Özel’den buğday fiyatına traktörlü protesto

‘Kabul etmiyoruz, itiraz ediyoruz’
CHP lideri Özgür Özel, Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde düzenlenen ‘Buğday Mitingi’nde TMO tarafından açıklanan hububat alım fiyatlarını protesto etti. Özel; “Geçen sene 1 kilo buğdayla 1 ekmek alabiliyordunuz, artık alınamıyor. Artık bir kilo buğdayla 1 bardak çay içilemiyor. Geçen yıl 1 ton buğday 375 litre mazot alırdı, şimdi 1 ton buğday 225 litre mazot alıyor. 1 yılda çiftçinin deposundan 1 ton buğday için 150 litre yani 2 depo mazot çalındı. 1 ton buğdayda 2 traktör deposu mazot kayıptır. Geçen yıl 52 ton buğday satan 1 traktör alabiliyordu, şimdi aynı traktör almak için 110 ton buğday satmak lazım. 1 yılda gübre yüzde 35, mazot yüzde 109, yem yüzde 49, ilaç yüzde 57 zam gördü ama hükümetimiz size yüzde 12’lik fiyat artışını yeterli gördü. Bunu kabul etmiyoruz, buna itiraz ediyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Tekirdağ’a bağlı Hayrabolu ilçesinde düzenlediği ‘Buğday Mitingi’nde üreticilerle bir araya geldi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından açıklanan hububat alım fiyatını protesto eden Özel, miting alanına önünde “Çalışırken battık” yazılı pankart bulunan traktörü sürerek ilerledi.

‘KÖYLÜLERİN İKTİDARINI KURACAĞIZ’
Miting alanında kendisini bekleyen kalabalığa seslenen Özel; “Biz demiştik ki 31 Mart’ta sizi unutmayacağız, 10 bin lirayla geçinmek zorunda bırakılan emeklinin sesini duyuracağız. Asgari ücretine zam yapılmayan işçinin sesini duyuracağız. Ürünü para etmeyen, desteklemelerini alamayan, hakkını alamayan, alnının terinin karşılığını alamayan çiftçilerin sesini duyuracağız. Ve 31 Mart’ta sizin bize verdiğiniz güçten, destekten sonra biz asla bir zafer sarhoşluğuna kapılmadık. Dedik ki; ‘Bu bir zafer değildir. Bu sadece bir vazifedir, bir görevdir.’ Belediye başkanlarımız işlerini iyi yapacaklar. Hepsi çok çalışacaklar. Biz çok çalışacağız ve biz bu ülkede bir kez daha halkın iktidarını, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milletin efendisidir dediği köylülerin iktidarını kuracağız. Bakın orada ne yazıyor? Bugünlerde birilerinin köylüye; ‘al ananı da git’ demesine bakmayın. Siz şanlı bayrağın yanındaki yazıya bakın; ‘Köylü milletin efendisidir” dedi.

“SİZİN SESİNİZİ DUYURACAĞIZ”
6 Haziran tarihinde açıklanan hububat alım fiyatının üreticiyi isyan ettirdiğini ifade eden Özel; “6 Haziran günüydü, hububat alım fiyatları açıklandı. Fiyatları görünce üretici feryat etmeye başladı. Daha önceden kendisi de Ziraat Odası Başkanı olan, 31 Mart tarihinde kendisine Hayrabolu’nun beş yıl boyunca hizmet etmek için yetkisini verdiğiniz başkanımız bize seslendi; ‘Genel başkan buraya gel, sesimizi Türkiye’ye duyur’ dedi. Sizin evladınız Candan Yüceer Büyükşehir belediye başkanı ve yine çalışkan, gayretli tarladan gelen çiftçi kardeşim çok sevgili dostum, sizin evladınız İlhami Özcan Aygün ve partimizi Türkiye’nin değil, dünyanın dört tarafında temsil eden son göreviyle hepimizi gururlandıran Faik Öztrak. Hepsi birden dediler ki; ‘Hayrabolu’nun, Tekirdağ’ın, Trakya’nın ve Türkiye’nin dört bir yanındaki buğday üreticisinin sesini duyurmalısınız.’ İşte çıktık geldik. İl başkanımızla, ilçe başkanlarımızla birlikte buradayız, hepiniz bize sahip çıktınız. Biz sizin sesinizi duyuracağız” şeklinde konuştu.

