Ragbi günlükleri 194

İnsanlık medeniyetinin en önemli organizasyonlarından biri olan olimpiyatların bir tanesini daha geride bıraktık. Heyecanla beklenen 2024 Paris Olimpiyatları, dolu dolu geçen 17 günün ardından nihayete erdi. Bu yazımızda, 2024 Paris Olimpiyatları’nı özetlemeye çalışacağız. 

26 Temmuz Cuma günü yapıldı 2024 Paris Olimpiyatları‘nın açılış töreni. Alıştığımız açılış törenlerinin dışına çıkılmış, stadyum gibi bir ortam tercih edilmemişti. Hazırlıklara dair izlediğim belgeselde, birkaç yıla yayılan bir süreç olduğunu gördüm. Oldukça detaylı ve çetrefilli bir planı, en iyi şekilde uygulamak için uğraşmıştı Fransız yetkililer. Altı kilometrelik yolculuk boyunca, Seine Nehri’nde seyreden botlar üzerinden izleyenleri selamladı kafileler. Çok güzel düşünülmüş bu planın en büyük şanssızlığı, açılış töreni sırasında yağan kuvvetli yağmur oldu. Buna rağmen, hazırlanan plan uygulanmaya çalışıldı. Televizyonları başında izleyen bizler için görsel seyri çok daha yüksek olan açılış töreninin, aynı etkiyi, Seine Nehri boyunca kafileleri karşılayan izleyecilere göstermediği söyleniyor. Açılış töreninin en yoğun eleştirileri eşcinsellik propogandası yapıldığı iddiaları üzerinden aldığını da söyleyelim.

Brazils Gabriel Medina reacts after getting a large wave in the 5th heat of the mens surfing Paris 2024 Olympic Games 073034 8bb4deaf57bb4ba9a90b6016ed179b53 | Edirne Ahval Gazetesi
Ragbi günlükleri 194 | Edirne Ahval Gazetesi

Açılış töreni, 26 Temmuz Cuma günü yapılsa da futbol, hentbol ve 7’li ragbi branşlarından müsabakalar başlamıştı. Bu bölümde, çarşamba gününden başlayan 7’li ragbi müsabakalarına yoğunlaşmak istiyorum. 80 bin kişilik Stade de France’ın ev sahipliğinde oynandı karşılaşmalar. Üç güne yayılan 7’li ragbi takviminde, sahne, ilk olarak erkeklerindi. 12 ülkenin katıldığı müsabakalarda takımlar, üç grupta toplanmışlardı. Gruplarını ilk iki sırada tamamlayan ülkelerin yanında, en iyi iki üçüncü takım da çeyrek finale yükselmeye hak kazanacaktı. Grup maçları tamamlandığında sürpriz yaşanmamış ve çeyrek finale çıkması beklenen takımlar son sekize kalmışlardı. Çeyrek final karşılaşmalarının ilkinde, beklenilenin aksi bir sonuç gerçekleşmişti. En iyi iki üçüncüden biri olarak çeyrek finale gelen ve grupta oynadığı maçlarda sıkıntılar yaşayan Güney Afrika, ekolünden gelen kaliteli mirasın etkisiyle, favorilerden Yeni Zelanda’nın madalya umutlarını sonlandırıyordu. Ev sahibi Fransa, Arjantin’i; Fiji, keyifli bir karşılaşmanın sonunda İrlanda’yı; son dönemdeki 7’li ragbi performansıyla geride kalan Avustralya’da ABD’yi geçerek isimlerini yarı finale yazdırmışlardı. Rahat skorlarla geçen iki yarı finalin ardından, finalin adı Fransa-Fiji olarak konmuştu. Final maçına kadar şiir gibi bir ragbi oynayan son iki olimpiyatın altın madalyalı ülkesi Fiji, grup maçında yendiği Fransa’ya 28-7 kaybediyordu. 15’li ragbinin en iyi oyuncularından biri olarak kabul edilen Antoine Dupond ile kadrosunu güçlendiren Fransa, ev sahibi olduğu organizasyonda istediğine ulaşmış oldu. Burada not düşmeliyim ki ragbi, Fransa’da futbol kadar sevilen bir branş ve kazanılan bu altın madalya, Fransızlar için çok kıymetli. 

