Edirne’de yemek çok, tanıtım yok

‘Osmanlı mutfağına önce Edirneliler sahip çıkmalı’

Edirne’nin gastronomi ürünlerini yeterince tanıtılmayarak sahip çıkılmadığının altını çizen Edirneli turizmci, Türk Otelciler Birliği Edirne Temsilcisi Gökhan Balta, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde de yeşil etiketli coğrafi işaret alınan ciğer sarmanın adının, bu sebepten dolayı Edirne’yle anılmadığının vurgu yaptı. Balta, günümüzde payitaht şehir Edirne’de Osmanlı mutfağının hayata geçebilmesi için, yemeklere önce Edirnelilerin ve işletmelerin sahip çıkması gerektiğini kaydetti. Balta; “Sorun talepte. Talebin olabilmesi için de birincisi, şehrin kendisi sahiplenmek zorunda. Osmanlı mutfağı üzerine bir restoran açılırsa, ilk önce Edirneliler desteklemek zorunda. Siz ilk olarak kendiniz o yemeği yiyebilmelisiniz ki başkalarına gelen misafirlerine de ikram edebilesiniz” dedi.

Edirneli turizmci, otel işletmecisi ve ayrıca Türk Otelciler Birliği Edirne Temsilcisi Gökhan Balta, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yayınladığı bir paylaşımla, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, Edirne’nin de meşhur gastronomi ürünlerinden olan ciğer sarmanın yeşil etiketli coğrafi işaret aldığını açıkladı. Konuyla ilgili gazetemizin sorularını yanıtlayan Balta, Edirne’nin en büyük sorunlarından birinin gastronomi ürünlerini yeterince tanıtılmaması olduğunu vurguladı.

WhatsApp Image 2024 08 14 at 17.42.56 1 1 | Edirne Ahval Gazetesi
Edirne’de yemek çok, tanıtım yok | Edirne Ahval Gazetesi

‘POPÜLER OLAN ÜRÜNLER TERCİH EDİLİYOR’

Edirne tava ciğerinin fastfood tarzı bir ürün olduğundan dolayı sıkça tüketildiğine vurgu yapan Balta, ciğer sarma gibi diğer bölgeye özgü ürünlerin sürekli tanıtılmadığından dolayı adlarının Edirne’yle anılmadığını belirtti. Balta; “Edirne tava ciğeri ile ciğer sarmanın yapılışı açısından farkları var. Birisi fastfood tarzında bir ürün olduğu için hızlı yapılıp, hızlı tüketilen bir yemek ve günün her saati tüketilebilen bir yemek olduğu için de gelen misafirlerin tercih ettiği bir ürün haline geldi. Ama ciğer sarma dediğimiz zaman bu bir işlem gerektiriyor, bir zaman gerektiriyor. Tavaya atıp hemen pişen bir ürün değil. Esnaf lokantaları daha çok bunu kullanabiliyor. Daha çok olması gerekir, ama bunun için kapsamlı bir tanıtım da gerekir. Rahmetli Bahri Dinar, zamanında ilk olarak müzik yarışmasında tava ciğerini tanıtmasaydı, tava ciğeri de şu an olduğu popülerliğe sahip olamayacaktı. Bahri Bey gibi insanlar olmasaydı hiçbir zaman bu kadar tanıtılamayacaktı. Dolayısıyla diğer ürünlerin de çok iyi bir şekilde ve sürekli tanıtılması gerekiyor. Çünkü gelen herkes, ulusal bazda popüler olan programlarda bunu görmek istiyorlar” diye konuştu.

ciger sarma 01 1 edited | Edirne Ahval Gazetesi
Edirne’de yemek çok, tanıtım yok | Edirne Ahval Gazetesi

‘ÇORLU DAHA ÇOK TANITIRSA ÖNÜMÜZE GEÇECEKTİR’

