Ragbi Günlükleri 35

 Ragbi Günlükleri’nin bu haftaki yazısı, yine özel bir güne denk geliyor. Ülkemizin geleceği gençlerimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin günü bugün, 24 Kasım. Ragbi camiası da mensubu olan birçok eğitimci ile bu özel günde hareketlenecek bir camia.
           Büyük Önder Atatürk’ün,’Öğretmenler! Yeni nesiller sizin eseriniz olacaktır.’ vecizesini öğretmenlerimiz çok severler. Atamızın özel olarak ilgilendiği, ‘Bende bir eğitimciyim.’ diyerek, kara tahtanın başına geçip ders anlattığı başka kaç tane örnek var?Atamızın çok sevilen bu sözünün, pek bilinmeyen, esas vurguyu yaptığı devamı da vardır: ‘Eserin kıymeti, sizin yeteneğiniz ve özveriniz derecesiyle uygun olacaktır.’
            Fikri hür, vicdani hür, irfanı hür nesiller için çırpınan öğretmenlerimize… Cehle karşı açılan savaşta yurdunu yüceltmek için ant içen eğitim ordusunun neferlerine… Kutsal mesleğinizin bu bayram günü kutlu olsun.
            Dünyada ve ülkemizde gözü kara, ragbiye âşık çok sayıda kadın sporcu var. Sertlikse sertlik, mücadeleyse mücadele… Ragbinin bütün erdemlerine bağlı kalarak ve bu oyunun hakkını vererek oynuyorlar.Ragbiye emek veren kadın sporcu ve takımlarımızı tanıttığım serinin ikinci yazısında konuğum, Ankara Ragbi Spor Kulübü(Ankü). Kadın takımı antrenörü Ebru Güdek ve takım kaptanı Gülnur Sak sorularımı cevapladılar. Kendilerine katılımları için teşekkür ediyor ve röportaja geçiyorum.

35 3 | Edirne Ahval GazetesiZAFER ERAY(ZE):Okuyucularımız için sizleri tanıtarak başlayalım.
EBRU GÜDEK(EG):Ben Ebru Güdek. 25 yaşındayım. Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğretmenlik bölümünü bitirdim. Daha önce ikinci ve üçüncü ligde futbol oynadım. 6 yıldır ragbi oynuyorum. Ankü Ragbi’nin kurucularındanım. 2 sezondur kadın ragbi milli takım antrenörlüğü yapıyorum. Bu sezon, U18 Kadın milli takımımıza antrenörlük de yaptım. Bunlara ek olarak ragbi hakemliği de yapıyorum.
GÜLNUR SAK(GS):Ben Gülnur Sak. 25 yaşındayım. Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi mezunuyum. Şu an beden eğitimi öğretmenliği yapıyorum. 
ZE:Ragbiyle nasıl tanıştınız?
EG:Ragbiyle üniversitedeki sınıf arkadaşımız Yiğitcan Gürşen sayesinde tanıştık.
GS:Ragbi ile 2014 yılında tanıştım. Ankü Ragbi takımının oyuncusu ve kaptayım. Kadın milli takımımıza kadar yükselmeyi başardım. Aynı zamanda aktif olarak ragbi antrenörlüğü ve hakemliği de yapıyorum. 
ZE:Takımınızın kuruluş hikâyesinden bahseder misin? Nasıl kuruldu? Organizasyon nasıl gelişti?
EG:Takımımız, 2014 yılında üniversitedeki sınıf arkadaşımız Yiğitcan Gürşen ile tanışmamız sayesinde kuruldu. Öncelikle sınıftan olmak üzere oyuncu bulmaya başladık. Daha sonra üniversitede tanıtım ve oyuncu bulma girişiminde bulunduk. İlk başlarda ilgi gayet yüksek oldu. İlerleyen yıllarda altyapıya önem vererek lise takımları kurduk ve beşkulvarda yer aldık. Almaya da devam ediyoruz.
ZE:Oyuncu havuzunuzu nasıl oluşturuyorsunuz? Aday oyunculara ulaşmak ve onları ikna etmek için neler yapıyorsunuz?
