Eczacıları bekleyen ‘istihdam’ tehlikesi

Türkiye’de gerekli planlamalar yapılmadan çok sayıda eczacılık fakültesi açıldığına dikkat çeken Edirne Eczacı Odası Büyük Kongre Delegesi Ecz. Şükrü Ciravoğlu, eczacılık fakültelerinden mezun olan gençlerin tamamının istihdam edilmesinin mümkün olmadığına vurgu yaptı. Ciravoğlu; “Eczacılık mesleğinde de son yıllarda ciddi boyutta artan bir sorun haline geldi. Bu tamamen hesapsız, kitapsız, plansız, programsız işlerin sonucudur. Bugün itibariyle yaklaşık 55 tane akredite olmuş eczacılık fakültesi var. Devletin üniversiteleri var. Bunun yanında vakıf üniversiteleri var. Ayrıca özel üniversiteler var. Bir kısmı ticarete dökülmüş durumda. Öğretim üyesi bulmakta da zorlanıyorlar. Daha öğretim üyesi bulamadığı için açılmayı bekleyenler de var. Ortalama olarak bugün itibariyle yılda 4 bin kişi bu eczacılık fakültelerinden mezun oluyor. Böyle bir istihdam alanı, Türkiye’de mümkün değil” dedi.

ÖSYM tarafından 13 Haziran tarihinde açıklanan YKS yerleştirme sonuçlarıyla birlikte Türkiye’nin birçok yerinde bulunan üniversiteye yaklaşık 1 milyon öğrenci yerleşti. Trakya Üniversitesi’nde de bu sabah itibariyle öğrenci kayıt işlemleri başladı. Üniversitelere yerleşen öğrencilerin bir kısmı da eczacılık fakültelerine kayıt yaptırmaya başladı.

Edirne Eczacı Odası Büyük Kongre Delegesi Ecz. Şükrü Ciravoğlu, Türkiye’de gereğinden fazla sayıda eczacılık fakültesi açıldığına dikkat çekerek, ülke genelinde her yıl mezun olan 4 bin eczacılık fakültesi öğrencisine yetecek kadar istihdam alanı olmadığını vurguladı.

WhatsApp Image 2024 08 19 at 16.27.46 2 | Edirne Ahval Gazetesi
Eczacıları bekleyen ‘istihdam’ tehlikesi | Edirne Ahval Gazetesi

‘BÖYLE BİR İSTİHDAM ALANI, TÜRKİYE’DE MÜMKÜN DEĞİL’

Yılda 4 bin kişinin eczacılık fakültelerinden mezun olduğunun altını çizen Ciravoğlu; “Bu aslında ülkenin genel bir sorunudur. Birçok meslekte böyle bir sorun var. Ama eczacılık mesleğinde de son yıllarda ciddi boyutta artan bir sorun haline geldi. Bu tamamen hesapsız, kitapsız, plansız, programsız işlerin sonucudur. Devlet, okulları açarken ya da insan yetiştirirken o alandaki istihdamı ve ülkenin ihtiyacını göz önünde bulundurmak zorundadır. İleriye dönük perspektifini yapmak zorundadır. Bunu yapmadığınız takdirde yığılmalara neden oluyorsunuz ve sonuçta mağdur olan vatandaş oluyor. Bugün itibariyle yaklaşık 55 tane akredite olmuş eczacılık fakültesi var. Devletin üniversiteleri var. Bunun yanında vakıf üniversiteleri var. Ayrıca özel üniversiteler var. Bir kısmı ticarete dökülmüş durumda. Öğretim üyesi bulmakta da zorlanıyorlar. Daha öğretim üyesi bulamadığı için açılmayı bekleyenler de var. Dolayısıyla ciddi bir sıkıntı var. Ortalama olarak bugün itibariyle yılda 4 bin kişi bu eczacılık fakültelerinden mezun oluyor. Böyle bir istihdam alanı, Türkiye’de mümkün değil” şeklinde konuştu.

‘ECZANELER AYAKTA KALABİLME SAVAŞI VERMEKTELER’

Cirosu belirli bir seviyeye gelen eczanelere, ikinci eczaneyi açış izninin verildiğini söyleyen Ciravoğlu, Türkiye’de henüz bu seviyeye gelmiş çok sayıda eczanenin bulunmadığını dile getirdi. Ciravoğlu; “Sektörün en çok kullanılan alanı eczane açmaktır. Devlet hastaneleri, özel hastaneler ve ilaç sanayisinde de bir kısım istihdam imkânı var ama bu çok az bir sayıdır. Büyük çoğunluğu serbest eczanelerde ve halk eczanesi dediğimiz eczanelerde değerlendirilen mezunlar oluyor. Eğer yasa gereği eczanenin cirosu belli bir rakamı aştığı zaman eczaneler ikinci bir eczacıyı çalıştırmak zorundalar. Ama eczaneler henüz bu seviyeye gelmiş değil. Gelen var ama çok kısıtlı. Eczanelerin ekonomik yönden gelişmesi lazım ki Avrupa’daki gibi bir eczanede çok sayıda eczacı çalışsın, bir istihdam alanı yaratılsın. Ama şu anda mevcut eczaneler ancak geçim derdinde, ekonomik olarak ayakta kalabilme savaşı vermekteler. Dolayısıyla ikinci, üçüncü eczacıyı çalıştırma olanakları hiç yok” diye konuştu.

