Edirne’nin meyve sabununu dünyaya ihraç ediyorlar
Edirneli Can Ürenli ve Sermin Ürenli çifti, Osmanlı döneminde 17’nci yüzyılın ortalarında geliştirildiği düşünülerek günümüze ulaşan ‘kokulu meyve sabunu’ üreticiliği geleneğini devam ettiriyor. Edirne’ye özgü ata yadigarı olan sabunları, hem el yordamıyla hem de kendi geliştirdikleri makine bandında seri şekilde üreten çift, ürünlerini dünyanın dört bir yanına ihraç ediyor.
Osmanlı döneminin 17’nci yüzyıl Edirne’sinde bazı evlerde hamur kıvamına getirilen, misk, amber ve gül kokularının karıştırılmasıyla oluşan sabunlar, meyce şekli verilerek özel günlerde süs eşyası olarak kullanılıyor. Edirne’de halk eğitim merkezlerinde verilen kurslarla da öğretilen meyve sabunu üreticiliği, bazı ailelere geçim kapısı oluyor. Kentte 15 yıl önce meyve sabunu üretmeye başlayan Can ve Sermin Ürenli çifti, el yapımı üretimin yanı sıra oluşturdukları teknolojik altyapıyla seri üretime de adım attı. Çift, hem el hem de seri üretim yöntemiyle ürettikleri sabunları Avrupa ülkelerinin yanı sıra Amerika, Hindistan gibi ülkelere de ihraç ediyor.
‘TARİHSEL DOKUSUNU BOZMADAN ÜRETİYORUZ’
Sabunun tüm dünya çapında alıcı bulduğunu kaydeden Can Ürenli; “Bu Edirne’nin bir ürünü, Osmanlı’dan kalan bir ürün. Biz bunu geliştirdik, tarihsel dokusuna hiçbir zarar vermeden üretmeye devam ediyoruz. Süs eşyası olarak üretimimize devam ediyoruz. İşimizi severek yapıyoruz. Eşim de sanayicilikten geldiği için onun da bir geçmişi var. Benim de ticari geçmişimde böyle birtakım faaliyetlerin benzer şekillerini yaşadık, ürettik. Bu bize gurur veriyor. Edirne’miz ve ülkemiz için memnunuz” şeklinde konuştu.
‘40’A YAKIN ÜLKEYE İHRACATIMIZ VAR’
Ata yadigarı ürünü yaşatmaya çalıştıklarını söyleyen Ürenli; “Her ülkeden sipariş geliyor. Şu ana kadar resmi ihracatımız 300’e yakın var. 40’a yakın ülkeye ihracatımız var, devamlı çalışıyoruz. Bu ay Finlandiya var, Kosova ve Amerika var. Sadece Amerika da değil Singapur’da da müşterimiz var, Hindistan’da var. İlginç bir ürün, ilginç müşterilerle karşılaşıyoruz. Zevkli bir iş yapıyoruz. Ata yadigarı bu mesleği burada yaşatmaya çalışıp hem Türkiye içine hem de dünyaya gönderip tanıtımına yardımcı oluyoruz” diye konuştu.
‘KENDİ YÖNTEMLERİMİZİ KULLANIYORUZ’
Sabunun içeriğinin tamamen doğal olduğunu kaydeden Sermin Ürenli; “Farklı bakış açısıyla; ürünü boyama konusunda, adeti hızlı çıkarma konusunda, standardı yakalama konusunda kendimizden çok şey kattık. Kaliteyi iyi bir şekilde sunabilmek için kendi yöntemlerimizi kullanıyoruz. Tamamen doğal, bitkisel sabun kullanıyoruz. Bizim meyve sabunumuzu alan kişi, gıda boyasını suda eritip akıttığı zaman sabunu normal banyo sabunu olarak kullanabilecek kapasiteli bir ürünle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘EDİRNE İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR KATMA DEĞER’
Meyve sabununu dünya tanıtmak için güç sarf ettiklerinin altını çizen Ürenli; “Edirne var olduğu sürece olacak bir ürün, şehrin olmazsa olmazı. Çok renkli bir ürün, Edirne için büyük bir katma değer aslında. Biz bunu dünyaya tanıtmak için de büyük bir güç sarf ediyoruz. Edirne var olduğu sürece meyve sabunu olmalı ve bizden sonra da devam etmeli diye düşünüyorum. Bir sürü ev hanımına da yardımcı oluyoruz. Evlere veriyoruz, evlerden geri toplanıp tekrardan biz tekrar işlem gördürüyoruz. Bir sürü aileye katma değer katıyoruz. Bu da tabii bize büyük bir gurur veriyor. Eşimle ben elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
‘BİR ÜRÜN 5-6 KEZ İŞLEM GÖRÜYOR’
Sermin Ürenli, meyve sabunu üretiminin her alanında eşiyle beraber olduklarına vurgu yaparak; “Bunu paketlemesi ve özel ambalajı olsun her şeyiyle bire bir eşimle işin başındayız. Hiçbir şey aksamaması için, kötü bir puan almamak için uğraşıyoruz. Yani bunu en iyi şekilde sunmak için uğraşıyoruz. Edirne’ye bir hediye bu. Zaten bir meyveyi boyama aşamasında yedi kere elimize almamız gerekiyor. Paketlemesi de ayrı bir işlem. Bir karpuz için önce yeşilini boyuyorsunuz, sonra çekirdeğini yapıyorsunuz, sonra kırmızısını boyuyorsunuz, sonra tekrar cilaya giriyor. Yani bir ürün 5-6 kere ele alınıp işlem görmesi gerekiyor. Bu çok değerli bir ürün aslında” ifadelerine yer verdi.
Adem Batuhan SEVER