Ragbi Günlükleri 28
Ülkemizde pandemi sebebiyle ragbi oynayamasak da gelecek sezonların planlamaları yapılmaya devam ediliyor. Federasyon yöneticileri, kulüplerin yöneticileri ve antrenörleri bu konulara kafa yoruyor, ara ara sanal ortamda toplanıp fikir alış verişinde bulunuyor. İşte bu toplantılardan biri, geçtiğimiz perşembe akşamı yapıldı. Ragbi Günlükleri’nin bu haftaki yazısında hem toplantı hakkında bilgi vermek hem de konuşulanları yorumlamak istiyorum. Hoş geldiniz…
Öncelikle siz okuyucularımıza, Türkiye’deki ragbi ortamını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Türkiye’de ragbi camiası, ağırlıklı olarak üniversiteli sporculardan oluşuyor. Ülke ragbisi yaş aldıkça, bu oyunla üniversitede tanışmış, iş hayatına geçiş yapmasına rağmen oynamaya devam eden oyuncuların sayısı hızla artıyor. Alttan gelen genç arkadaşlarımızı da katarsak, hızla büyüyen bir camiayız. Ancak halen camiamız amatör olarak ilerliyor. Yani, hayatımızı idame ettirecek kazancı ragbiden sağlamıyoruz. İlk olarak, fikri profesyonelliği oturtmak gerektiğini düşünenlerdenim. Yıllar içerisinde, maddi olarak da profesyonelleşebiliriz.
Ülkemizdeki tüm ragbi meraklılarının beklediği bir haber var. ‘Ragbi oynayabilecek miyiz?’ sorusu, yanıtlanması beklenen gündem maddeleri arasında birinci sırada hiç şüphesiz. Farklı kanaatlerin olması doğaldır. Sanıyorum ki bu konuda kimsenin itiraz etmeden birinci sıraya yazacağı madde, insan sağlığı olacaktır. 2020 yılının geri kalanı için ragbi oynamak gibi bir ihtimalimiz yok. Kafalardaki soru işaretleri 2021 yılında dair.
2021 yılında, ragbiyle tekrardan buluşabilmemiz için bazı şartların oluşması gerekir. Mesela, sıkı tedbirlerle salgın hastalık kontrol altına alınabilecek mi? Şu an için bunda başarılı olduğumuzu söyleyemiyorum. Aşı bulunabilecek mi? Salgının tedavisinde herkesin umutla beklediği bir gelişme aşının bulunması. Bu konuda da farklı farklı görüşler var. Yılbaşına yetişir diyen de var. İlkbahar aylarını bulur diyen de. Büyük ekonomili ülkelerin, şimdiden aşı siparişleriyle alım yaptığını, kalan ülkelere aşının biraz daha geç ulaşacağına dair haberler çıktı ulusal basınımızda. Anlayacağınız, aşı konusunda da biraz daha beklememiz ve bilim insanlarımızdan umudumuzu kesmememiz gerekiyor.
Takvim planlamasında, önemli bir başka husus takımların sezonu açış tarihleri olacaktır. Demiştim ya bizim camiamızda çok sayıda üniversiteli sporcu var. Üniversitelerimiz, 2020-2021 akademik yılının güz döneminde uzaktan eğitimi tercih etti. Bu yüzden de öğrenciler evlerinde, ailelerinin yanında bulunuyorlar. Bahar dönemi yüz yüze eğitim başlamaz ve uzaktan eğitim devam ederse, takımlarımız antrenman yapacak sayıda oyuncu bulamayacaklar. Üniversitelerin uzaktan eğitime devam etmesi, salgının hala ciddi seviyelerde olduğu anlamına gelir. Bu da bizim gibi amatör imkânlarla ragbi oynamaya çalışan bir camia için ragbiden uzak kalmaya devam etmek demektir. Takım hazırlık sürecinin yanında, oyuncuların bireysel hazırlıkları da önemli. Kimi arkadaşlarımız spor salonlarına gitmeye çekiniyor ve hazırlıklarına ev ortamında devam ediyor. Bu çalışmaların, bir sporcuyu yeni sezona ne kadar hazırlayabileceği de soru işareti olarak önümüzde duruyor.
