Cam tavanlar
Dün Edirne Belediyesi‘nin ev sahipliğinde düzenlenen “Yerelde Eşitlik Çalıştayı” ve “Toplumsal Eşitlik İçin Cam Tavanları Aşmanın Yolları” programına Edirne Çocuk Hakları Derneği’ni temsilen ve ayrıca üyesi olduğum Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden arkadaşlarımla birlikte katılım sağladık. Belediye Başkanları, yaklaşık yedi aydan beri kendi sorumluluk alanlarında gerçekleştirdikleri projeleri ve devam eden çalışmalarını bizlerle paylaşmaya çalıştılar.
Seçim öncesi ve seçim sürecinde de kadın olarak yaşadıkları engellemelerle nasıl mücadele ettiklerini de bazı başkanlar toplantıya katılan misafirlerle paylaştılar. Siyasette de kadın olarak yer almanın güçlüğü, maalesef diğer sosyal alanlarda olduğu gibi keskin ve zor. Yani toplumsal hayatta cinsiyet eşitliğini sağlayabilmek için, o görünmez Cam Tavanlar’ın kırılarak aşılması gerektiğini öncelikle kadınlarımız içsellemelidir ki, çocuklarına da daha güvenli bir kent ve ülke bırakabilsinler.
Dünya genelinde iki milyar kadın ve kız çocuğu herhangi bir sosyal korunma biçimine erişimden yoksun durumda. Ülkemizde ise bu oran erkek çocuklarda çok daha düşük iken kız çocuklarında yaklaşık olarak özellikle kırsal kesimde nüfusa oranla beşte iki düzeyine kadar çıkabiliyor. Katılım sağlayan bütün Belediye Başkanları kadın olduğu için, öncelikle çalışan annelerin çalışma hayatlarına daha bir gönül rahatlığıyla devam etmeleri için kreşler, oyun alanları açtıklarını ve açmaya da devam edeceklerini ifade ettiler.
Belediye Başkanlarının da söylediği gibi, hem anne olmanın hem de çalışma hayatında yer almanın zorluklarını yaşayan biri olarak kreşlerin ne kadar çok önemli olduğunu biliyorum ve arttırılmasını da canı gönülden destekliyorum. Ancak başta Edirne Belediyesi olmak üzere diğer Belediyelerde kreş sayıları elbette yetersiz, ama süreç içerisinde arttırılacağına inanıyorum. Çünkü asgari ücretle çalışan anne-babaların özel kreş ücretlerini ödemeleri hiç de kolay değil.
Ayrıca belediyeler tarafından açılan kreşlerin denetimi daha kolay olur. Bir de bütün kreşlerin çocukların güvenliği açısından kamera sistemiyle de takip edilmesi, bazı istenmeyen olayların önceden önlenmesine de katkı sağlayabileceği inancındayım. Bir de Belediye Başkanlarının uygulamaya koydukları, çalıştıkları iş yerinden görevleri gereği geç vakitte çıkan kadınların evlerine güvenli bir şekilde ulaşabilmeleri için toplu ulaşım araçlarının kadın yolcuları durak dışında evlerine en yakın noktada indirmeye başlamaları da çok çok kıymetli bir uygulama.
Burada benim gönlümden geçen, özellikle ikili eğitim yapan okullardan çok geç vakitte çıkan ve öğrenci servisine binmeyen öğrenciler için de bu uygulama yapılmalı. Yaklaşık bir hafta önce yaptığımız Edirne Çocuk Hakları Derneği toplantısında, ikili eğitim yapan okulların önlerinin çok iyi aydınlatılması önerisinde bulunmuştum. Ancak dünkü toplantıya katılım sağladıktan sonra oradan esinlenerek diyorum ki: “İkili eğitim yapan okulların önleri aydınlatılırken, aynı zamanda çocukların herhangi bir saldırı veya taciz yaşama olasılığına karşı acil yardım butonu da eklenmeli. Aynı şekilde, çocuk oyun parkları da hem çok iyi aydınlatılmalı hem de acil yardım butonu olmalı diye düşünüyorum. Biliyorum, Edirnemizde Emniyet Müdürlüğü’nün uyguladığı “Okul polisi” uygulaması da var. Ancak öncelikle çocuklar ve daha sonra da kadınlar için sokak aydınlatmalarının çok iyi olmasının ve acil yardım butonlarının konulmasının güvenlik açısından daha güvenli bir Edirne için ihtiyaç olduğuna inanıyorum.
Bir de güvenli bir şehir ve toplumsal cinsiyet eşitliği için çocuk ve kadınlara karşı yapılan sözlü ya da fiili taciz ve saldırıların faillerinin kanunlarımıza göre uygun ceza alması önemlidir. Çünkü bu konudaki kanunlarımız yeterli. Suç işleyen kişinin kanunlar çerçevesinde aldığı cezalarda iyi hal indirimi veya ev hapsi olmamalı, özellikle kadın ve çocuklara yönelik işlenmişse.
Yani var olan ceza kanunlarımız uygulandığı takdirde bu tür olumsuzluklarında önemli ölçüde önleneceğine inanıyorum. Hiçbir insanın, özellikle bir çocuğun başka bir insan tarafından tacize, tecavüze, saldırıya uğramadan özgürce yaşaması dileğiyle.
Sevgiyle kalın…