Mezun olduğu üniversiteye ‘HAVELSAN Müdürü’ olarak döndü!

Türkiye’de savunma sanayinin öncü kuruluşlarından olan HAVELSAN’ın, Trakya Üniversitesi 1995 yılı mezunu genel müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, mezun olduğu üniversiteye 30 yıl sonra geri dönerek, ‘Nereye Gidersen Git Başladığın Yeri Unutma’ başlığıyla düzenlenen panele katıldı. Panelde öğrencilerle bir araya gelerek mesleki tecrübelerini aktaran Nacar, HAVELSAN’ın bir süredir geliştirme aşamasında olduğu dijital asker CENGAVER’le ilgili çalışmaların, yoğun bir şekilde devam ettiğini dile getirdi.

Türkiye’nin savunma sanayisinin önde gelen şirketlerinden HAVELSAN’ın Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, Trakya Üniversitesi’nin düzenlediği ‘Nereye Gidersen Git Başladığın Yeri Unutma’ etkinliğinde öğrencilerle bir araya geldi.

Aynı zamanda 1995 yılında Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olan Nacar, konuşmacısı olduğu panelde öğrencelere hem mesleki tecrübelerini aktardı hem de genel müdürü olduğu HAVELSAN’IN faaliyet ve projeleriyle ilgili bilgileri paylaştı. Programa Edirne Vali Yardımcısı Sıdkı Zehin, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler ile akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.  

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan panel öncesi açılış konuşmasını gerçekleştiren Trakya Üniversitesi Rektörü Hatipler, Nacar’ı mezun olduğu üniversitede ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

‘DEĞİŞİMİ YÖNETEBİLİYORSAK, HİÇBİR MESLEK YOK OLMAYACAK’

HAVELSAN Genel Müdürü Nacar da, şirketin faaliyetleriyle ilgili bilgi veren Nacar da, 30 yıl aradan sonra Trakya Üniversitesi’nde olmaktan dolayı yaşadığı mutluluk ve heyecan duyduğunu dile getirdi. Nacar, içinden geçilen dönemde bilgisayar mühendisliğinin gözden düşecek bir meslek olarak görülmemesi gerektiğine vurgu yaparak; “Çok kıymetli öğrenci arkadaşlarım var burada. Acaba biz bilgisayar mühendisi olarak yanlış meslek mi seçtik? Gelecekte işsiz mi kalacağız? Yapay zeka dünyayı değiştiriyor, bizi de demode mi edecek gibi? kaygılar taşıyorlar olabilirler. Dolayısıyla ben bunların çok yersiz olduğunu, eğer değişimi yönetebiliyorsak, kendimizi geliştirebiliyorsak, hiçbir şekilde, hiçbir meslek asla yok olmayacak, daha ilerleyecek, daha farklı boyutlara farklı noktalara gidecek diyerek buradaki hüsnü niyetimi belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu. 

‘KENDİ MEDENİYETİMİZİN IŞIĞINI TEKRARDAN YAYABİLİRİZ’

Öğrencilere, çağın değişimine ayak uydurup, bu değişimi yönetmeleri tavsiyesinde bulunan Nacar; “Böyle bir dünyaya doğru gittiğimizin farkında olalım ve bu değişimi yönetelim. Yönetirsek biz bu işin dışında kalmayız. Geçmişte 1361’den bu yana olduğu gibi biz yine burayı başkent yapabiliriz gönüllerimizde ve biz buralardan dünyaya, dünyanın çeşitli yerlerine tekrar kendi kültürümüzü, medeniyetimizi, ışığımızı yayabiliriz. Bizde bu cevher var, bir defa oldu. 2000 yıl önce, 1000 yıl önce oldu, bugün yine tekrardan, yeniden niye olmasın? diyoruz” ifadelerini kullandı.

‘SON TEKNOLOJİ TOPLAR, EDİRNE’DE GELİŞTİRİLDİ’

Nacar, Edirne’nin savunma sanayindeki yerinin öneminin de altını çizerek; “İstanbul’u fetheden baş şehir burası. Nerede başlıyor bu fetih serüveni? Fatih’in burada aldığı medrese eğitimi, Fatih Sultan Mehmet Müzesi bugünkü ismiyle. Ondan sonra burada tophane semti var, hemen Kıyık’a doğru çıkarken Selimiye’nin orada Tophane semtinde geliştirdiği, son model, son teknoloji harp sanayi dediğimiz topların icat edildiği ve o topların son teknolojiyle donatıldığı, hatta yabancı Üsküplü ve Macar ustaların da burada katkıları olduğunu rektör hocam söyledi. Tabii bugün teknisyen dediğimiz kişiler o günün ustaları muhtemelen. Dolayısıyla bu teknolojiyi burada geliştirdi ve bu sayede İstanbul’u fethetmiş olduğu ve bir çağı açıp diğer bir çağı kapadı. Avrupa’da rönesans ve reform gibi uyanışlara sebep oldu. Dünyanın yapısı değişti” dedi. 