“ÇİFTÇİYE BUNU YAPARSINIZ BU MEMLEKETİN BELİ DOĞRULMAZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmede de tarımı konuştuklarını açıklayan CHP lideri Özel; “Biz bu rakamları duyduktan sonra tam 2 hafta boyunca herkesle görüştük. En son geçen hafta sayın cumhurbaşkanıyla yaptığımız görüşmede şunu söyledim; ‘Geçen hafta Rize’de memleketinizdeydim. Çaya verilen fiyat 17 lira maliyetin 3 lira altında. Buğdaya verilen 9 lira 25 kuruş, Ziraat odalarının hesapladığı maliyetin 2 buçuk lira altında. Yarın fındık gelir, üzüm gelir diğer ürünler gelir ama çiftçiye bu hesap doğru gelmez, bu hesap tutmaz. Bu borçlar ödenmez, bu iş böyle yapılmaz. Çiftçiye bunu yaparsanız, bu memleketin beli doğrulmaz’ dedim. Mutlaka, taban fiyatların maliyetlerin çok üzerinde makul bir karla belirlenmesi lazım. Desteklemelerin zamanında verilmesi, bugün madem ki böyle bir taban fiyat açıklandı, hiç değilse kilo başına 4 lira destekleme verilerek bu fiyatın telafi edilmesi ve buğdayın gerçekten para kazandırması için çocukları okutması, karınları doyurması, borçları ödemesi için buğday fiyatının 15 lira olması lazım” diye konuştu.

‘BUĞDAY TARIMI YAPILAN ALANLAR 25 YILDA 3 MİLYON HEKTAR AZALDI’
Türkiye’de buğday ürünü tüketimi artmasına karşın, buğday ekili alanların yıldan yıla azaldığına dikkat çeken Özel; “Bakınız Türkiye kişi başı yıllık ekmek tüketiminde 200 kiloyla dünya birincisi. Bu bir gerçeklik. Bunun bir sebebi alışkanlıklarımız ama önemli bir sebebi de yoksulluğumuz. Ekmek garibanın katığı ve ekmek fiyatları bu Türkiye’nin en önemli en meselelerinden bir tanesi bugün buğdayın ekim alanları 1998’de 9.8 milyon hektarken bugün 6.8 milyon hektara geriledi. Yani 25 yıl geçti, nüfusumuz 25 milyon arttı ama buğday tarımı yaptığımız alan üç milyon hektar azaldı. Bakın 3 milyon hektar alan ne demek? Beş tane Tekirdağ demek. Beş Tekirdağ büyüklüğünde toprağımız 25 yıl öncesine göre daha az buğday ekiliyor. Oysa nüfus arttı, boğaz hattı, ihtiyaç arttı” ifadelerini kullandı.
‘GEÇEN YIL CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK BUĞDAY İTHALATI GERÇEKLEŞTİ’
Özel, 2002 yılından bu yana Türkiye nüfusunun 16 milyon armasına rağmen, buğday üretiminde bir gelişme olmadığının altını çizerek, buğday ithalatında rekorlar kırıldığını söyledi. Özel; “2002 yılında, 67 milyon nüfusumuz vardı AK Parti iktidarı geldiğinde ve o tarihte 20 milyon ton buğday üretiyorduk. Şimdi nüfusumuz 83 milyon, yine 20 milyon ton buğday üretiyoruz. Ama o günden bugüne 48 milyon ton buğday ithal ettik. Türkiye kendi kendine yeten, kendi karnını doyurabilen bir ülkeyken şimdi buğdayı bile, samanı bile ithal eden bir ülke haline geldi. 2023 yılında geçen sene 11.7 milyonla cumhuriyet tarihinin en yüksek buğday ithalatı gerçekleşti. Şöyle bir düşünün; 11.7 milyon ton buğdayı ithal etmek yerine o buğdayı iç piyasadan karşılamak, o parayı size vermek, destekleme yapmayı tercih etseler 5 Tekirdağ büyüklüğündeki alan buğday ekilebilir, herkes para kazanabilir. Memlekette boşu boşuna dünyanın parasını kaybetmezdi” açıklamasını yaptı.
