Ragbi Günlükleri 39

Ragbi, sertlik ve mücadelenin üst düzeyde olduğu bir spordur. Bu sporla uğraşıyorsanız, fiziksel olarak hazır halde olmanız gerekir. Türk kamuoyunda giderek bilinirliği artan bu sporun sadece erkek sporculara yakıştırılmasına, ragbi denince zihninizde erkek sporcuların canlanmasına izin veriyorsanız, hata yapıyorsunuz.

Dünyada ve ülkemizde gözü kara, bu spora âşık çok sayıda kadın sporcu var. Sertlikse sertlik, mücadeleyse mücadele… Ragbinin bütün erdemlerine bağlı kalarak ve bu oyunun hakkını vererek oynuyorlar. Ragbi Günlükleri’nin okuyucularına işte bu kadınlarımızı, Türkiye’de ragbinin ilerleyebilmesi için çaba gösteren kadın takımlarımızı tanıtmak istiyorum.

Ülkemizde, ragbiye uzun yıllardır hizmet eden bir şehir var. Kulüplerin isimleri değişse de erkek ve kadın sayısız sporcuyu ragbiyle tanıştırıp, milli takımlarımıza sporcu kazandırdılar. Yolculuğumuza Karadeniz’den devam ediyoruz. Bu hafta, Samsun’a uğrayıp Olympian Sharks kadın ragbi takımını tanıyacağız. Katıldıkları turnuvalara renk katan bu takımı, sizlere, antrenörleri Engin Yüksel ve takım kaptanları Hicran Doğa Tonyalı anlatacak. Kendilerine katılımları için teşekkür ediyor ve röportaja geçiyorum.

ZAFER ERAY(ZE):Okuyucularımız için öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

ENGİN YÜKSEL(EY):1981 Karabük doğumluyum.  Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum ve On Dokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Yöneticilik Bölümü öğrencisiyim. 14 yıldır ragbi sporuyla hem oyuncu hem de antrenör olarak ilgileniyorum.  Türkiye Ragbi Milli Takımlarında çeşitli kademelerde antrenörlük yaptım. Halen U18 Erkekler 7’liTürkiye Ragbi Milli Takımında görev yapmaktayım.

engin yuksel | Edirne Ahval Gazetesi

ZE:Ragbiyle nasıl tanıştınız?

EY:14 sene önce kuzenimle televizyonda sporkanallarını gezerken, bir kanalda ragbi dünya kupası maçına denk geldik. O tarihlerde amatör olarak futbol ile ilgileniyordum ve ragbi maçını gördüğümde,‘Türkiye’de olsa kesin oynardım.’ diye kuzenimle konuşmuştuk. Tabi o sıralar izlediğim sporun ne olduğu, adı, kuralları hakkında tek kelime bir şey bilmiyordum. İngilizce de bilmiyordum. Sonrasında kuzenim, internette bir araştırma yaptı ve o zamanlar kurulmuş olan Kadıköy Ragbi Kulübü’yle iletişime geçti. Böylece takım kurmaya karar verdik. Sonrasında çevremizdeki arkadaşlarımızla birlikte takım kurarak, o sene 5 takımlı ilk Türkiye 15’li ligi başlamış oldu.

ZE: Samsun Olympian Ragbi takımı nasıl ortaya çıktı? Kuruluş hikâyesinden bugüne süreci anlatır mısınız?

EY: Samsun’da 14 yıldır ragbi oynanıyor. Takım isimleri devamlı değişti ama biz, her zaman Samsun Ragbi yani ‘Köpek Balıkları’ olarak Türkiye Ragbi Federasyonu’nun kurmuş olduğu tüm kategorilere katılım sağladık.Olympian Ragbi olarak ise, 2015 yılından beri mücadele etmekteyiz.

ZE:Ragbi, Samsun’da yeni oynanmaya başlamış bir spor değil. Uzun yıllardır ulusal liglere temsilci gönderiyor şehir. Ragbi, Samsun’da ilk ne zaman oynanmaya başladı? Oyun nasıl gelişti? Samsunluların ragbiye bakışı, ilgisi nasıl?

EY: Daha önce de söylediğim gibi 14 yıldır ragbi Samsun’da oynanmakta.İlk kuruluş aşamasında, hiç kimse oyun hakkında bir şey bilmiyordu. İzlediğimiz kadarıyla oynamaya çalışıyorduk. Hatta ilk maçımızı, Bakırköy Ragbi Spor Kulübü ile yapmıştık ve maç esnasında bazı kuralları öğrenmiştik. Sonrasında, diğer takımlarda oynayan arkadaşların ve antrenörlerinin yardımlarıyla, internet üzerinden bazı şeyleri araştırarak ve aslen oynadıkça daha iyi öğrenmeye başladık.

