Modern gladyatörlükte Edirne dominasyonu
Babaeski’de 22 Ekim tarihinde düzenlenen “29 Ekim Cumhuriyet Kupası Taekwondo Şampiyonası” turnuvasında Edirne rüzgarı esti. 11 ilden 25 takım ve 200 sporcunun katıldığı, şampiyonaya Edirne Yurdum, Genç Trakya ve Mergen Dojo Spor Kulüpleri, Edirne’yi temsilen 17 sporcuyla birlikte katılım sağladıkları turnuvada 15 derece elde etmeyi başardılar. Kulüpler arası genel klasmanda Edirne temsilcileri 1’inci seçildi.
22 Ekim tarihinde Babaeski’de düzenlenen “29 Ekim Cumhuriyet Kupası Taekwondo Şampiyonası” turnuvasına Edirne’den katılan Edirne Yurdum Spor Kulübü, Genç Trakya Spor Kulübü ve Mergen Dojo Spor Kulübü’nün 17 sporcusunun 15’i derece elde etmeyi başarırken, düzenlenen şampiyonanın genel klasmanında 1’inci seçildiler. 11 ilden 25 takımla birlikte 200 sporcunun katılım sağladığı şampiyonaya, Edirne’den katılarak kendi kategorilerinde derece elde eden sporcular şu şekilde; Defne Çiltepe 1’inci, Ezgi Bingöl 1’inci, Göksu Kıyak 1’inci, Enes Kahraman 1’inci, Ali Kerem Gürbüz 1’inci, Atakan Peynirci 2’nci, Yağmur Nilda Alkaya 2’nci, Ecrin Çelik 2’nci, Arda Bülbül 2’nci, Elif Elmas 2’nci, Azem Yılmaz Topal 3’üncü, Zelal Toktaş 3’üncü, Melih Koroğlu 3’üncü, Özcan Toktaş 3’üncü ve Beren Şan 3’üncü olmayı başardı.
ŞAMPİYONADA 17 SPORCUDAN 15 DERECE BAŞARISI
Şampiyonada elde ettikleri başarılar hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulunan Mergen Dojo Spor Kulübü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü EYS Taekwondo Antrenörü Duhan Berkin Ketmen, 22 Ekim’de Babaeski’de düzenlenen “29 Ekim Cumhuriyet Kupası Taekwondo Şampiyonası” turnuvasına 17 sporcu ile katılarak 15 derece başarısı elde ettiklerini kaydetti. Ketmen; “Babaeski’de 22 Ekim Pazar günü ’29 Ekim Cumhuriyet Kupası Taekwondo Şampiyonası’ yapıldı. Biz, Edirne’yi temsilen 3 kulüp katıldık. Genel klasmanda, 11 ilden katılan 25 takım ve katılım sağlayan 200 arasında 1’inci kulüp seçildik. Minikler, Yıldızlar, ve Gençler kategorisinden katıldı. Minikler ve Yıldızlar kategorilerini domine ettik, sporcularımız bu kategorilerdeki sikletleri kapadılar. Gençler kategorisinde 1 tane sporcumuz vardı, o da 2’nci oldu. Gayet verimli ve güzel bir organizasyon geçirdik. Organizasyonu, ilk taekwondoya başladığımda benim hocam olan Kazım Taşkın antrenörümüz ile birlikte şu anki hocam olan Yasin Nas düzenledi ve birlikte harika bir organizasyona imza attılar. Taekwondo Federasyonu’ndan hakemler getirdiler. 17 sporcu ile katıldık ve 15 derece elde ettik. Açıkçası turnuvadan önce başarılı olabileceğimizden emin değildim. Çünkü kuşak sınavlarından çıkmıştık, fakat sporcularımız her şeylerini ve kendilerini ortaya koydular. Ortada büyük bir seviye farkı vardı” diye konuştu.
“SPORCULARIM, BELKİ DE TAEKWONDOYU BAŞKA DÖVÜŞ SPORU DALLARINDA KULLANACAKLAR”
Ketmen, taekwondonun diğer dövüş sporlarına geçişte de kullanılabileceğini ifade ederek; “Profesyonel olarak bakıldığı zaman ben, 2-3 senelik bir antrenörüm, ancak yaklaşık 10 senedir dövüş sporları ile ilgileniyorum. Sadece taekwondo değil, kick boks ve karma dövüş sanatları altyapım da var. Antrenörlük yaptığım süre içerisinde, sporcularım kökten yetiştiler. Bundan 5-10 sene sonra kategorileri değişecek ve farklı arenalarda dövüşecekler, belki de taekwondoyu başka dövüş sporu dallarında kullanacaklar. Benim de taekwondoya ilk başlama amacım, sadece taekwondocu olmak değildi. Taekwondonun her şeyini öğrendim, ama dövüş sporlarına yönelik bir obsesifliğim vardı. Üniversite okurken de okuldan çıkıyor, part-time işe gidiyor ve ardından 5-6 saat antrenman yapıyordum. Kalan zamanlarımda da videolar, maçlar seyredip kendimi geliştirmeye çalışıyordum” açıklamasını yaptı.
