Ragbi Günlükleri 23
Türk Ragbisi’nin gelişmesi ve bilinmesi için birçok etken elinden geleni yapıyor: federasyon, kulüpler, yöneticiler, antrenörler, oyuncular, hakemler… Bu saydığımız kalemlere bir ekleme daha yapabiliriz. Ülkemizde ragbi sporunun haberciliğini yapan, Türkiye’den ve dünyadan haberleri ilgililere ulaştırarak ragbi sporunun bilinirliğine katkı sağlayan ‘ragbi haberciliği’.
Yıllardır, gönüllü olarak ragbi haberciliği yapan bir internet sitesi hakkında konuşacağız bugün. Türkiye’den ve dünyadan verdiği haberlerle, ragbi meraklılarını güncel tutan bir site: Ragbi Referansı. Sitenin editörü Ergin Özcan ile sizler için bir röportaj gerçekleştirdik. Böyle bir haber sitesi fikrinin nasıl ortaya çıkıp, geliştiği üzerine konuştuk. Ayrıca bu röportajda, Ergin Özcan’ı kişisel olarak biraz daha yakından tanıyıp, Türk ragbisi üzerine görüşlerini de öğrenebileceksiniz. Her zaman alıştığımızın aksine, bu sefer soruları ben soruyorum ve Ergin Özcan cevaplıyor. Kendisine katılımı için teşekkür ediyor ve röportaja geçiyorum.
ZAFER ERAY(ZE): Okuyucularımıza seni tanıtarak başlayalım. Kimdir Ergin Özcan?
ERGİN ÖZCAN(EÖ): 1993 doğumluyum.Ragbi Referansı’nın editörlüğünü yapıyorum. Aynı zamanda Türkiye Ragbi Federasyonu hakemlik belgemde bulunuyor.
ZE:Ragbiye olan ilgin nasıl başladı?
EÖ: Birçok veteranragbici gibi ben de 2007 Ragbi Dünya Kupası’nı görünce ragbiye ilgi duydum. Daha sonrasında ise özellikle internetten bulduğum yayınlar ve TV5 Monde’da verilen ragbi maçları etkili oldu.
ZE: Türkiye’de ragbi camiasının önemli bir haber kaynağı olan ‘Ragbi Referansı’ isimli sitenin sorumluluğunu üstleniyorsun. ‘Ragbi Referansı’ nasıl kuruldu? Fikir nasıl ortaya çıktı? Senden dinleyebilir miyiz?
EÖ: Fiziki özelliklerimden çıktı. O zamanlar oynamak için pek de uygun olmadığıma karar verince, Türk ragbisi için başka hangi yolda yer alabilir ve orada bulunabilirim diye düşündüm ve böylece “Ragbi Referansı” kuruldu.
ZE: Yola çıkarken böyle başarılı işler çıkacağını tahmin ediyor muydun?
EÖ: Açıkçası etmiyordum. Hele ki takımların ve federasyon yönetiminin takdir etmesi beni de şaşırttı diyebilirim.
ZE: Türkiye’den ve dünyadan birçok ragbi haberini sitende veya sosyal medya hesaplarından takip edebiliyor okuyucular. Bilgiye nasıl ulaşıyorsun? Türkiye’den ve dünyadan kullandığın referanslar neler? Seninle birlikte çalışan başka isimlerde var mı?
EÖ: Türkiye’de bizzat sahadan gelen arkadaşlarımıza ulaşıyoruz. Dünya’da ise World Rugby, Rugby Europe, IRL ve RLEF’in yanı sıra Sky Sports UK, ESPN Scrum, Rugby Pass, L’Equipe, Newshub NZ, TVNZ gibi referanslar olmakta. Bu konuda günün bir saatimi onlara ayırıyorum diyebilirim. Benimle birlikte Kemal Ege Gürkan, Doğan Doğan ve Berk Erdem arkadaşlarımız destekliyor. Ayrıca World Rugby, IRL, RLEF, Rugby Europe, WRU, EPCR, Six Nations, Pro14, Premiership Rugby, İngiltere Süper Lig ve RFL’den de haber akışı geliyor.
ZE: -‘Dünyada Ragbi Tarihi’ ve ‘Türkiye’de Ragbi Tarihi’ isimli arşivlik iki podcast çalışması gerçekleştirdin. Bu konularla ilgili kaynak taramalarını nasıl yaptın? Kafanda tasarladığına ulaşabildin mi?
EÖ: Dünya’da Ragbi Tarihi podcast çalışması kapsamında Vikipedi’nin yanı sıra çeşitli tarih sitelerinde yaptığım araştırmalar sonucunda gerçekleştirmiştim. Türkiye’de Ragbi Tarihi ise Kemal Ege Gürkan’ın çabaları önemli bir yer tutmakta. Açıkçası Dünya’da Ragbi Tarihi konusunda beklediğimize ulaşamadığımız doğru. Ancak yakın zamanda düzeltmeyi planlıyorum.
ZE: Yakın gelecekte yeni atılımlar, yeni araştırma yazıları görecek miyiz RagbiReferansı’ndan?
EÖ: Her geçen gün daha fazla ivme için yola çıkıyoruz. Bu konuda, daha fazla fikir ve daha fazla düşünce de kafamızdan geçiyor. Yakın bir vakitte yasal zemine oturttuktan sonra RagbiReferansı’na daha fazla kaynak yaratmak için kredi almayacağız, ancak gerek kendi çapımda gerekse girişimcilerin, yatırımcıların desteğini almayı hedefliyoruz. Bunları yaptıktan sonra belki belirli bölgelerde ragbi izleme etkinlikleri olabilir. (Bunu yaparsak da ilk yapabileceğimiz bölgeler İstanbul, Edirne, Ankara ve Eskişehir olabilir.)
ZE:Ragbiye meraklı, oyunla yeni tanışacak kişiler RagbiReferansı’na nasıl ulaşabilirler?
EÖ:http://www.ragbireferansi.site adresi üzerinden internet sitemize ulaşabilirler. Ayrıca Twitter, Instagram ve Facebook sayfalarımız mevcuttur.
ZE:Ragbi disiplinlerinden hangisini izlemeyi daha çok seviyorsun?
EÖ: Ragbi Birliği ve Ragbi Lig. Çünkü kısa formatlarla oynanan oyunlarda pek fazla zevk alamıyorum. Evet, Yedili ragbi sporu olimpiyatlarda yer alıyor. Ancak iki gün içerisinde yapılan turnuva şeklindeki etaplar belli bir süre sonra sıkıntıya girebiliyor. Zira dokuz saat süren müsabakalarda insanlar bir süre sonra sıkılıyor.
ZE: Türkiye’de veya dünyada sempati duyduğun, desteklediğin bir takım var mı?
EÖ: Açıkça söylemek gerekirse Galler Ragbi Milli Takımı gayet güzel işler çıkarıyor. Kulüp ragbisinde ise ExeterChiefs favori takımımdır. Türkiye’de sempati duyduğum takım yok. O konuda herkese mesafeli davranmaya çalışıyorum.
ZE: Ragbiyi sürekli takip eden, dışarıdan bir göz olarak sana sormak istiyorum. Türkiye ragbi liglerini nasıl buluyorsun? Oyunun gelişimi üzerine ne söyleyebilirsin? 7’li, 13’lü kadın ve erkek,15’li erkek liglerini değerlendirirsen sevinirim.
EÖ:Onbeşli ragbide ilk maçların oynanmasının üzerinden 13 yıl geçti. Bu 13 yıl içerisinde ligde yer alan takımlar kadar ligden ayrılan takımlar var. 13 yılın sonunda da evet mutlaka bir gelişim var. Ancak bizimle aynı dönemde ortaya çıkan E-Spor ve bizden bir adım ileride bulunan Amerikan Futbolu’na bakıyorum. Onlar daha fazla gelişim gösterirken, biz yerimizde sayıyoruz. TRF Başkanı Murat Pazan, 4S1F’deki bir programda bu konudaki sorun için yeni kurulan takımlara altyapıyı geliştirmelerini öneriyor. Umarız bu sorunu atlatırız da en azından köklü kulüpler ve köklü takımlar artar. Bu da kulüp ragbisini tüm ülkeye yaymasına neden olur ve daha fazla oyuncu, daha uzun süre Türk ragbisinde yerini alır.
Onüçlü ragbi için şu anda eldeki imkânlarla ne kadar gelişebilirlerse o kadar gelişebiliyorlar. Özellikle milli takımlarda alınan başarılar ve Plaj ragbi lig etkisi yavaş da olsa kulüp ragbisine etki ediyor. Sadece federasyonlaşma konusu önemli bir konumda. Onun akıbeti de zaman içerisinde belli olur. Oyun geneline baktığımızda özellikle yeni takımların gelmesiyle erkeklerde rekabetin arttığı söylenebilir. Kadınlarda ise Ankara Phrygians ile İzmir Batı Gücü arasında artık bir “Kadın Ragbi Ligi’nde Bir Türkiye Klasiği” oluştuğu söylenebilir. İstanbul Ottomans RFK ODTÜ SK derbisinin bir benzerini de burada görmek olası.