ZE:Oyuncu havuzunuzu nasıl oluşturuyorsunuz? Ağırlıklı olarak üniversiteli gençlerle mi çalışıyorsunuz? Yoksa her yaştan ragbiciyi takımınızda görebilir miyiz?

EY:Oyuncu havuzumuz ağırlıklı olarak On Dokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ve diğer çeşitli fakültelerde eğitim gören öğrencilerden oluşmakta.Tabi sosyal medyadan öğrenci olmayan ve ragbi oynamak isteyen arkadaşlarımızda takımlarımıza dâhil olmakta. Ayrıca kulüpolarak,  ilk-orta ve lise çağındaki çocukları çeşitli faaliyetlerle ragbi sporu ile tanıştırıyoruz.Sonuç olarak, Samsun’da sekiz yaşından kırk yaşına kadar ragbi oynayan görebilirsiniz.

ZE: Samsun On Dokuz Mayıs Üniversitesi’nde okuyan, başka branşlarla uğraşan sporcuları takımınıza davet ettiğiniz de nasıl tepkiler alıyorsunuz? Yetenekli sporcuların aklını çelmek için kullandığınız yöntemler neler?

EY:Samsun’da ragbi, özellikle spor bilimleri fakültesinde ve fakültenin hocaları tarafından bilinmekte.Bazı oyuncularımız kendi istekleri ile takıma katılmakta.Fizik yeterliliği gördüğüm bazı oyunculara ise, önce ragbi sporunun içeriğini anlatırım. Sonrasında sosyal medyada izlemesini tavsiye edip, bir idmana katılmasını isterim. İlk idmandan sonra, genelde oyuncuların devam etmesi için fazla bir çaba sarf etmiyorum.Çünkü ragbi sporunu sevip, devam etme kararı alıyorlar. Hatta bazı branş hocalarımız, kendi oyuncularının bu sporda daha başarılı olabileceğini düşünüp, kendileri bu spora yöneltiyorlar.

ZE:Peki ya antrenmanlarınız? Planlamanızı nasıl yapıyorsunuz? Haftada kaç gün antrenman oluyor? Malzeme ve tesis imkânlarınız ne durumda?

EY:Antrenmanlarımızı minimum haftada 3 kere, oyuncularımızın okul ve ders durumlarına göre düzenliyoruz. Bunun dışında, oyuncularımıza eksik yönleri hakkında geri bildirim yaparak, bireysel olarak gelişim sağlamalarına yönelik çalışmalar yapıyoruz.Ayrıca her oyuncumuz, özellikle bireysel kondisyon ve kuvvet idmanlarını yapmaktadır. Fakat teknik anlamda, daha çok gelişmesi gereken yeni oyuncular olduğunda onlarla birlikte çalışabileceğimiz kadar çok vakit yaratıp antrenman yapıyoruz.Bir ragbi oyuncusunun, normal şartlar altında yetişmesi için gerekli bir altyapı süresi vardır. Maalesef bizler, büyük takımdaki oyuncular için Türkiye’de henüz tam anlamıyla altyapı anlayışı olmadığından, altyapı süresini mümkün mertebe mantıklı ve etkili olacak şekilde programlayıp uygulamak zorunda kalıyoruz.Tesis ve malzeme konusunda, bazı noktalarda sıkıntılar yaşıyoruz.Ama antrenman sahası olarak kullanabileceğimiz bir alanımız mevcut.Fakat bazen yeterli olmamakta ve yeterli bir tesise erişimde ise sıkıntılar yaşamaktayız. Bilindiği üzere ragbi malzemeleri Türkiye’de satılmamakta. Bizler de temel malzeme olan ragbi topunu internet üzerinden yurtdışından temin edebiliyoruz. Diğer ekipmanlar konusunda ise, erişim zor ve pahalı olduğundan, bizlerde benzerlerini Türkiye’de yaptırmaya çalışıyoruz.