EG:Her sezon başında ve ortasında oyuncu seçmeleri düzenliyoruz. Üniversitemizde, liselerde ve sosyal medyada seçmelerin yapılacağı tarihi duyurarak birçok kişiye ulaşabiliyoruz.Katılmak isteyenler seçmelere geliyor. Oyuncuları ikna etmek için de yaptığımız antrenmanlara davet ediyoruz. Antrenmanlarımızı izlemelerini sağlıyoruz. Başarılarımıza, etkinliklerimize dâhil ederek ikna ediyoruz.
ZE:Antrenmanlarınızdan bahsedelim. Kurulduğunuz ilk yıllarda Odtü Ragbi’den destek aldınız diye biliyorum. Sonrasında kendi içinizde antrenör eksiğini kapattınız. Takımınızın antrenman planlamasını nasıl yapıyorsunuz? Tesis olarak nereyi kullanıyorsunuz? Ekipmanlarınız yeterli mi?
EG:Evet,ragbiye başladığımız ilk yıllarda ODTÜ ragbinin takımımızın gelişmesinde katkısı büyük. Gerek antrenör gerek malzeme ve saha konusunda bizlere destekleri göz ardı edilemez. Sonrasında, takımımızdaki çoğu kişi hem kendi takımımız hem de Türkiye ragbisi için birçok gelişim semineri ve kursuna katılarak kendisini geliştirdi ve eksiklerini giderdi. Şu an bu aldığımız eğitimler sayesinde birçok kulvarda ve yaş kategorisinde takımlarımız var. Birçok arkadaşımız antrenörlük belgesine sahip ve milli takım antrenörlüğüne kadar yükselebilecek duruma geldiler. Antrenman planlarına gelirsek, oyuncu seçmeleri yapıldıktan sonra sezon başı, müsabaka dönemi ve sezon sonu antrenman planlamalarını yapıyoruz.
Tesis olarak, Ankara Üniversitesi rekreasyon alanını kullanıyoruz. Ekipman olarak temel malzemelerimiz elimizde var ama yetersiz.

35 2 | Edirne Ahval Gazetesi
ZE:Ragbinin hangi disiplinlerinde turnuvalara katılıyorsunuz? Katıldığınız rekabetçi yarışmalardan da bahsedelim.
EG:Ragbinin bütün disiplinlerine sahip bir takımız. Özelliklede saygı ve bütünlük bizim için daha ön planda. Katıldığımız her organizasyonda bu değerlere bağlı olarak hareket ediyoruz. 2015 yılından beri aktif olarak ragbinin içerisindeyiz. Son 2 yıldır finallere kalıyoruz. Bu süreçte rakiplerimiz için rekabet duygusunu dahada hissettirdiğimizi ve bu duyguyu hissettiğimizi düşünüyoruz.
ZE:Takım olarak katıldığınız ilk turnuvadan son turnuvaya, oyun gelişiminizi değerlendirir misiniz? Memnun olduğunuz veya şunların üzerine hala çalışmalıyız dediğiniz yönleri. 
EG: Katıldığımız ilk turnuvada oyun olarak yeterli değildik ve hiç bilmediğimiz bir branş olduğu için oyun mantığına hakim değildik. Ama ilerleyen zamanlarda, farklı antrenörlerle çalışma fırsatı yakaladık ve oyunumuzu geliştirmeyi başardık. Başta Tolga Özgün olmak üzere Andrew Bottomley ve kısa bir sürede olsa İbrahim Demircan ile oyun bilgimizi geliştirdik. Milli takımlara oyuncu ve antrenör verecek seviyeye geldik. Bu bizim için büyük bir gurur kaynağı. Memnun olduğumuz şeyler arasında takım devamlılığımız ve alt yapı oluşturmamız ilk sıralarda yer alıyor. Üstüne katmak istediğimiz şey ise daha çok güzel bir oyun sergileyebilmek.