Paris Olympics Athletics 15 1722895456 | Edirne Ahval Gazetesi
Ragbi günlükleri 194 | Edirne Ahval Gazetesi

Erkekler maçlarının tamamlanmasının hemen akabinde kadınlar da sahne aldılar. Yine 12 ülkenin katıldığı bir turnuva oynandı. Beklentim, dünyanın bir ve iki numaralı kadın 7’li ragbi ülkeleri Yeni Zelanda ve Avustralya’nın final oynaması, Fransa ve ABD’nin de onları zorlaması yönündeydi. Ancak kimsenin ihtimal veremeyeceği bir sürpriz ülke öne çıktı. Kanada, önce turnuva çeyrek finalinde Fransa’yı, sonra da yarı finalde Avustralya’yı yenip, finalde Yeni Zelanda’nın rakibi oldu. A Grubu’nda oynanan karşılaşmada, rakibi Yeni Zelanda’ya 33-7 kaybeden Kanada, final maçında bambaşka bir performans sergiledi. Rakibine oldukça zorlu anlar yaşatsa da maçı, 19-12 kaybetti. Çok önemli rakipleri geçerek, olimpiyat gümüşüne uzandı. Şampiyon ise, başarılarına bir yenisini daha eklemiş oldu. Olimpiyat oyunları öncesinde, uluslararası ragbiden emekli olacağını açıklayan kadın ragbi efsanesi Portia Woodman Wickliffe, kariyerine çok önemli bir ödül daha ekleyerek veda etti. Her turnuvada takımı için çok önemli katkılar veren Michaela Blyde, yine beklentileri karşıladı. Ancak ismini özellikle anmamız gereken bir oyuncu var: Jorja Miller. 2004 doğumlu oyuncu, oyunun merkezinde çok değerli bir iş yapıyor ve takımına inanılmaz katkı veriyor. O’nu izlemesi çok keyifli.

7’li ragbiye dair son sözlerime gelirsek… Başından sonuna kadar çok yoğun bir ilgi gösterildi karşılaşmalara. 80 bin kişilik stadyumda hiç boşluk göze çarpmıyordu. Bu yoğun ilgi, sahaya çıkan oyuncuların surat ifadelerine ve performanslarına da yansıyordu. Bu ilgiyi ısrarla görmeyen, ragbiye ”Fransız” kalan bir TRT’ye sahibiz. Eurosport sayesinde erkeklerin birçok önemli maçını kaçırmazken, kadın müsabalarından sadece finale bakabildik. Neden? Çünkü sevgili TRT’miz için 7’li ragbi yeterince önemli değildi. Israrla, sıkıcı judo müsabakalarını yayınlamayı tercih ettiler. Olimpiyatlara renk katan bir branşı geride bırakmıştık. 

Simone Biles | Edirne Ahval Gazetesi
Ragbi günlükleri 194 | Edirne Ahval Gazetesi

2024 Paris Olimpiyatları’nda ülkemizin ne yaptığına bakalım. Modern olimpiyatlardaki yüzüncü yılımızı yaşadık. 1924 Paris Olimpiyatları’nda başlayan maceramız, 2024 Paris Olimpiyatları’nda devam etti. 18 branşta 102 sporcuyla temsil edilen ülkemiz için işler, maalesef istediğimiz gibi gitmedi. 1984 Los Angeles Olimpiyatları’ndan beri ilk kez, bir olimpiyatı altın madalya alamadan kapattık. Peki, hangi sporcularımızla ne renk madalyalar kazandık? Atıcılık branşında, Şevval İlayda Tarhan ve Yusuf Dikeç, takım halinde gümüş madalya kazanmayı başarırken; beşinci olimpiyatını geçiren Yusuf Dikeç’in, özel ekipmansız ve eli cebinde atış stili tüm dünyada büyük ilgi uyandırdı. Birçok atlet, kazandıkları başarıların ardından bu pozu tekrarlarken; animelerden video oyunlarına farklı sektörden çok sayıda Yusuf Dikeç görselleri yaratıldı. Başarısız bir olimpiyat geçiren Türkiye, sportif olarak olmasa da Yusuf Dikeç sayesinde, dünya çapında çok önemli bir tanıtım yapmıştı. Okçuluk branşı takım yarışlarında, Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer ve Abdullah Yıldırmış’tan oluşan ekibimizle bir bronz madalya kazanmayı başardık. Ata sporumuz güreş, tarihinin en başarız olimpiyatlarından birini geçirirken, Buse Tosun Çavuşoğlu ve Taha Akgül’le birer bronz kazanabiliyorduk. Boksta, Esra Yıldız Kahraman bronz, Hatice Akbaş ve Buse Naz Çakıroğlu ise gümüş madalya kazandılar. Bir bronz da tekvando branşında Nafia Kuş Aydın’dan geldi. Toplamda, üç gümüş ve beş bronz madalya ile 2024 Paris Olimpiyatları’nı noktalamıştık. 