2021 takvimini belirlerken, dikkat edilecek hususlardan birisi de takımların bulundukları ilin pandemi kurulunun kararlarından ne kadar etkilendikleri olacaktır. Örnekle açıklamam gerekirse eğer, bizler Edirne’de biraz daha güvenli durumdayız. Tabi ki önlemlerimizi alıyoruz. Bu önlemlerle birlikte yürüyüş pistinde sporumuzu yapabiliyoruz. Çocuklarımızı spor il müdürlüğünün yaz spor okullarına gönderebiliyoruz. İşte bu şartlar, bazı illerimizde mevcut değilmiş. Vaka sayılarından ötürü, o ilin pandemi kurulu, merkezi hükümetin kararlarından bağımsız bazı yasaklar koyabiliyor. Bu yasakların etkisiyle, bazı ragbi takımlarımızın hiç antrenman yapamama ihtimalleri var. Bu takımlarımızın tekrardan sahaya dönüş tarihleri üzerinden, yeterli hazırlığı sağlayabilmeleri için gerekli
vaktin verilmesi de önemli hususlardan olacaktır.
Yapılan son toplantıda, liglerin başlaması üzerine çeşitli fikirler sunuldu. Aşıdaki gelişmeleri takip edelim, en erken bahar aylarında bir şansımız olabilir diyen de vardı. 2021 Eylül-Ekim’ine sarkıtalım diyen de. Yılbaşına kadar kulüplerin önünde zaman var. Türkiye Ragbi Federasyonu Başkanı Murat Pazan, yılbaşına kadar kulüplerin ortak bir çalışma göstererek yeni sezon planlanmasında teknik kurula yardımcı olmasını, 2021 yılına yayılacak şekilde, hiçbir kulübü ve sporcuyu sıkıntıya düşürmeden planlama yapılmasını istedi. Kulüplerimizde bu konuda üzerine düşeni yerine getirecektir. İnsan sağlığını merkeze alarak, mevcut şartları iyi analiz ederek, doğru bir planlama yapabileceğimizi düşünüyorum. Kulüplerimizi, enine boyuna düşünüp, kafa yoracakları bir süreç bekliyor.
Şu an ülkemizde 7’li ragbide büyükler kadın/erkek ve U18 ligleri, büyük erkekler 15’li ragbi ligi oynanıyor. Bunlar dışında, 15’li ragbi kadınlar ligi kurulması üzerine gelen bir soruyu Federasyon Başkanı Sayın Pazan yanıtladı. Öncelikle 7’li ragbideki kurumsallığı sağlamlaştırmamız gerektiğini söyleyen Pazan, 15’li kadınlar ligi kurmak gibi bir uluslararası zorunluluğun olmadığını, 7’li ragbideki eksikliklere odaklanılması gerektiğini söyledi. U18 ligleri hakkında da bilgilendirme yapan Pazan, genç arkadaşlarımızın daha fazla maç yapabilmesi için 7’li ragbi ligindeki etap sayısını arttırmayı düşündüklerini belirtti.
