Edirne’nin saray lezzetleri tek kitapta
Edirne Valisi Yunus Sezer, bir buçuk aydır çalışması süren, Edirne’nin yöresel yemeklerinin tanıtımını içinde barındıran, Edirne sofrası için önemli bir yer kaplayacak Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri kitabını, dün akşam Deveci Kültür Han Merkezi’nde gerçekleştirdikleri iftar programında tanıttı. İftar programına Vali Yunus Sezer’in eşi Canan Sezer ve birçok gastronomi şefi katılım sağladı.
Rumeli ve saray mutfağına ait birçok yemek türünü içinde barındıran ve Edirne’nin kenti mutfağı için özel bir öneme sahip olacak Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı, dün akşam Deveci Kültür Han Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programında Edirne Valisi Yunus Sezer tarafından tanıtıldı.
‘BUNLARIN BİR KİTAPTA BULUŞMASI ÇOK ÖNEMLİ’
Yoğun çalışmalar sonucunda bir buçuk aydır çalışılan tanıtım kitabının, Edirne’nin saray lezzetlerini içinde barındırarak çok önemli değere sahip olduğunu söyleyen Sezer; “Yaklaşık bir buçuk aydır bir çalışma devam ediyor. İlimiz kadim bir şehir, sultanlar şehri, Osmanlı burada 1900’lü yılların başına kadar, saray mutfağının hâkim olduğu bir şehir. Aynı zamanda da Balkanlar’dan gelen insanlarımızın yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı bir şehir. Dolayısıyla hem saray mutfağının hem de Balkan mutfağının, ikisinin beraber bulunduğu bir şehir. Buradan siz aynı zamanda tarihi bir kültüre hizmet ediyorsunuz. Bizden sonra gelen nesillere de bir kaynak, güzel bir kitap bırakacaksınız. Bizim sadece somut varlığımız değil, soyut kültürel varlıklarımız da büyük bir zenginliğimiz. Bu zenginliklerimizi bizim yaşadığımız çağda korumamız ve bir sonraki nesillere en iyi şekilde aktarmamız lazım. Çok büyük emek var ve 87 tane tespiti yapılmış, tarifi yapılmış hem Rumeli hem de saray mutfağına ait yemek, çorba ve tatlı çeşitleri var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Bizim burada kalmamamız lazım. Elimiz şehirleri için bu kadar hizmet etmeye çalışan şeflerimiz varken, hepsinin Edirne için bir araya gelmesi çok önemli. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
‘EDİRNE’NİN, BALKANLAR’IN VE TÜRKİYE’NİN PARLAYAN YILDIZI OLMASINI İSTİYORUZ’
Ülke genelinde sadece ciğer ve ciğer sarmasıyla bilinen Edirne şehrinin, daha birçok lezzet ile tanınabileceğini söyleyen Vali Sezer; “Bunu burada bırakmayacağız. Biz büyük bir hazinenin üzerinde bulunuyoruz fakat kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Dışarıdan bilinen, Allah eksik etmesin ama bir tek ciğerimiz ve ciğer sarmamız biliniyor. Bunun yanına ne koyabiliriz, ürün bazında nasıl çeşitlendirebiliriz ve nasıl kalıcı hale getirebiliriz? Rumeli mutfağını ve saray mutfağını günümüzle harmanlayarak nasıl yaşatabiliriz? Bazı saray mutfağındaki tarifler o günün koşullarına göre yapılmış ama şimdi bunu günümüz koşullarında nasıl yapabiliriz anlayışı içinde olmamız lazım. Biz her konuda Edirne’nin, Balkanlar’ın ve Türkiye’nin parlayan yıldızı olmasını istiyoruz. Burada saray mutfağı ve Rumeli yemeklerinden oluşan gastronomi festivalleri yapalım. Buradan birkaç tane yemeği ciğerin yanına ekleyebilirsek kendimizi başarılı addederiz. İkinci bir konu da sizlerin seçtiği, herkesin beğenebileceği marka adayı yemeklerimizi de sunabileceğimiz bir yerimiz olması lazım. Eğer biz bunu yapabilirsek restoranlarda ciğerimizin yanına bu yemekleri de sunabilelim. Bunun için bizim bir yerimizin olması lazım. Bu yeri ben geçici olarak yapacağım. Şu anda projelerine başladık ama bu valilik olarak bizim işimiz değil. Biz işi yaparız, oturduktan sonra özel sektöre devrederiz” ifadelerini kullandı.
Damla GÖÇ AKYÜZ