“BU TAMAMEN MODERN GLADYATÖRLÜK”
Dövüş sporları yapmanın fedakarlık istediğini kaydeden Ketmen; “Dövüş sporları bir fedakarlıktır. Çoğu insan dövüş sporlarına sadece spor gözüyle bakar. Sadece antrenman gözüyle bakarsak, evet spor. Ama müsabakalara, şampiyonalara katılmak, şan şöhret yapıp milli sporcu olmak isteyenler için, sadece bir spor değil. Spor sağlık içindir. Eğer ağır antrenmanlar yapıp salondan topallayarak çıkıyorsan, bu spor değil. Bu tamamen modern gladyatörlük. Bu işi profesyonelce yapıp da sakatlık geçirmeyeni de duymadım. Elbette bunun da bir karşılığı var. Belirli bir seviyeye geldikten sonra Türk bayrağını sırtınıza alıp, ülkenizi temsil edebiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
‘TAEKWONDOYA BAŞLAYAN SPORCULARIM 2-3 AYDA BAMBAŞKA BİR KİŞİLİĞE BÜRÜNÜYOR, POTANSİYELLERİ ORTAYA ÇIKIYOR’
Ketmen, kendini test eden ve sınırlarını zorlayan sporcularının başarıya ulaştığına dikkat çekerek, antrenman yaptıkları salonda sporcular arasında aile ortamı oluştuğunun altını çizdi. Ketmen; “Ben, bu spora başlarken sadece derece elde etmek için dövüşmedim. Sadece kendimi test etmek, sınırlarımı görmek için bu sporu yaptım. Benim sporcularım da bu amaçla dövüşüyorlar. ‘Bizim limitimiz ne?’ diyerek, her antrenmanda ve turnuvada kendilerini sınıyorlar. Benim sporcularımın çoğu, ortaokul ve lise dönemlerinde. İlk geldiklerinde genel olarak asosyal bir halde oluyor, kendilerini ifade edemiyorlar. Bizim kulübümüzün diğer kulüplerden farkı, sporcularımızın hepsinin birbirleriyle kardeş gibi olması. Sporcularımızdan çoğu, başladıktan 2-3 ay sonra olduklarından bambaşka bir karaktere bürünüyorlar. Aslında içlerinde olan ışığı dışarı vuruyorlar, potansiyelleri geri geliyor. Çünkü benim onlara kurduğum ortam onlara ‘ezik’ muamelesi yapılan, zorbalığa uğrayacakları bir ortam değil. İnsanlar dövüş sporlarına bu gözle bakıyor, ama öyle değil. Ben onlara, özgürce kendilerini ifade edebilecekleri, konuşabilecekleri, bir aile olabilecekleri bir ortam sunuyorum. Herhangi bir problemleri olduğu zaman, birbirleri ile paylaştıklarında sorunları çok çabuk çözüyorlar” şeklinde konuştu.
‘HİÇBİR SPORCUM NE OKULDA NE DE DIŞARIDA KAVGA ETMİYOR’
Eğitim verdiği sporculara fiziksel eğitimin yanında, okulda veya gündelik hayatta öğrendikleri dövüş tekniklerini uygulamamaları yönünde mental bir eğitim de verdiğine vurgu yapan Ketmen; “Bu, fiziksel olduğu kadar, mental de bir eğitim. Bu çocukların hepsi genç, hepsi çocuk, hepsi daha gelişim çağında. Bizim onlara salonda öğrettiğimiz dövüş teknikleri, onları sokaktaki herhangi dövüş sanatlarıyla uğraşmayan birinden ayırıyor. Bugüne kadar hiçbir sporcum ne okulda ne de dışarda kavga etmemiştir. Kimseyi zorbalık yapmıyorlar, fiziksel şiddet uygulamıyorlar. Aksine kavgayı görünce kaçıyorlar” dedi. Adem Batuhan SEVER