D E P R E M ASLINDA NEREDE OLDU?

-Ailede mi? Sayısını henüz bilemediğimiz kadar aile yıkıldı. Bir daha asla eski hayatları olmayacak. Eskisi gibi kahvaltıya birlikte oturamayacak, hep birlikte çayın şekerini karıştırışları bir savaş filminin kılıç şakırtısı gibi olmayacak. Bayramları, düğünleri asla eskisi gibi yaşanmayacak.

-Devlette mi? Yüzler, binler devlete küs gitti. Günler boyu soğukta, acı acına büyük bir umutla “Sesimi duyan var mı?” cümlesini bekleyerek ve duyamamanın hayal kırıklığı ve burukluğuyla gittiler belki de. Bu kadar yetişmiş insan gücü, evlat, vatandaş son bir umutla sesini duyuramadan gitti. Devletin, bürokrasisinin ve kurumlarının istenildiği gibi işlemediği ortaya çıktı. İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın düsturunun tweetlerde, duvar yazılarında kaldığı, devletin kulağına küpe olmadığı yaşanarak öğrenilmiş oldu.

-Ekonomide mi? Bu büyük felaketin muhasebesi henüz yapılamadı. Faturası, bedeli hesaplanmadı, önümüze gelmedi. Bulaşıkları yıkayarak kurtulamayacağımız kesin, garson ve korumalar tarafından tertemiz bir dayak yiyeceğimiz ortada. Belki de karın tokluğuna yıllarca o lokantada çalışacağız. Eskisi gibi sofradan istediğimizi yiyip, kahvemizi içip kalkamayacağımız aşikar.

-Bilimde mi? Bilim adamlarının, üniversitelerinin, meclis çalışma gruplarının, kurum ve kuruluşların hazırladığı yüzlerce sayfalık, onlarca raporun hiçbir şeye yaramadığı, okunmadığı ya da önemsenmediğini yaşayarak görmüş olduk. En azından bu konuda hemfikiriz. Bilimle inatlaşmanın binlerce yetişmiş insanımızın kaybına, ekonomi ve kalkınma alanında yıkımlara, ülkemizin birçok konuda en az elli yıl geri kalmasına neden olmuştur.

-Ahlakta mı? Geçen yirmi üç senede toplumun hafızasından hoş olmayan, bizlere yakışmayan bazı görüntüleri silemediğimizi de denize atılan çöpün tekrar kıyıya vurması gibi yüzümüze vurdu bu deprem. Enkazda yaşam savaşı veren insanların para ve eşyasını çalmak, başka şehirlerden soyguna gelmek, yardım getiren araçların önünü kesip gasp yapmak… Binaların çalınan çimento ve demirden çökmesi ile ahlakın bu davranışların hortlamasından dolayı çökmesi birbirinden pek de farklı şeyler değil diye düşünüyorum. Hatta birbirini tetikleyen komşu faylar gibi…

-Sağlık mı? Bina enkazından binbir güçlükle ve emekle saatler sonra çıkarılan canları dışarıda soğuk, salgın hastalıklar bekliyor. Suyun, tuvaletin böylesi büyük bir yıkımda hiç de hafife alınmayacak ihtiyaçlar olduğunu yüzümüze vurmuş oldu bu deprem. Midesine girecek bir lokma sıcak yemekten, üstüne giyeceği bir monttan daha önemli hale gelecek mikropların şehrin içme suyuna karışma ihtimali.

-Eğitim mi? Atanamayan – sözleşmeli saat ücreti ile geçimini sağlamaya çalışan öğretmenler sorununu çözememiş iken üstüne; yıkılan veya ağır hasarlı okullar, hayatını kaybeden öğretmenler ve öğrenciler, yarım kalan bir eğitim dönemi…

Bir daha sorayım;  D E P R E M ASLINDA NEREDE OLDU?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu