Kavurucu sıcaklar ayçiçeğini kuruttu
Ürünler biçilemeyecek duruma geldi
Edirne’nin en önemli tarımsal ürünleri arasında yer alan ayçiçeğinde mevsim normallerinin üzerinde seyreden kavurucu sıcaklar sebebiyle süt olum devresindeki bazı ekili tarlalar kurudu. Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, ayçiçeği ekim zamanın daha öne çekilmesi gerektiğini belirterek; “Ekim zamanının yavaş yavaş çok daha öne çekilmesinde fayda var. Süt olum devresinde olan aşırı sıcaklar, verimi yüzde 30-40’a varan şekilde etkiliyor. Bu süt olum devresinin bu sıcağa denk gelmemesi gerekiyor, serin havalara denk gelmeli. ” diye konuştu.
Edirne’de, mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarından kaynaklı oluşan kuraklık ve kış yağışlarının yeteri kadar alınamaması sebebiyle ayçiçeği üretiminde zarara uğruyor. Öyle ki bölgede süt olum devresindeki ayçiçeğiyle ekili bazı tarlalar kuruyup çatladı ve ürün gelişimi durma noktasına geldi. Çiftçiler tarladaki ürünlerinin tamamen kurumasından endişe duyuyor.
‘KÜRESEL ISINMAYI TÜM YAŞAMIMIZDA HİSSEDİYORUZ’
Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, ürün gelişiminin kavurucu sıcaklara ve kuraklık dönemine denk gelmemesi için ayçiçeğinin artık daha erken ekilmesi gerektiğini kaydetti. Kaya, “Ürünü gerek ekim zamanında gerekse diğer aylarda doğayla baş başa bıraktığımızda, bu gibi durumlarla karşılaşabiliyoruz. Özellikle son zamanlarda son derece fazlaca hissettiğimiz küresel ısınma gibi bir gerçek var; en önemli neden bu. Bu yüzden iklimler değişti, kış daraldı. Daha önce buğdayın ekim ayı, ekim ayıydı ama maalesef kasım ayına geldi. Yine aynı şekilde ayçiçeğinde nisan ayı, bizim için ekim ayıydı. O da artık yavaş yavaş öne çekilmeye başlandı. Normalde 5-6 ay süren kışlar artık 3-4 ay sürmeye başladı. Birinci neden bu. Artık kesinlikle küresel ısınmayı tüm benliğimizle, ürettiğimiz ürünlerle, yaşamımızda tamamen hissediyoruz” şeklinde konuştu.
‘EKİM DÖNEMİNİN ÇOK DAHA ÖNE ÇEKİLMESİNDE FAYDA VAR’
Ayçiçeğinin süt olum devresinde oluşan aşırı sıcakların, verimi yüzde 30-40 oranında olumsuz etkilediğine dikkat çeken Kaya, “Bir diğer önemli nokta da ayçiçeği gibi yazlık ürünlerdeki ekim zamanı. Artık bu ekim zamanının yavaş yavaş çok daha öne çekilmesinde fayda var. Nitekim biliyorsunuz; Çukurova’da şubat ayında ekiliyor. Bitkinin 3 tane temel öğesi var. Bunlardan en önemlilerinin başında süt olum devresi ki şu anda ayçiçeğinin olduğu dönem. Bu dönemde bitkiye aslında yağıştan ziyade serin hava gerekiyor, rüzgâr gerekiyor. Çünkü süt olum devresinde olan aşırı sıcaklar, verimi yüzde 30-40’a varan şekilde etkiliyor. Bu süt olum devresinin bu sıcağa denk gelmemesi gerekiyor, serin havalara denk gelmeli. Mesela Çukurova’da bu süt olum devresinin nisan ortasında, serinliğin fazla olduğu, sıcaklığın fazla hissedilmediği döneme denk gelmesi sağlanıyor. Çünkü verim için mutlaka bu şart. Bu saatten sonra bu çerçevede ne yaparız? Bu saatten sonra yapacak bir şey yok. Kesinlikle ekimi ona göre ayarlayacağız” dedi.
‘KURAKLIĞA DAYANIKLI AYÇİÇEĞİ YETİŞTİRMELİYİZ’
Kaya, kuraklığa dayalı ayçiçeği geliştirme konusunda Ar-Ge kısmına devlet desteği verilmesi gerektiğine vurgu yaparak; “Bir diğer önemli noktalardan bir tanesi, uzmanlara düşüyor. Artık küresel ısınmayı tüm benliğimizde hissediyoruz. Artık ne yapacağız? Kuraklığa dayanıklı ayçiçekleri yetiştireceğiz. İşin Ar-Ge kısmına önem verilmeli ve devlet tarafından da bu tür şeyler artık teşvik kapsamına alınmalı. Eğer kuraklığı dikkate alamazsak, onunla mücadele etme şansımız yok. Çünkü tüm tarlaları sulayamayacağımıza göre, onunla yaşamayı öğrenmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘BAZI ARAZİLER BİÇİLMEDEN KALIR’
Edirne’nin Değirmenyeni köyünde çiftçilik yapan Yahya Kemal Güler, bazı ürünlerin biçilemeyecek kadar kötü durumda olduğunu ifade etti. Güler, “Biçilmeden kalır, o kadar kötü. Şu anda 130 – 140 kiloluk ayçiçeği biçen adam anca masrafını alır. Bazı araziler var, gerçekten biçilmeden kalır. Bizde kış kurağı da vardı. Bizim yerlerimiz kumsal. Bunlara artık devletimiz bir destekleme mi çare olur yoksa süspansiyonlar, önlemler mi olur; bilmiyorum” açıklamasını yaptı.
‘ÜRÜNE GÜVENİP, BORÇ BİLE YAPAMAM’
Ayçiçeği üreticisi Alaaddin Duvan da tarlasındaki ürüne güvenerek borç bile yapmayacağını söyledi. Duvan; “O kadar kötü ki ürüne güvenip, borç bile yapamayız bu saatten sonra. En büyük sebebi, kuraklık. Bu sene çok kurak geçti. Geçen sene en azından masrafımızı karşılayacak kadar ürün almıştık. Bu sene kış kurağı da oldu, yağmur da yok. Dolayısıyla tarlam biçilmeyecek duruma geldi. Dediğim gibi güvenip, borç bile yapamam. Belki de hiç biçmeyip, bozup buğday ekeceğim” ifadelerine yer verdi.
Adem Batuhan SEVER