ZE:Uzun yıllardır Samsun kadın ragbi takımlarını ulusal turnuvalarda görüyoruz. Birçok kez kürsü yaparak şehirlerine dereceler de kazandırdılar. Olympian kadın ragbi takımının turnuva performanslarından bahsedelim. Yarıştığınız disiplinler, başarılarınız…

EY:Kadın takımızla Büyük Kadınlar 7’liRagbi kategorisinde mücadele veriyoruz.2011 yılında, ilk Kadınlar 7’li ragbi turnuvası düzenlendiğinden buyana, şampiyonluklar ve 2.likler olsun Samsun Ragbi olarak kadın takımımız, ilk turnuvadan bu yana finallerde mücadele etmiştir.Ayrıca yine kadınlar 7’li kategorinde ilk milli turnuvamıza çıktığımız 2012 yılından bu yana, Samsun Ragbi olarak milli takımımıza oyuncular göndererek milli gururu yaşamış, yaşatmış ve hem şehrimizi hem de ülkemizi en iyi şekilde temsil etmişizdir.

ZEİlk günden bugüne oyun olarak gelişiminizi değerlendirir misiniz? Sahada neleri daha iyi yapmalısınız?

EY:İlk ragbi oynamaya başladığımızdan günümüze doğru geldikçe,ragbinin gerekliliklerini yerine getirmeye başladığımızı açıkça görüyorum.Oyun mantığı olarak daha iyiye gidiyoruz.Teknik konusunda, oyuncularımızla çalıştıkça güzel bir aşama kaydediyor ve daha akıcı oyun oynamaya başlıyoruz.Ragbi oyununun temel mantığı, topa sahip olup oyunu ilerletmek olduğundan, oyun devamlılığı ve topa daha çok sahip olma konusunda daha çok çalışmalı ve sahaya yansıtmamız gerekiyor.

ZE:18 yaş altı gençlerimiz arasında da hızla yayılır artık ragbi. Birçok U18 takımı kuruldu ve turnuvalar düzenlenmeye başladı. Samsun Olympian olarak, U18 takımı oluşturmak gibi bir düşünceniz veya girişiminiz var mı? Sizleri U18 liglerinde görebilecek miyiz?

EY:Aslında OlympianRagbi olarak kulüp bünyemizde U-18 takımız yok ama Çarşamba ve Canik U18 genç erkekler takımları bulunmaktadır.Bizler, kulüp olarak onlara hem teknik açıdan hem de manevi olarak desteklerimizi vermekteyiz. Pandemiden dolayı bu yöndeki bazı çalışmalarımız maalesef  duraklamak zorunda kaldı. Fakat gerek U18 gerekse U16 ve U14var.Bu yönde takım çalıştırma planlarımız bulunmakta.Bunları pandemi döneminin şartlarına göre uygulamaya koyacağız.

ZE:15-16 Haziran 2019 tarihlerinde Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’te U18 erkek milli takımımız Avrupa Trophy kupasına katıldığında takımın antrenörlüğünü siz yapıyordunuz. Hem o turnuvayı hem de U18 milli takım antrenörü olarak gençlerimizin ragbideki gelişimini değerlendirir misiniz?

EY:Gençler olarak oyun ve mücadelemiz gerçekten çok iyiydi ki bu sadece benim fikrim değil oradaki diğer ülke antrenörlerinin ve turnuva temsilcilerinin de söylemleriydi.Yapmamız gereken, gençlerimize daha çok tecrübe kazandırmak.O turnuvada tecrübesizlik bizi biraz zorladı. Onun dışında tekrar söylüyorum,gençlerimiz oynadıkları oyun ve gösterdikleri mücadele ile takdir toplamış ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmiştir.Genç oyuncuların gelişimi, iyi eğitimli ve oyun bilgisine sahip antrenörlerle beraber inanıyorum ki daha çok gelişecek,  gençlerimiz daha nice başarılara imza atacaklardır.

ZE:Takımınız hakkında konuşmaya devam edelim. Gelecek planlarınızdan bahseder misiniz? Kısa-orta-uzun vadede Olympian neleri başarmayı hedefliyor?

EY:Öncelikli amacımız, her daim ragbi oynamak ve oynatmaktır. Hedefimiz ise, milli takımlara oyuncu yetiştirmektir. Benim gözümde sayıların pek bir anlamı yoktur. Yenebilirsin yenilebilirsin, şampiyon olursun sonuncu olursun.Ben herşeyden önce oynanan oyunun kalitesine bakarım. Antrenör olarak benim ilk amacım, yenmek değil ragbi oynamaktır. Ragbinin gerektirdiği gibi oynarsan başarı peşinden gelecektir. Bu minvalde amacımız, ilk önce milli takımlara oyuncu yetiştirmektir. Kısa-orta-uzun vadede her zaman ilk düşüncemiz budur.