Yedili ragbide şu anda uygulanan etap fikri açıkçası takımlar için güzel görünüyor. Ancak Rugby Europe tarzını veya Premiership Rugby Sevens’taki gibi format olmasını isterdim. Mücadelelere baktığımda belirli takımların dominasyonunu görmedim. Herkes bir şekilde mücadelesini sergileyebiliyor.
ZE: Milli takımlarımızın performansları üzerine ne düşünüyorsun?
EÖ:Bu konu biraz uzun. Bu yüzden parçalara böleceğim. Ragbi birliğinde Konferans 2 ayarında bir takım olup olmadığımızı henüz fark edemedik. Bu yüzden yorum yapamam. (2019/20 sezonu iptal edilmeden önce Andorra galibiyetimiz ve Sırbistan mağlubiyetimiz vardı.) Bosna Hersek ve Bulgaristan maçları COVID-19 salgını nedeniyle ertelenmişti. Dolayısıyla önümüzdeki sezon asıl etkiyi göreceğiz. Ragbi Avrupa Gelişim Ligi takımlarından daha iyi olduğumuz kesin. Ancak Konferans 2 takımlarından daha iyi miyiz, kötü müyüz bilmiyorum.
Onüçlü milli takımlar konusunda umutlar var. Kadınlarda ragbi lig zaten gelişmekte olan yer ve bu ligde ister istemez ilk sıralarda yer alabilme potansiyeli bulunuyor. İyi bir şekilde kullandıkları takdirde 2025 Ragbi Lig Dünya Kupası’nda kadın milli takımımızı görebiliriz. Erkekler ragbi ligde ise Avrupa Şampiyonası için B Kategorisi’ne çıkabilme potansiyeli mevcut. Ancak A Kategorisi için zamana ve sabra ihtiyaçları var. Bir de Gelişmekte Olan Ülkeler Şampiyonası seçeneği bulunuyor. Aslında bu yılda oynanacaktı ama sanırım COVID-19 nedeniyle bu da gümbürtüye gitti. Eğer 2018’de yaptığı çıkışı burada daha ileriye taşırlarsa daha büyük bir olay da çıkabilir.
Yedili ragbide kadınlar, Konferans 1’de tutunmayı başardı. Ancak Konferans 2’deki etkiyi burada da göstermek istiyorlarsa kendilerini geliştirmeleri gerekecek. Erkekler için de bunu söylemek mümkün.
ZE: Mayıs 2017’de Edirne’de yapılan Türkiye Ragbi Federasyonu hakemlik kursuna katılmıştın. Hakemlik belgesi olan birisin aynı zamanda. Düzenlenen bu kursların yeterliliği için ne düşünüyorsun?
EÖ: İlk seviye hakemlik için üç gün benim için yeterli geldi. Teori de aslında güzeldi. Ancak pratik konusunda efektif olabilirdi. Özellikle de iki yıl sonra girdiğim World Rugby Hakemlik Kursu beni bu düşünceye itti.
ZE: Devamında Türk hakemlerini de sana sorayım.
EÖ: Türk ragbi camiasında bir “Günah Keçisi” varsa o keçi de Türk hakemleri olabilir. Çünkü gittiğim maçların büyük bir kısmında takımlar, hakemleri beğenmemiş durumda. Hakemlerin bu konudaki yeri tartışılmaz. Ancak bu konuda bazıları hatalar yapıyor.
ZE:Elinden geldiğince müsabakaları gidip yerinde takip etmeye çalışıyorsun. İzlemekten keyif aldığın, sende iz bırakan takımlar veya maçlar varsa öğrenmek isteriz.
EÖ: Özellikle ODTÜ SK Kadıköy RK arasında oynanan TRL Finali çok heyecanlı geçtiği söyleyebilirim. Ayrıca NSRL ve RLD Top 4 maçlarını keyifle takip etmişliğim var. Çünkü alt liglerdeki maçların büyük kısmı kriket skoruna dönüşebiliyor.
ZE: Okuyucularımıza ve ragbi camiasına son sözlerinle bitirebiliriz.
EÖ: Ragbiyle tanıştığım ilk zamanlarda ragbinin futbola alternatif olacağı söyleniyordu ama bu konuda alternatiflik meselesi e-spora kaymış görünüyor. Özellikle tek tabanca takıldığımız günlerde eğer hala ragbide kronik sıkıntılar durmaya devam ediyorsa, bu konuda oturup düşünmemiz gerekiyor. Umarız Türk ragbisi hak ettiği seviyeye gelir ve biz bu macerayı gururla anlatma fırsatı elde etmiş oluruz.