu.
’10 GÜNDE 500 KİLOMETRE MESAFEYİ YAYA OLARAK VE SAVAŞARAK KAT ETTİLER’
Dünya tarihçilerinin de Büyük Taarruz’dan övgüyle bahsettiğinin altını çizen Ülgen; “Dünya tarihçileri Büyük Taarruz için şu ifadeyi kullanmışlardır; ‘Türkler, Mohaç Meydan Muharebesi’nden yüzyıllar sonra yine parlak bir imha muharebesi kazandılar.’ Bu muharebelerde Türk ordusu, çok kısa bir sürede kendisinden üstün düşman kuvvetinin büyük bölümünü imha ve esir etmiştir. Askeri açıdan bir diğer önemli husus da günün şartlarında bir ordunun 10 günde 500 kilometrelik mesafeyi yaya olarak ve savaşarak kat etmesidir. 30 Ağustos’un gerçek anlamını ve önemini Büyük Zafer’in ikinci yıldönümünde, Dumlupınar’ın Çal tepesinde yapılan törende, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği söylevde görürüz; ‘Hiç şüphe etmemelidir ki yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçan şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır.’ ‘Harpler, yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Meydan muharebesi, milletin bütün varlığı ile ilim ve fen alanlarındaki yükselmeleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle, kısaca bütün maddi ve manevi kudret ve faziletleriyle çarpıştığı bir imtihan meydanıdır.’ İşte kazanılan zaferi muhteşem kılan unsur, harbin; kadın, çocuk, yaşlı demeden, milletçe topyekün bir savaş olarak icra edilmiş olmasıdır” diye konuştu.
‘TÜRKLERİN MİLLETİYLE TOPYEKÜN OLARAK SAVAŞTIKLARI İSPATLANMIŞTIR’
Türk Ulusu bu meydandan da Ulu Önder’inin liderliğinde, alnının akıyla çıkmayı başarmıştır. Türk tarihine altın harflerle yazılan bu zaferin, günümüze kadar yansıyan çok önemli siyasi ve askeri sonuçları olmuştur; bu zaferle Türk ulusunun son neferine kadar yok edilmedikçe, Türk’ün istiklalinin elinden alınamayacağı, Türklerin yalnız askerliğiyle değil, milletiyle topyekün olarak savaştıkları bir kere daha ispatlanmıştır. Bugün dünyanın sayılı askeri güçlerinden birisi olan silahlı kuvvetlerimiz, her zaman, her yerde ve her şartta verilecek görevleri ifaya hazırdır. Milli egemenlik, milli şuur ve tam bağımsızlık esasına dayanan Atatürk ilkeleri, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Türk Silahlı Kuvvetlerimize rehber olmaya devam edecektir. Bu kutsal ve tarihi gün vesilesiyle, ulusça başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, dava arkadaşları ve aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad olsun” ifadelerini kullandı.
CADDE BOYU GEÇİT TÖRENİ ALKIŞ TOPLADI
Üsteğmen Ülger’in konuşmasının sonrasında Edirne Belediyesi Halk Oyunları ekibi tarafından gösteri sergilendi. Gösteriler 54’üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı, Edirne İl Jandarma Komutanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü gibi ekipler tarafından geçit töreni gerçekleştirilmesiyle sona ererken, vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gören geçit töreni alkış topladı.
Adem Batuhan SEVER