Kış sonrası Meriç’te yaz debisi!
Edirne‘de kış aylarındaki yağışların yer altı suları ve akarsuları doldurmak için yeterli olmadığına vurgu yapan Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, bu sebeple Meriç Nehri’nin kurak yaz mevsimindeki debi oranında aktığını kaydetti. Doç. Dr. Uludağ; “Meriç’in debisinin 48 metreküp gibi bir değerde olduğunu görüyoruz. Bu Meriç’i kirişhane istasyonundan ölçülen yani Arda, Tunca ve Meriç’in birleştikten sonraki noktası. Bu yaz döneminin debisi. Kış döneminde, nemli bir dönemde bu debi oldukça düşük” dedi.
Edirne’de 2024 yılının yaz aylarında aşırı sıcak ve yağışsız hava, beraberinde kuraklığı da getirirken, kentte ayçiçeği, buğday ve çeltik üreticisi de kuraklıktan dolayı verim kaybı yaşadı. Çeltik alanları, kuraklık dolayısıyla debinin düşük seviyelere gerilediği Meriç ve Tunca nehirlerinden dönüşümlü olarak sulandı. Buğday üreticisi de yağışsız geçen sonbahar aylarında ürününü kuru toprağa ekerken, Aralık ayında metrekareye düşen 120 kilogramlık yağış dolayısıyla nehir debilerinde bir miktar artış gözlemlendi. Çiftçinin büyük umutlarla beklediği kış aylarındaki kar ve yağmur yağışları da yetersiz kalırken, son dönemlerde Meriç Nehri debisi tekrardan düşüşe geçti. Devlet Su İşleri’nin (DSİ) verilerine göre Edirne’de tarım alanlarının sulanmasında yaygınca kullanılan Meriç Nehri’nin debisi, geçen yılın aynı dönemine göre azalış gösterdi. Öyle ki geçen sene 41 metreküp/saniye ölçülen debi, bu yıl ise 34 metreküp/saniyeye geriledi. Sulamada kullanılan bir diğer nehir olan Tunca’da ise geçen senenin aynı dönemine göre debide bir miktar artış görüldü. Tunca Nehri’nde geçen yıl bu dönem 2 metreküp/saniye ölçülen debi, bu yıl 6 metreküp/saniye seviyesine yükseldi.
‘KIŞ DÖNEMİNDE, NEMLİ BİR DÖNEMDE BU DEBİ OLDUKÇA DÜŞÜK’
Debilerdeki dalgalı seyri değerlendiren Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, iklim içerisinde dönemsel döngü sonucu, kurak periyottan geçildiğini dile getirerek; “Son yıllarda ciddi anlamda bir kurak periyot yaşıyoruz. Her ne kadar yağmur biraz yağdı gibi düşünsek de Trakya’nın genel olarak ortalama yağışı 600 milimetre civarında ama bu bazen 400 milimetreye kadar düşer. Bazen de 700-750 milimetreye kadar çıkar. Dolayısıyla şu an ortalamanın altında bir dönemi geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Tabii burada yağışın bir de cinsi ve türü önemli. Yani yağmur şeklinde mi düşüyor? Kar şeklinde mi düşüyor? Ve son yıllarda giderek kar yağışlarında ciddi bir azalış, hatta bu yıl bir miktar yağmış olsa bile yerde kalma süresinin çok kısa sürmesi ve sadece bir ve iki günde sınırlı kalması özellikle su kaynakları açısından ciddi risk oluşturuyor. Yağmur şeklinde meydana gelen yağışlar, yüzeysel akışa kendine verir ve daha çok yüzeysel akışla birlikte akarsularla kaybolur. Fakat yer altı suyunu esas besleyen yağış türü kar yağışlarıdır. Dolayısıyla yer altı suları yeteri kadar beslenmediği zaman kaynak suları da kuruyacağı için akarsuların yaz debileri oldukça düşer ki biraz önce baktığımız zaman Meriç’in debisinin 48 metreküp gibi bir değerde olduğunu görüyoruz. Bu Meriç’in Kirişhane İstasyonu’ndan ölçülen yani Arda, Tunca ve Meriç’in birleştikten sonraki noktası. Bu yaz döneminin debisi. Kış döneminde, nemli bir dönemde bu debi oldukça düşük” şeklinde konuştu.
‘BULGARİSTAN’DA CİDDİ YAĞIŞ DÜŞMESİNE KARŞIN, MERİÇ’TE KENDİNİ GÖSTERMEDİ’
Doç. Dr. Uludağ, nehir debilerinin düşük olmasının bir diğer nedeninin de Bulgaristan’ın uyguladığı su politikalarından kaynaklandığını söyledi. Uludağ; “Tabii burada bu düşük olmasının bir nedeni yağışların geçtiğimiz yıllara göre giderek azalması ve niteliğinin değişmesinin yanı sıra diğer önemli bir faktör su yönetimiyle ilgili olarak Bulgaristan’ın uyguladığı politika. Çünkü Bulgaristan bu 3 nehir üzerinde 25’e yakın barajı var ve bu barajları daha çok kendi kullanmak amacıyla yaptığı ve dolayısıyla yağışlı dönemlerde barajlarda suyu tutarak yazın kurak dönemde kullanmayı planlıyor. Dolayısıyla son günlerde ve özellikle Bulgaristan’a ciddi yağışlar düşmesine rağmen o su Meriç Nehri’nde akış olarak kendini göstermedi” dedi.
‘ÇİFTÇİNİN İHTİYACINA SUNULACAK BARAJLARIN BİR AN ÖNCE FAALİYETE GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR’
Edirne’deki çiftçilerin en önemli geçim kaynaklarından birisi olan çeltikte, geçen sene yaşanan su sıkıntısının bu yıl da yaşanabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Uludağ; “Büyük olasılıkla üretici geçen sene yaşadığı sıkıntıyı yaşayacak. Tabii bunun ne kadar oranda olacağını veya ne tür tedbirler alınacak bilemiyoruz. Ama suyun mevcut durumu biraz önce rakamı söyledim, 50 ile 20 metreküp arasında devamlı değişiyor. Esasında böyle bir mevsimde, debinin bu kadar sık değişmesi yağışla ilişkili değil. Tamamen Bulgaristan’daki baraj kapaklarının açılması veya kapanmasıyla alakalı. Dolayısıyla su Bulgaristan tarafından tutulduğu sürece ve bizim bu suyla ilgili yatırımlarımızı yeteri kadar yapmadığımız sürece bu sorunu yaşayacağız. Tabii burada ne olabilir? Bizim Meriç veya Tunca üzerine baraj yapma şansımız yok. O zaman bununla ilgili yapılan işte Çakmak Barajı, Çömlekköy Barajı gibi barajların, yani rezervuar barajların normal şartlarda havzasının su tutması için uygun olmayan fakat Meriç ve Tunca’den takviye edilecek sularla doldurulup kurak dönemde, yaz döneminde çiftçinin ihtiyacına sunulacak barajların bir an önce faaliyete geçirilmesi bu anlamda önemli bir nokta” açıklamasını yaptı.
Adem Batuhan SEVER