‘3 BİN 500’E 1 ECZANE AÇILABİLİYOR’

Aşırı eczane yayılımının önüne geçmek için nüfusa göre eczane kısıtlaması olduğunu vurgulayan Ciravoğlu; “Yeni mezunların, kendisinin eczane açması düşünüldüğünde; burada öncelikle bir kısıtlama söz konusu. 3 bin 500 nüfusa 1 eczane açılabiliyor. Bu, ülkedeki homojen dağılımı sağlamak için yapılmış bir yasal düzenlemedir. 2012 yılından beri bazı yerlerde aşırı eczane yayılmasının önüne geçmek için uygulanıyor. Eczanesi olmayan yerlerde de eczane açılması için de doğru düşünülerek çıkarılmıştır bir yasadır. Ama bu bir kısıtlamadır. Şehirlerin oranlarına göre bölünüyor ve kaç eczane açılacağı tespit ediliyor” ifadelerini kullandı.  

‘ECZANE AÇMAK İÇİN YAKLAŞIK 1 MİLYON TL GEREKEBİLİR’

Ciravoğlu, Türkiye’de ekonomi açısından gelinen noktada her eczacının eczane açmasının kolay olmadığının altını çizerek; “Ayrıca maddi olanak meselesi var. Bu, herkesin yapabileceği bir şey değil. Ancak bunu yapabilecek olanların tercih etmesi gerekiyor. Çünkü bunun net hesabı yok. Açacağınız yere göre de değişir ama eczane açmak için yaklaşık 1 milyon TL’ye yakın bir bütçe gerekebilir. Bugünkü Türkiye ortamında da bunu herkesin karşılaması mümkün değil. Çünkü demirbaşları, dolapları, bilgisayarları, iş yerinin eczane olarak hazırlanması, alacağınız ilaç ve ilaç dışı malzemeler var. İyi değerlendirmek, dikkat etmek gerekiyor. Ama vatandaş ne yapsın? Çaresiz, bir şeylerin peşinde koşturuyor. Bunları devletin organize etmesi ve buna göre toplumu yönlendirmesi lazım” açıklamasını yaptı.

‘HER ECZANE BUNU KALDIRAMIYOR’

Eczanede çalışmak için çok sayıda mezunun kendilerine iş başvurusu yaptığını ifade eden Ciravoğlu; “Eczane açabilmek için yeni mezun bir eczacının 1 yıl eczanede sigortalı olarak çalışması gerekiyor. Bu da her zaman mümkün olmuyor. Çünkü bunun da yasada ekonomik sınırı var. Asgari ücretin 1,5 katından az maaş veremezsiniz. Her eczane bunu kaldıramıyor. Çünkü eczaneler de gelirine göre personel istihdam ediyor. Söz konusu olan da 1 yıllık eleman. 1 yılı doldurduktan sonra gidecek. Kalıcı olmadığı için bu süre içinde o ücreti vermek, hem ekonomik açıdan zor, hem de idari açıdan insanların tercih ettiği bir şey değil. Böyle olunca da sabit eleman almaya karar veriyorlar. Burada bir tıkanıklık var. Çalışmak için eczane arayan yeni mezunlar var. Bize de geliyorlar, başvuruyorlar. Ama olanağımız yok” ifadelerine yer verdi.

‘EDİRNE’DE 80 ECZANE VARKEN, MEVZUATA GÖRE 51 ECZANE OLMASI GEREKİYOR’

Edirne’de de eczane fazlalığı olduğuna dikkat çeken Ciravoğlu; “Edirne merkezde yaklaşık 80 tane eczane var. Edirne’de şu anda eczane açılması mümkün değil. Mevcut bir eczaneyi devir alabilirler. Mevzuata göre merkezde 51 eczane olması gerekiyor. Mevzuat çıkmadan önce açılan eczaneler kazanılmış haktır. 1 defa devir veya nakil hakkı da var. 2012’de öğrenci olanlar da bunun dışında kaldı. Onlar da kazanılmış hakka sahip oldu” açıklamalarında bulundu.

Adem Batuhan SEVER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçerik korunmaktadır !!