ZE:Katıldığınız turnuvalarda kazandığınız başarılar var. Bunlara yenilerini eklemek için çalışıyorsunuz. Hedeflerinizi nasıl belirliyorsunuz? Takımınızın kısa-orta-uzun vadede yapılmış planları var mı?
EG:Başladığımız yıldan itibaren hedefimiz hep şampiyonluktu. Bu başarıyı elde ettikten sonra anladıkki asıl hedefimiz başarımızın sürekliliğinin olması. Bundan dolayı her girdiğimiz kulvarda başarı elde etmek istiyoruz. Kısa vadeli planımız, her yıl başarılı bir sezon geçirmek. Uzun vadede ise, bu başarılarımızın bundan 10 yıl sonrada Ankü Ragbi’nin aynı başarıları elde ettiğini görmek.
ZE:Ragbinin, Okul Sporları Federasyonu bünyesine girmesiyle birlikte alt yaş gruplarındaki sporcu sayısında artış yaşandı. Türkiye Ragbi Federasyonu da başlattığı U18 şampiyonalarıyla bunu destekliyor. Sizde u18 kadın-erkek takımları oluşturarak önemli bir iş yaptınız. Bu oluşuma gidilmesi nasıl gerçekleşti? Oyunculara nasıl ulaştınız? Oyuna ilgileri nasıl? Yarışmalara da katılıyorsunuz. U18 takımlarınızdan bahseder misiniz?
EG:Oyuncu havuzumuzu ve devamlılığımızı sağlamak için takım oyuncumuz Funda Duran’ın 2017 yılında bu görevi üstlenmesiyle liselerde tarama yaparak alt yapımızı oluşturmaya başladık. İncirli Lisesi’nde Müzeyyen Hocamızında desteği ile girişimimiz olumlu gelişti. Teknik ve taktik açıdan eksiklerini gidermek için A takım oyuncularımızla birlikte antrenman ve maç yaparak kendilerini geliştirdiler.
ZE:Ülkemizde ragbi henüz amatör seviyede oynanıyor. Buna karşın, takımların ana kalem giderleri oluyor. Forma olsun, ekipman olsun, ulaşım ve konaklama olsun bir şekilde karşılanması gerekiyor. Bu işler için nasıl kaynak yaratıyorsunuz? Sponsorlarınız, destekleriniz var mı? 
EG:Takımımız üniversite destekli turnuvalara gideceği zaman forma ve malzeme desteğini üniversite tarafından karşılıyor. Kulüp bazında yarıştığımız her turnuvada kendi imkânlarımızla masrafımızı karşılıyoruz. Sponsor olarak daha bir kaynak bulamadık ama girişimlerimiz devam ediyor.
ZE:Takım olarak bazı ziyaretler yaptığınızı biliyorum. Ankara Valisine, Ankara Üniversitesi Rektörlüğüne, Ankara’daki bazı büyükelçiliklere ziyaretler yaptınız. Ziyaretlerinizden bahsedelim. Nasıl karşılandınız? Ragbiye olan ilgi nasıldı? Destek sözleri aldınız mı? 
EG: Yaptığımız ziyaretlerimizin amacı, ragbiyi ve topluluğumuzu tanıtmak, başarılarımızdan bahsederek destek almak. Bu amaçla gittiğimiz görüşmelerde olumlu karşılandık.Destek sözü yanında yakın zamanda görüştüğümüz bir elçilik ile organizasyon yapma sözü almıştık. Fakat pandemi dolayısıyla ileri tarihe ertelendi.
ZE:Ankara’daki diğer kadın ragbi takımlarıyla ilişkileriniz nasıl?
EG: Ankara’daki diğer kadın takımlarıyla sürekli iletişim halindeyiz ve bu birlikteliğimizin sürekliliğini sağlamak için kadın ve erkek takımları olarak Ankara Ragbi Birliği’ni oluşturduk.
ZE:İkinizde milli takımın havasını yaşadınız. Ebru, antrenör olarak ayrı bir deneyim yaşadın. Gülnur ise, sporcu olarak farklı bir deneyim yaşadı. Takımınızdan milli takımlara seçilen başka sporcular olduğunu da biliyorum. Milli takımın sizlere verdiği hissiyatı, yaşattığı tecrübeleri öğrenmek istiyorum. 