Olimpiyat oyunlarını takip eden basın mensuplarıyla Paris’te bir araya gelen Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, madalya sayısının beklentilerin altında kaldığını belirterek, ”Biz, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak spor federasyonlarımıza en üst düzey imkanları sunduk. Sağladığımız bu imkanlar, dünyanın pek çok ülkesinde yok. Bunu sadece biz değil uluslararası tüm spor kamuoyu söylüyor. Buna rağmen; bu imkanları doğru ve verimli kullanamayan federasyonlar bunun hesabını verecektir.” dedi. Türkiye’deki spor federasyonlarının başkanlık seçimlerini takip edenler, bakanlığın seçimlerde ne kadar etkin olduğunu çok iyi bilirler. Bakanlık oyları, seçimi bir adaydan alıp, bir başkasına verebilir. Başka bir deyişle, bakanlığın desteklemediği birinin başkan olabilmesi oldukça zordur. Bu ortamda, özerk bir federasyon yapısından bahsedemezken, Bakan Bey’in ”Hesap Soracağız” demesi yeterli değildir. Yapacağınız işlem, koltuğa oturttuğunuz ismi kaldırıp, yerine başka bir ismi oturtmak olacaktır. ”Ne yapmalıyız?” derseniz, cevap basit: Siyaseti, spora bulaştırmayın. Bakan Bey’e bir maruzatımı daha belirteyim. Ragbi branşında yarışan bir spor kulübünün başkanı ve Ragbi Milli Takım antrenörü olarak söylüyorum. Antrenman yapacak, maç oynayacak tesis bulma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Başında bulunduğunuz kuruma bağlı çalışanlar, ”sahayı bozarsınız” gibi gerekçelerle tesisleri kullandırmak istemiyorlar. Özellikle amatör sporların karşılaştığı zorluklara çözüm getirilmesi gerekiyor. 