‘BÜTÜN MASRAFLAR İKİYE KATLANMIŞKEN BUĞDAYA YÜZDE 10 ZAM VERENLERE YAZIKLAR OLSUN’
Üreticinin maliyetlerinin 1 yılda iki katına çıktığını ifade eden Özel; “Maalesef Trakya’da tarım yeniliyor. Gayri safi milli hasıla içinde tarımın payı Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğimde yüzde 13.9. Oysa bu sene 6.3’e geriledi. Yani esas bütün paradan yüzde 14’ü tarıma giderken şimdi yüzde 6’sı tarıma gidiyor. Ekmeklik buğdayın taban fiyatını yüzde 12’lik artışla geçen sene 8.25’ti, 9.25 yaptılar. Makarnalık buğdayı yüzde 11’lik 10.25 yaptılar. Arpanın zammı ise yüzde 3 buçukla sadece 7 lira 50 kuruş oldu. Eskiden taban fiyatları başbakanlar açıklardı, tarım bakanları açıklardı. Benim memleketim Manisa’da gelirdi Tarım Bakanı, ya da başbakan Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Allah hepsine rahmet eylesin, milletin gözünün içine bakardı; aha böyle otobüsün üstüne çıkardı, milletin gözünün içine bakardı ve tütün taban fiyatını açıklardı, üzüm taban fiyatını açıklardı. Millet beğenirse kasketi alır havaya atardı. Gazeteler havadaki kasketin fotoğrafını çekerdi, ‘Taban fiyat beğenildi, kasketler havada’ diye. Oradan güle oynaya dağılınırdı. Yok fiyat yeterince iyi değilse alırdı çiftçi kasketini yere çalardı. Bu sefer yerdeki kasketin fotoğrafı çıkardı; ‘Fiyat beğenilmedi’ denirdi. Hafta içinde fiyata ilave düzenleme yapılırdı. Çünkü o günküler devlet adamıydı. Gözünüzün içine bakarlardı, Ecevit bakardı gözünün içine, İnönü bakardı gözünün içine. Fiyatı onlar açıklardı. Şimdi gecenin 11 buçuğunda tweet atıyorlar. Tweet atarak, fiyat verenlerin, mazot yüzde 110 artmışken, gübre yüzde 35 artmışken bütün masraflar ikiye katlamışken buğdaya yüzde 10 zam verenlere, bunu da tweet atarak söyleyenlere yazıklar olsun” ifadelerine yer verdi.