Bu toplantıda, Ragbi Federasyonu Başkanı’nın liglere dair kafasındakileri daha iyi görebildik. Daha profesyonel bir lig yapılanmasına geçilmesi gerektiğini savunuyor Başkan. ‘Mücbir sebepler dışında, çeşitli bahanelerle maç iptali veya ertelemesi yapılmaması gerekir’ diyor. Bu konuda Sayın Başkan’a hak verenlerdenim. İşleyen bir sistem kurmamız gerekiyor. Maçların belirlenen programda oynanması gerekiyor. Maç yapmanın, bir sporcunun gelişimindeki önemini biliyoruz. Kulüplerimizin yerine getireceği sorumluluklarının yanında federasyonumuza da bazı işler düşüyor. En önemlisi, kulüplerimizi ekonomik olarak destelemek diye düşünüyorum. Sponsor bulmakta zorlanan birçok kulübümüz, bir sonraki maça nasıl çıkarız endişesi yaşamamalı. Sahadaki üçüncü sacayağı hakemlerimizde, aynı sporcular gibi gelişimlerini devam ettirmek için çalışmalılar. Kural bilgilerini geliştirmeliler, maç izlemeliler. Belirli aralıklarla uluslararası eğitimlere katılmalılar. Herkes üzerine düşeni yaptıktan sonra Türk ragbisinin gelişmesi için önünde hiçbir neden göremiyorum. Sistem düzenli işlediği takdirde, milli takımlarımız bu işten kazançlı çıkacak. Yetişmiş, oyun tecrübesi artmış sporcular milli takımlarımızın havuzunu oluşturacak. Olimpiyat elemelerine gidilmesi veya olimpiyat vizesi alınması halinde ragbi camiası devletten daha çok ekonomik destek bulacak. Kulüplerimiz bu işten kazançlı çıkacak. Sayın Başkan’ın vurguladığı gibi lig maçlarının Spor Toto’ya girmesi, kulüplerimizi ekonomik olarak rahatlatacak. İşte o zaman, yukarıda bahsettiğim fikri profesyonelliğin yanında maddi anlamda da profesyonellik, ragbi camiasında hayat bulabilecek.
Yaptığımız toplantının milli takımlar üzerine olan notlarımdan bahsetmek istiyorum. Pandeminin etkisiyle uluslararası maçlar da iptal olmuştu. Öğrendik ki 2021 yılında milli maçlar başlayacak. 2020 yılında oluşan gruplar aynı kalmakla birlikte, oynanan maçlar geçersiz sayılacak ve yeni bir fikstür üzerinden maçlara başlanacak. Ragbi liglerimizden bağımsız olarak milli heyecanı 2021’de yaşayacağız. Milli takımımız 2021’deki ilk maçına şubat ayı içerisinde çıkacak. Fikstür henüz çekilmediği için rakibimizi bilmiyoruz ama milli takım heyetimiz planlamasını yapmış. Üç kamp ile oyuncularımızı maça hazırlayacaklarmış. İlk hazırlık kampı, 1-15 Kasım 2020 tarihleri arasında toplanacak. 25 kişiden oluşacak ilk kampın yeri şu an için muhtelif. İkinci kampın 15-30 Aralık 2020 ve üçüncü kampın da maçtan 15 gün önce toplanması planlanmış. Kamplar toplanırken, gerekli tedbirler federasyon tarafından alınacak ve oyunculara korona virüs testleri yapılacakmış. Kendilerine şimdiden başarılar diliyorum. Milli takım havuzundaki oyuncular az çok belli olduğundan, oyuncuların kamplara hazırlık süreçlerinde, illerde bulunan ragbi antrenörlerinin de etkin rol alması gerektiği belirttim. Kolektif bir çalışma ile hazırlık sürecinin daha verimli geçirilebileceğini düşünüyorum.
Erkekler 15’li ragbi milli takımımızdan bahsettik. Kadınlarımız ve gençlerimizden de konuşalım. Erkeklerin aksine 7’li ragbi kadın ve U18 maçları iptal edilmiş. Avrupa Ragbi Birliği tarafında sürecin belirsiz olması, lig takvimini de etkileyecektir.
Kulüp temsilcilerinin, milli takıma nasıl oyuncu seçildiğine dair soruları oldu toplantıda. Oyuncu izleme heyetinin her üyesi, milli takımda olması gerektiğini düşündüğü oyuncuların adını teknik kurula teslim ediyormuş. İsmi en fazla oy alanlar milli takıma davet ediliyormuş. Federasyon Başkanı Murat Pazan, 2. Kademe antrenörlük belgesi olan herkesten bu konuda faydalanmak istediklerini de ekledi.
Türkiye Ragbi Federasyonu Başkanı Murat Pazan’ ın konuşmasından aldığım diğer notlarımı da aktarmak istiyorum. Kurumsal yapının sağlamlaştırılmasının önemi bir kez daha vurgulandı. Dünya Ragbi Birliği’ne üye olmamızla birlikte bazı şartları sağlamış oluyoruz. Oyuncu, takım ve oynanan maç sayılarında sağladığımız şartları korumalı ve geliştirmeliyiz.
Federasyonun tesisleşme hamlelerinden de haberdar olduk. Ankara/Kızılcahamam’da kamp ve maç sahası olarak kullanılacak bir tesisin projesi çizdiriliyormuş. Yine İstanbul Üniversitesi’yle yapılan görüşmelerde, İstanbul Üniversitesi’nin Avcılar tarafındaki bir arazisinin Türkiye Ragbi Federasyonu’na verilmesi üzerine anlaşılmış. Bir ragbi tesisi de burada kazandırılacakmış. Ayrıca Ankara’da, federasyondan bağımsız yapılacak bir spor vadisi projesine ragbi sahası olarak kullanılacak bir alan plana eklenmiş.
Online hakem kurslarına devam edilecek. Sayın Başkan’ın isteği, katılımın yüksek olması ve hakem sıkıntısının ortadan kalkması yönünde. Avrupa Ragbi Birliği ile yapılan görüşmeler sonucunda, Avrupa Gelişim Ligi’nde artık Türk hakemlerini de görebilecekmişiz. Dört hakemimizin ismi Avrupa Ragbi Birliği ile paylaşılmış.
Toplantıda malzeme eksikliğinden yakınan takımlarımız oldu. Sayın Murat Pazan’dan aldığımız habere göre, Spor Genel Müdürlüğü’nün malzeme alım listesine Ragbi Federasyonu da dâhil olmuş. Ekipmanlar alındıktan sonra, ragbi takımlarının bulunduğu spor il müdürlüklerine dağıtılacakmış.
Avrupa Şampiyonlar Ligi’nden sonra Fransa Ragbi Ligi Top 14’ünde yayın haklarını alan Türkiye Ragbi Federasyonu, TRT ile maçların yayınlanması üzerine görüşüyor. Daha önce aldığımız haberlerden, Türkiye 15’li ragbi liginin de TRT Spor 2’de yayınlanacağını öğrenmiştik. Ragbinin Türk spor medyasında daha fazla yer alması, kuşkusuz ragbi camiasına olumlu dönüş yapacaktır.
Ragbi Federasyonu seçimlerinin 2021 yılına, olimpiyatların sonrasına ertelendiğini de öğrendik. Sayın Pazan, daha önce Ragbi Günlükleri’ndeki röportajında belirttiği gibi yeni dönem için yeniden aday olduğunu vurguladı. 2020 liglerinin neden tescil edildiği sorusuna ise, ragbi liglerinde yarışan takımların, federasyon genel kurulunda delege olabilme hakkını kaybetmemeleri için liglerin tescil edildiği cevabını verdi. Tüzük gereği, bir takımın federasyon genel kurulunda delege olabilmesi için üst üste iki yıl federasyon liglerinde yarışmış olması gerekiyor.
Dört yıl önce kayyumdan alınan federasyon ve liglerinin, iyisiyle kötüsüyle bir şekilde ilerliyor olduğunu görmek mutluluk verici. Hasadımızın kalitesini arttırmak için kafa yoracağız. Yanlış gördük mü kulüpler olarak söyleyeceğiz. Yapılan doğruları da takdir edeceğiz. Pandemi daha ne kadar sürer, bizlere ne getirir henüz bilmiyoruz. Denklemde birçok bilinmeyen hala yerinde duruyor. Her ne kadar ragbi oynayamasak da geleceğimizi planlama noktasında çalışmalara devam etmeliyiz. Bunu yaparken iletişimimizi koparmamalıyız. Ortak paydamız ragbinin Türkiye’de gelişmesi hepimize kazandıracak