ZE:Ülkemizdeki birçok ragbi kulübü, ekonomik olarak sıkıntılar yaşıyor. Turnuvalara gidebilmek için sürekli kaynak yaratma arayışı var. Sizde durum nasıl? İhtiyaçlarınızı nasıl karşılıyorsunuz? İlişkileriniz, sponsorluklarınız ne durumda?

EY:Aynı sıkıntıları kulüp olarak bizde yaşamaktayız.Sağolsun çevremizdeki arkadaşlarımız bu yönde bizlere yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyor ve bir şekilde minimum düzeyde forma ve yol parası desteği alabiliyoruz.

ZE:Milli takımlara sporcu gönderiyor musunuz?

EY:2011’de, ilk Rugby Europe üyelik başvurusu için oynanan Letonya ve Slovakya hazırlık maçlarından bu yana büyük erkekler; 2012 yılında, ilk kez Rugby Europe 7’li Kadınlar turnuvasından bu güne kadar da her yıl milli takımlara oyuncu veriyoruz. Ayrıca her sene eski milli oyuncuların üzerine ek yeni milli oyuncular da veriyoruz.

ZE:Uzun yıllardır Türk Ragbi milli takımında antrenörlük yapan biri olarak, kadın milli takımımızın ve ülkemizdeki kadın ragbisinin gelişimini nasıl görüyorsunuz? Eksiklerimiz neler? Hedeflerimiz ne olmalı?

EY:Sonyıllarda büyükbir gelişim kaydettik. Bu da oyuncuların uzun yıllardır ragbi oynayarak elde ettikleri tecrübelerini sahaya yansıtmalarıyla oldu. En büyük eksikliğimiz, yine üstünde durmak istediğim devamlılık. Bunun da temel sebeplerinden biri, tam fiziki yeterlilik. Kadınlarla 7’li Ragbi oynuyoruz ve 7’li ragbi kondisyon, oyun vizyonu ve fiziki yeterlilik isteyen bir oyun. Bu alanda başarının sırrı, oyun mantalitesiyle fiziki yeterliliği birleştirmekten geçiyor.Ama gördüğüm kadarıyla kadın sporcularımız ve antrenörlerimiz de bu durumun farkında olacak ki bu eksiklikleri gidermek için çeşitli çalışmalar yapıyorlar.

ZE: Bir antrenör olarak, bu spora başlamak isteyen gençleri nasıl ikna ediyorsunuz? Türk gençleri neden ragbiye başlamalılar?

EY:İkna etmek derken, özellikle Samsun’da bazı kurumlarda daha önce de dediğim gibi çeşitli yaş gruplarına ragbi tanıtımı yaparken, öncelikle ragbinin sahip olduğu değerlerden bahsediyorum. Sonrasında yaş gruplarının nasıl ragbi çalışması yapması gerektiğini anlatıyorum. İlk ve ortaokul düzeyindeki oyuncular ile ragbiye hazırlık olan, oyunun temel prensiplerini birbirlerine kontak almadan öğrenebilecekleri tagragbi oynuyoruz. Tagragbi, o yaştaki oyuncular için hem güzelbir fiziksel aktivite hem de eğlenerek yapacakları bir spor branşı olarak dikkatlerini çekiyor. Daha büyük yaş gruplarında olan oyuncular ile kontak aldığınızdan, yine ragbi değerlerinden sonra antrenman şekli ve nasıl ilerleme kaydedeceğimizi aşama aşama anlatarak, ragbi sporunun diğer branşlar gibi yayılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Ragbi de diğer branşlar gibi bir spor dalı ve spor, fiziksel gelişim yanında akıl gelişimini de sağlar. Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için spor yapmak ve özellikle genç yaşlarda spor yapma alışkanlığını kazanmak çok önemlidir. Ragbi ise, gençlerin hem stres atabileceği hem de takım sporu olduğundan arkadaşlık duygularının gelişeceği; belirli kurallarauyulması gerektiğinden, bu kurallara uyma halini de kendi yaşamlarına entegre edebilecekleri, alışılmışın dışında farklı bir branşla ilgilenebilecekleri bir spor dalı olduğundan tercih edilebilirliğinin yüksek olduğunu düşünüyorum.

ZE:Oyunun hangi tarafında olmak size daha yakın geliyor? Oyunculuk mu? Antrenörlük mü?