‘BİR TON BUĞDAYDA, 7 TANE ÇEYREK ALTIN KAYIP’
Buğday ton fiyatını altın hesabına çeviren Özel, 2005 yılında 1 ton buğdayla 9 buçuk çeyrek altın, 2024 yılında son açıklanan fiyatla birlikte 2 buçuk çeyrek altın alınabildiğine vurgu yaptı. Özel; “Geçtiğimiz günlerde dedim ki; ‘Bu fiyat, üreticiyi güldürmez, ağlatır.’ Tuttu birisi dedi ki, bu fiyat iyi fiyat, para kazandırır. Bu fiyat eskisinden iyi.’ Ben diyorum ’20 yıl önce buğday para kazandırıyordu’. O diyor ki, ‘hayır’. Şimdi Hayrabolu’da gelin bakalım bir hesabı birlikte yapalım. Her hesap şaşar, bir hesap şaşmaz. Hangi hesap şaşmaz? Halkın hesabı şaşmaz. Bakın şimdi buradan bütün Türkiye’ye ilan ediyorum ki 2005’te bir ton buğday 9 buçuk kilo çeyrek altın alıyordu. Hesap ortada. Bu açıklanan fiyatla bugün bir ton buğday sadece 2 buçuk çeyrek altın alabiliyor. Yani 1 ton buğdayı koy önüne içinden 7 tane çeyrek altın kayıp. Her bir Trakyalının, Tekirdağlının, Hayrabolulunun bir ton buğdayının içinden 7 tane çeyrek altın çaldılar. Alnınızın terini çalanlara, evladınız rızkını çalanlara ve size bunu reva görenlere yazıklar olsun. Hakkınızı hep beraber arayacağız” açıklamalarında bulundu.
‘1 KİLO BUĞDAYLA 1 EKMEK ALINAMIYOR’
Buğday fiyatının 15 liranın altında olmaması gerektiğine vurgu yapan Özel, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı; “Halkın hesabından anlamayan, ekmeğe baksın. 200 gram ekmek geçen sene 6 buçuk liraydı, şimdi 10 lira. Yani yüzde 55 arttı. Geçen sene 1 kilo buğdayla 1 ekmek alabiliyordunuz, artık alınamıyor. Artık bir kilo buğdayla 1 bardak çay içilemiyor. Geçen yıl 1 ton buğday 375 litre mazot alırdı, şimdi 1 ton buğday 225 litre mazot alıyor. 1 yılda çiftçinin deposundan 1 ton buğday için 150 litre yani 2 depo mazot çalındı. 1 ton buğdayda 2 traktör deposu mazot kayıptır. Geçen yıl 52 ton buğday satan 1 traktör alabiliyordu, şimdi aynı traktör almak için 110 ton buğday satmak lazım. 1 yılda gübre yüzde 35, mazot yüzde 109, yem yüzde 49, ilaç yüzde 57 zam gördü ama hükümetimiz size yüzde 12’lik fiyat artışını yeterli gördü. Bunu kabul etmiyoruz, buna itiraz ediyoruz. Sesinizi hep birlikte yükselteceğiz. Çiftçi örgütleri 11 lira diyor maliyete. Ziraat Odaları Birliği 10 lira 87 kuruş hesap çıkarmış, aynı hesap. Ancak Toprak Mahsulleri Ofisi dün yaptığı açıklamada buğday fiyatı ile birlikte destekleme de eklense maliyetin altında kalıyor. Bu açıklama çiftçimizle alay etmektir. Bu fiyat kesinlikle 15 liranın altında olmamalıdır. Tarımda kendi kendimize yetiyorduk şimdi ithalat muhtaç hale geldik. 2003’te çiftçi sayısı 2.8 milyondu, bugün 2.3 milyon. AK Parti döneminde nüfusumuz 20 milyon arttı ama 500 bin yani yarım milyon çiftçi kayıp. Normalde bir o kadar daha çiftçi gelmesi gerekirken o kadar eksilmiş. Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu daha önce tarım yapılan 25 milyon hektar alanın, yani Hollanda devletinin toprakları kadar artık ekilemez, dikilemez hale gelmesidir. Çiftçilerin bankalara borcu 1 yılda yüzde 88 artmıştır ve hep beraber görüyoruz ki 670 milyar lira çiftçilerin bankalara borcu vardır. Ortalama çiftçi yaşı 58’dir. Yani gençler artık tarımla geçinemiyor, gençler gidiyorlar fabrikalara, gençler gidiyorlar hamallık yapmaya, gençler aç kalmaya, işsiz kalmaya büyük şehirlere gidiyor. Herkes seneye tarlada çalışmam, fabrikada işe girerim diyor.”