EG:Klasik olacak ama gerçekten bu çok farklı bir duygu. İnsanın göğsünü kabartan ve armamızdaki bayrağımızı Türkiye sınırları dışında taşıyıp mücadele ettiğimizi görmek, orada profesyonel bir seviyede o ambiyansı tatmak çok güzel ve gurur verici bir his. Tecrübe olarak orada şunu gördük ki ülkemizin ragbi adına daha fazla emek harcaması gerekiyor.
GS:Tabi ki tutkusu olduğum sporu sadece kendi takımımla kalmayıp yurt dışında da ülkemi temsil etme başarısını elde ettiğim için bunun gururunu her zaman yaşıyorum. Bu gururu elde etmem de takım arkadaşlarımla kazandığım tecrübeleri, antrenörümün (ustam) Müslüm Him’in özel ilgi ve çabasını asla göz ardı edemem. Giydiğim formanın ağırlığını manevi yönden her zaman üzerim de hissettiğim için her gün bir önceki günden daha fazla çaba göstermeye çalışıyorum.
ZE:Kadın milli takımımızın performansı için ne düşünüyorsunuz?
EG:Geliştirmeye açık bir kadroya sahibiz. Bunun için daha fazla bir araya gelip, farklı organizasyonlarda maç tecrübesi kazanmamız gerektiğini düşüyorum.
ZE:Saha içerisinde rekabetçi tarafta olmanızla birlikte, hakem olarak da görev almışlığınız var. Hakem olmanın verdiği sorumluluğu öğrenebilir miyiz? Hangi sıfatla sahada bulunmaktan keyif alıyorsunuz? Ülkemizde hakemler kendilerini geliştirmek için neler yapmalılar?
EG:Ragbi oynamak kadar hakem olarak da sahada bulunmaktan keyif alıyoruz. Bu sorumluluğu yerine getirebilmek için gerekli birçok eğitim ile kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Fakat oyuncu ve antrenörler aynı özveriyle kendini geliştirmeli, oyun bilgisi, kurallar ve hakem sinyallerine hâkim olmaları gerekmektedir. Gelişmek için hakemler ve ragbi camiası olarak güncellenen gelişmeleri ve kuralları yakından takip etmeliyiz.
ZE: Ragbi, ülkemizde bilinirliğini ve sporcu sayısını giderek arttırsa da bu branşa başlamakta kararsız olan gençler olabilir. Onları cesaretlendirmek adına soruyorum. Türk gençleri neden bu spora başlasınlar? Ragbi onlara ne katabilir? Sizlere ne kazandırdı?
EG:Türk gençleri, bu spora başlayarak stres boşaltımı sağladıkları ve spor yaptıkları için daha dinç olacaklar. Takım ruhuyla beraber sosyalleşmeyi, kendine güvenmeyi ve iletişim açısından kendilerini daha iyi ifade edebilir hale gelecekler. Ragbi disiplinleri ile birlikte kendilerine ve başkalarına saygı duymayı kazanırlar.
ZE: Eklemek istediğiniz son sözlerinizle röportajı tamamlayabiliriz.
EG: Son olarak temennimiz, ragbinin gelişmesi için bütün koşulların sağlanmasını; hakem, antrenör, oyuncuların ve tüm ragbi camiasının daha profesyonel bir seviyeye gelmesini istiyoruz. Umarım buna en kısa sürede ulaşırız. Buradan, kurulmamıza yardımcı olan ve desteğini gördüğümüz Ankara Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına, bizlere yardımcı olan antrenörlere ve son iki yıldır bizlerle ilgilenen sevgili antrenörümüz Ali Müslüm Him’e teşekkürlerimizi iletiyoruz. Ayrıca bize bu röportaj imkânını verdiğin için sana da çok teşekkür ederiz.

35 1 | Edirne Ahval Gazetesi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçerik korunmaktadır !!