Edirne tava ciğerinin de yeşil etikete sahip bir ürün olduğunu söyleyen Balta, yeşil etiketli ürünlerin diğer bölgelerde de tanıtılıp yapılabileceğini ifade etti. Balta; “Şu an herkes Master Chef seyrediyor. Ciğer sarma orada da yapılıyor ama adı ‘Edirne Ciğer Sarma’ değil. Bu yapımcıların hatası da değil, bu bizim hatamız. Yani ciğer sarmanın Edirne’ye ait ürünlerden biri olduğunu insanlara aktaramıyoruz. Tabii ki Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi de ciğer sarmanın tescilini aldı. Ama yeşil etiketle alındı bunlar. Yeşil etiketle alındığı için de her yerde yapılabilir anlamına geliyor. Böyle olduğu için de Çorlu bu ürünü daha fazla tanıtırsa bizim önümüze geçecektir. Nitekim öyle olacağını da tahmin edebiliyorum. Edirne tava ciğeri de yeşil etiketli bir ürün. Yani tava ciğeri Edirne’de de yapılabilir, İstanbul’da da birisi coğrafi işareti alabilir” ifadelerini kullandı.

Ekran goruntusu 2024 08 14 174707 1 | Edirne Ahval Gazetesi
Edirne’de yemek çok, tanıtım yok | Edirne Ahval Gazetesi

‘YIL BOYUNCA SÜREKLİ TANITILMALI’

Türkiye’de toplumun yeme içme alışkanlığının değiştiğini kaydeden Balta, Osmanlı mutfağının günümüz toplumuna uyarlanmasında zorlukların yaşanabileceğine dikkat çekti. Balta; “Edirne’deki Osmanlı mutfağı, döneminin önemli bir olgusu ama o dönemin ağız tadıyla, bugünün yemek kültürü çok değişti. O dönemde domates gibi belli ürünler yoktu. Biz eti balla karıştırarak, kuzu etiyle ballı Mahmudiye yaparız. Bunu sürekli yapmak kolay bir iş değil. Bu tür yemekler fastfood ürünleri değil, yapımı zordur. Edirne’de menülerde olması için, burasının biraz daha uluslararası turizme açık olması gerekiyor. Bizim Türk toplumu biraz daha fastfoodu, hızlı yapılan ve hızlı tüketilen yemekleri tüketmeyi sever. Osmanlı mutfağını senede 1-2 kere reklam yaparak tanıtamayız. Bununla ilgili senenin 365 gününe yayılmış bir şekilde, düzenli olarak workshop ve tanıtımların yapılması gerekiyor. Bazı şeyler yapılıyor ama yeterli değil” açıklamasını yaptı.

‘İLK ÖNCE EDİRNELİLER DESTEKLEMEK ZORUNDA’

Osmanlı mutfağının önündeki en büyük engelin talep eksikliği olduğunun altını çizen Balta; “Gelen misafirlerin bu yemekleri biliyor ve bizden talep ediyor olması gerekir ki işletmeler de bunu yapabilsin. Yoksa bunu yapmak çok da zor değil. Edirne’de çeşitli noktalarda bunları bilen ustalar da var. Talep olmadığı için bunlar yapılamıyor. Sorun talepte. Talebin olabilmesi için de birincisi, şehrin kendisi sahiplenmek zorunda. Osmanlı mutfağı üzerine bir restoran açılırsa, ilk önce Edirneliler desteklemek zorunda. Ayakta durabilmesi için. Ticari işletmelerin yaşayabilmeleri için de müşteriye ihtiyacı var. Siz ilk olarak kendiniz o yemeği yiyebilmelisiniz ki başkalarına gelen misafirlerine de ikram edebilesiniz. Tanıtımının da sürekli ulusal basında ve televizyon programlarında yapılması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

‘EDİRNE SARAYI’NI GEZENLER O DÖNEMİN YEMEKLERİNİ TATMAK İSTEYECEKTİR’

Balta, Edirne Sarayı’nın restorasyonuyla birlikte Osmanlı mutfağının da hayata geçirilebileceğini belirterek; “Edirne Sarayı’nın restorasyonunun ardından yavaş yavaş başlar diye tahmin ediyorum. Saray alanının içerisinde bu tarz şeylerin olabileceğini düşünüyorum. Çünkü 3 milyon metrekarelik bir alanı insanlar gezmek isteyecek, o atmosferi yaşayıp, o dönemin yemeklerini yemek isteyeceklerdir. Saray yapılırken de bunun kurgusunun mutlaka yapılması ve bölge esnafının da buna hazırlık yapması gerekiyor. Kamu kurumları elbette destekleyecek ama en başta Edirne’nin kendi esnafının ve vatandaşlarının desteklemesi gerekir” açıklamalarında bulundu.

Adem Batuhan SEVER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu