Gürkan’dan Edirne’ye dair açıklamalar
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, bir TV kanalının canlı yayın konuğu olarak, Edirne ile ilgili merak edilenleri yanıtladı. Edirne’nin 8 bin 300 yıllık tarihi ile insanlığın ve tarihin en kadim şehirlerinden birisi olduğunu belirten Gürkan, pandemi döneminde yapılan çalışmaları ve pandeminin Edirne ekonomisine olan etkisini değerlendirdi.
Pandemi döneminde yapılan çalışmaları ve pandeminin Edirne ekonomisine olan etkisini değerlendiren Belediye Başkanı Recep Gürkan; “Edirne özelinde Bulgarların ve Yunanlıların gelmesi ve burada küçük ve orta düzeyli esnaftan alışveriş yapması elbette ki sevindirici. Bunu bir tarafa koyuyoruz. Bu alışverişin kaynağına baktığımızda maalesef bu alışverişe zemin hazırlayanın aradaki kur farkı olduğunu görüyoruz. Niye düne kadar biz giderken, şimdi Yunanlılar, Bulgarlılar geliyorlar. 1991’de komünizm dağıldığında buradan bir Edirneli, cebine 20 Mark koyardı. Bulgaristan’a gider; yer içer, eğlenir, alışverişini yapar 5 Mark ile de geri dönerdi. 1991-2021. Şimdi durum ne 1 Leva, 5,5 lira. Burada sevinmek mi gerekiyor, üzülmek mi gerekiyor. Bir şehrin yöneticisi olarak, buraya Bulgar ve Yunan turist gelmesi, buradan alışveriş yapması, bu zor günlerde şehrin ekonomisini rahatlatması anlamında mutluyum. Ama ülkem için aynı şeyi söyleyebilir miyim, söyleyemem. Çünkü Bulgaristan komünizmden çıkalı 30 yıl olmuş. 30 yılda Leva dediğim seviyeden 5,5 TL’ye çıkmış. Bu ülkemizin ekonomisinin nereden nereye geldiğinin çok somut örneği” ifadelerine yer verdi.
“TÜM KURUMLAR EL ELE YÖNETTİK”
Edirne’de pandemiyi başarılı bir şekilde yönettiklerini belirten Gürkan; “Edirne Belediyesi olarak, belediye kiracılarından pandeminin 16 ayının 9 ayında hiç kira almadık. Diğer dönemlerde kira ücretlerini yüzde 25’e düşürdük. Bütün evlere ve esnafa ücretsiz hijyen malzemeleri, maskeler, dezenfektanlar dağıttık. Edirne Valimizin desteği ve ilişkiye açık tavrı ile pandemiyi çok başarılı bir şekilde yönettik. Tüm kurumlar el ele yönettik. Ama ekonomik olarak bakarsanız. Avrupa’daki bir ülke gibi yapamadık, başaramadık bunu. Esnaf zorda ve darda, çok büyük sıkıntıda. İnşallah bir daha aynı kapanmaları yaşamayız. Bu kredi ertelemelerinin, ötelemelerinin ben çözüm olacağı kanaatinde değilim. Esnaf ne zaman kendini toparlayacak, birikim yapacak, geçmiş dönemin yaralarını saracak da hem biriken hem de yeni doğacak borçları ödeyecek. Bu büyük bir soru işareti” diye konuştu.
“YUNANİSTAN ÇOK SERT TEDBİRLER ALDI”
Mülteci konusuna da değinen Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Yunan sınır güçler gerçekten de mültecilere insan onuruna yakışmayan davranışlarda bulunuyorlar. Yunanistan topraklarına ulaşan mültecileri çırılçıplak soyarak, Meriç nehrine geri itiyorlar. Bir kısmı hayatını kaybediyor, bir kısmı Türkiye topraklarına geri dönerek, ülkedeki mülteci kamplarına geri gidiyor. 26 Şubat’ta Sayın Cumhurbaşkanı’nın, ‘Biz sınır kapılarını açtık, hadi herkes Avrupa’ya gidebilir’ demesinden sonra Edirne’ye 3 gün içerisinde 350 ile 500 bin arası göçmen geldi. Bunların çok büyük bir çoğunluğu Karaağaç mahallemizde konuşlandı. 150 bine yakının geçtiğini biliyoruz. Yunanistan o dönemde de çok sert tedbirler aldı” diye konuştu.
“AŞIYI ZORLAMAYALIM AMA TEŞVİK EDELİM”
Gürkan, pandeminin başlamasıyla burada kalan mültecilerin göçmen kamplarına geri gönderdiklerini söyledi. Yunanistan’ın bütün sınıra tel örgü çektiğini ve sınırdaki asker sayısını da arttırdığını da sözlerine ekleyen Gürkan; “Edirne Belediyesi’nde Aşı ve PCR testi zorunluluğu gelecek mi?” soruna ise Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Dün Edirne Belediyesi Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim Kreş ve Gündüz Bakım Evi’ni hizmete açtık. İlk günüydü dün. Oraya gittim. Küçücük çocuklarımız var. Hepsi maske takıyor. Öğretmenler maske takıyor. Velileri, İçişleri Bakanlığı’nın kararı gereğince okula almıyoruz. Vicdanen şöyle bir ikilimde kalıyorsunuz. Bir taraftan aşı yaptırmıyorsunuz ama diğer taraftan toplumun içerisindeyseniz, başka insanlar ile sürekli iletişim halindeyseniz, aynı ortamda yaşıyorsanız, burada nasıl bir karar vermeliyiz? Bu zor bir karar. Aşıyı zorlayarak değil ama teşvik ederek, bunun gerekli olduğunu anlatarak, ikna ederek toplumsal bağışıklığa ulaşmamız gerektiğine inanıyorum ben. İşten çıkarma asla konuşulmaması gereken bir husus. Bu amaçla kimsenin ekmeği ile oynanmaz. Böyle bir adaletsizlik olmaz. Bu zulme girer. Benim belediye çalışanım illa aşı olmayacağım diyorsa, o zaman kendi kullanmadığı yıllık izinlerden başlayarak… O şekilde de uzlaşmaya gidilebilir” diye cevap verdi. Haber Merkezi