2024 Paris Olimpiyatları’nın öne çıkanlarıyla devam edelim. Özellikle bazı branşlardaki rekabetler, izleyenler için oldukça tatmin ediciydi. Hatta bazı branşlar, o branştaki fenomenler için bile takip edildi. Atletizm branşındaki yarışlara Stade de France ev sahipliği yaptı ve yarışlar, çok büyük ilgi gördü. Sprint dallarındaki yarışlar, hiç olmadığı kadar yakın biten finallere sahne oldu. Sırıkla yüksek atlamanın dünya bir numarası Armand Duplantis, 6 metre 25 santimetrelik yeni bir dünya rekoru kırarak, inanılmaz işler yapmaya devam etti. Rekorunu ise, Yusuf Dikeç göndermesiyle kutladı. Kadınlar 5 bin ve 10 bin metre finallerinde, Kenya’lı Beatrice Chebet, duble yapmayı başararak, bunu başaran az sayıdaki atletin arasına adına yazdırdı. Dalma(diving) branşında tam bir Çin ambargosu yaşandı. Dağıtılan tüm altın madalyalara Çinli sporcular el koydu. Atlayışlar esnasında yakaladıkları senkronizasyon, ayakta alkışlandı. Yüzme branşında, Avustralyalı ve ABD’li sporcuları bol bol kürsüde gördük. Birçok disiplinde madalya kazanmayı başardılar. Bu sporcuların önüne geçen ve konuşulan başka bir isim daha vardı: Fransız Leon Marchand. 200 metre kurbağalama ve 400 metre bireysel karışık yarışlarında, olimpiyat rekoru kırarak altın madalyanın sahibi olan Marchand, yarışlar boyunca vatandaşlarından büyük destek gördü. Basketbolda, ABD dublesi yaşanırken; Stephen Curry’nin, Fransa karşısındaki performansı klasına yakışacak şekildeydi. Atıcılık ve okçuluk branşlarında Koreli sporcuların ağırlığı hissedilirken; sörf branşında, erkekler kategorisinde bronz madalya kazanan Gabriel Medina’nın çekilen fotoğrafı, fotoğrafçılık yarışmalarında büyük ödülü alacak cinstendi. Tenis branşında Novak Djkovic, çok istediği olimpiyat altınına 37 yaşında kavuştu. Altın Slam’i tamamlayan beşinci oyuncu olarak tarihteki yerini aldı. Benim izlemekten en çok keyif aldığım branşların başında, kesinlikle artistik cimnastik geliyor. İnsan bedeninin sınırlarının her geçen yıl nasıl daha fazla zorlanabildiğinin kanıtı bu yarışmalar. Ve tabii ki Simone Biles gibi bir fenomen sporcunun varlığı… Ağızlarımızı açık bırakan, hayranlıkla izlediğimiz performansları alkışladık artistik cimnastikte. Artistik cimnastikteki en çarpıcı hikaye, cimnastik branşında altın madalya kazanan ilk Afrikalı cimnatikçi olan Kaylia Nemour’a ait. 17 yaşındaki Kaylia Nemour, Fransa’da doğmuş ve halen yaşamını bu ülkede sürdürüyor. Kendisi, yaşadığı bir sakatlık sonrası Fransa milli takımından çıkartılıyor ve Cezayir adına yarışmaya başlıyor. Kaylia, asimetrik paralel yarışmasında altın madalya kazanarak çok önemli bir başarıya imza attı. Kendisini milli takımdan çıkartanlara da verebileceği en güzel cevabı verdi. Olimpiyatlar boyunca ABD ve Çin, kırk altın madalya kazanarak, bu alanda en yakın rakiplerini ikiye katlamayı başardılar. Toplam madalya tablosunda ABD birinci(126), Çin ikinci(91), Japonya üçüncü(45) sırada yer aldı.  

thumbs b c 099dfb82931d337777d7e1b76ec30ffa | Edirne Ahval Gazetesi
Ragbi günlükleri 194 | Edirne Ahval Gazetesi

2024 Paris Olimpiyat Oyunları, alanında en seçkin sporcuların rekabetini bizlere izlettirdi. Dolu dolu geçen bir takvimin ardından, yapılan kapanış töreni ile son buldu. Stade de France’ın ev sahipliğindeki tören sonrası Olimpiyat Bayrağı, 2028 Oyunları için Los Angeles’e devredildi. Devir için oluşturulan mizansen, Hollywood film sahnelerini aratmadı. 62 yaşındaki Tom Cruise, stadyum çatısından atlayarak şova eşlik etti.

Ülkemizin olimpiyatta aldığı sonuçlar, bir spor ülkesi olmadığımızı bir kez daha gösterdi. Biz, maalesef tesadüfler ülkesiyiz. Ara ara tesadüfen başarılı sporcular çıkartıyoruz ve iyi işler yapan takımlarımızı/sporcularımızı istisnasız aşağı çekiyoruz. ”En çok sevilen” ve yatırım yapılan futbolda bile, yatırımlarımızın karşılığını alamıyor, stadyumları dolduramıyoruz. Türk Halkı’nın spora gösterdiği ilgi sebebiyle, İstanbul’un olimpiyat adaylığına şans vermiyorum. 

Önümüzdeki dört yıl, Türk sporunun yeniden ayağa kalkması için uzun bir süre. Eylül ve Ekim aylarında yapılacak spor federasyonları seçimlerinde, birçok federasyon başkanı koltuğuna veda edecektir. Evet, bir değişimin olması şart. Ama daha radikal bir değişime ihtiyacımız var. Aklın ve bilimin yöntemlerinin uygulanacağı, liyakatli bir düzene ihtiyacımız var. Çağımızın ihtiyaçları, ampulün ışığında karşılanmıyor!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçerik korunmaktadır !!