‘TEKNOLOJİYİ TEKRAR KAZANIP, DAHA GÜZEL UFUKLARA AÇILACAĞIZ’

Edirne’yi Türkiye’nin bitişi değil, Rumeli’ye açılan kapı, anahtar olarak gördüklerine vurgu yapan Nacar; “Çünkü Rumeli’de, Balkanlar’da, Batı Trakya’da, Bulgaristan’da, Makedonya’da, Bosna Hersek’te, Arnavutluk’ta bizim hala daha bu kültürümüzü yaşayan, yaşatan baş çarşılarıyla, camileri, medreseleriyle bizim bu kültürümüzü yaşatan insanlar olduğunu ve  onların bizden umutları olduğunu biliyoruz ve biz bu şuurla çalışıyoruz, teknolojide de en iyi noktaya gelme arzusundayız. Çünkü biz teknolojiyi yakaladığımızda İstanbul’u fethettik. Ondan sonra yavaş yavaş yükseliş döneminden geriye doğru geldiğimizde, teknolojiyi kaybettiğimizde de birçok şeyimizi kaybettik. Tekrar kazanıp tekrar daha güzel ufuklara açılacağız” diye konuştu. 

‘CENGAVER’LE İLGİLİ YOĞUN ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR’

Nacar, HAVELSAN’ın, savunma sanayisinde yazılım ve donanımları entegre eden, birlikte sistem haline dönüştüren, platformlara akıl katan ürünler geliştiren bir firma olduğunu belirtirken, dijital asker CENGAVER projesi hakkında da son gelişmeleri paylaştı. Nacar; “Hem komuta kontrol alanında, hem de eğitim simülasyon alanında yaptığımız ürünler ve kazandığımız teknolojileri, sivil alanda da kritik kurumların hizmetine sunduğumuz bir takım sivil projeler, KOVAN gibi, ODAK gibi ve otonom sistemler gibi alanlarda faaliyet gösterdiğimiz firmamız. Biz tabii daha öncesinde dijital birlikler konsepti kapsamında ‘Geleceğin orduları dijital birlikler nasıl olabilir?’ konusunda bunu ‘tek er’den, kara aracı, insansız deniz aracı ve hava aracı olmak üzere bunların birlikte operasyon nasıl yapabileceği, sürü zekasıyla bu orkestrasyonu, komuta kontrolü sağlayabileceğimiz sistemler üzerine kafa yormamız, Ar-Ge çalışmaları yapmamız neticesinde dijital birlikler alanında önemli çıktılar sunduk. Bunlardan bir tanesi de CENGAVER. Bu CENGAVER sistemi sayesinde tek bir er üzerindeki sensörler, haberleşme ve yazılım veri füzyonu sayesinde aslında diğer tim üyeleriyle, diğer ekipteki üyelerle birlikte ve cihazlarla yönettiği insansız cihazlarla birlikte bütünleşik bir harekat ortamı sunmaya çalıştık. Bunu geçtiğimiz fuarlarda da sergiledik. Bu konuda yoğun çalışmalarımız devam ediyor ve inşallah önümüzdeki dönemlerde de bunu da bir ürün olarak ilgili kurumlarımızın kullanımına sunuyor olacağız” açıklamasını yaptı.

HAVELSAN’ın geliştirme aşamasında olduğu dijital asker CENGAVER çözümü, kullanıma hazır hale getiriliyor. Tek er üzerinde konum ve durum paylaşımı gerçekleştirebilen sistem, askeri dijital birliğin bir parçası haline getiriyor.

2021 yılından bu yana Dijital Birlik konseptini hayata geçiren ve bu kapsamda ekosistem firmaları ile birlikte insansız hava, kara ve deniz aracı Baha, Barkan ve Sancar gibi önemli projeleri hayata geçiren HAVELSAN, konseptin son ürünü olarak dijital asker CENGAVER’i sahaya sürmeye hazırlanıyor.

Adem Batuhan SEVER