EY:Güzel ve cevaplaması zor bir soru. Sanırım oynamak benim için çok ayrı bir taraf.Ragbi oynarken gerçekten kendimi ait hissediyorum ve şuan 39 yaşındayım. Hala oynuyorum ve sağlığım el verdiği sürece de oynamaya devam edeceğim. Antrenör olmanın en güzel yanı ise, bir şeyler öğretmek ve öğrettiklerinin sahada uygulanıyor olduğunu görmek. Hep derim, şampiyon olmaktan daha çok keyif aldığım ve istediğim gerçekten ragbi oynatabilmektir. Zaten başarı sonrasında kendiliğinden gelir.

ZE:Son sözlerinizle röportajı tamamlayabiliriz.

EY:Öncelikle sizlere teşekkür etmek isterim.Ragbi sadece sahada oynayarak veya oyuncu bularak gelişmiyor. Sizler gibi değerli arkadaşlarımızın görsel ve yazılı basında yaptığı bu tür çalışmalar,ragbi için çok önemli. Size teşekkürü bir borç bilirim. Türkiye ragbisini gerek kulüplerimizin yaptığı güzel çalışmalarla gerekse de Türkiye Ragbi Federasyonumuzun yaptığı etkili çalışmalarla daha da ilerilere taşıyacağız.

takim fotografi 1 | Edirne Ahval Gazetesi

Röportajın ikinci bölümünde, takım kaptanı Hicran Doğa Tonyalı’nın verdiği cevapları okuyacaksınız.

ZAFER ERAY(ZE):Okuyucularımız için kendini tanıtıp, ragbiyle tanışma hikâyeni anlatır mısınız?

HİCRAN DOĞA TONYALI(HDT):Ben Hicran Doğa Tonyalı, ragbi milli takım oyuncusu ve aynı zamanda beden eğitimi ve spor öğretmeniyim. 2011 yılına kadar 10 yıl, atletizm branşında sırıkla yüksek atlama disiplini ile uğraştım ve bırakmayı düşünüyordum. Bir yandan da üniversiteye hazırlanıyordum. Antrenörüm Engin Yüksel ile atletizm sahasında tanıştım ve bana ragbiyi anlattı. ‘Oynamayı düşünür müsün?’ diye sordu. Bende, tam benlik olduğunu fakat üniversiteye adımımı atar atmaz takımda olacağımın sözünü vermiştim.Çok şükür öyle de oldu.

ZE:Ragbiye başladıktan sonra hayatında ne gibi değişiklikler oldu? Takımınızdaki arkadaşlık ortamı nasıl? Ragbi üzerine sohbetlerinizden, hedeflerinizden bahseder misin?

HDT:Ragbi benim hayatımın dönüm noktası oldu. Yeteneklerimi daha rahat ifade edebildiğim ve ruhumu ortaya koyarak oynayabildiğim bir branş oldu. Haliyle hayatımın akışını da olumlu yönde etkiledi. Arkadaşlık ortamı ise, aile gibi… Engin Hocamız, hocalığı yanı sıra kimine abi kimine yeri geldiğin de baba gibi davranıyor. Ragbiden bahsederken heyecanlanıyorum ve arkadaşlarıma anlatırken sanki onlar da o anı yaşıyormuş gibi hissediyorlar. Kimisine bu durum, ragbiye başlamasına bile vesile olabiliyor. Hedefim, Allah’ın izniyle U18 takımı kurup, milli takıma sporcular yetiştirmek.

ZE:Engin Hoca’ya sordum. Senin de cevaplamanı istiyorum. Bir Türk genci neden ragbiye başlasın? Kafasında soru işaretleri bulunanlara yardımcı olalım.

HDT:Bir Türk genci olarak ragbiye başlamalarının bence temel sebeplerinden biri, barındırdığı değerlerdir. Saygı,disiplin,fairplay,birliktelik ve eğlence… Bunlar hayat için çok önemli katkılardır. Ayrıca ragbi oynayarak değişik bir spor öğrenmek, bu sporun Türkiye’de yayılmasını sağlamak gibi güzel bir misyon yüklenebilir. Tabi en önemlisi de milli takıma girmek için çalışıp, girdiğinde de ülkesini gururla en iyi şekilde temsil etmek için mücadele edebilir.

ZESon sözlerinle tamamlayabiliriz.

HDT: Ben ragbinin, Türkiye’de daha fazla kitle sahibi olabileceğine ve her gence hitap edebilen bir branş olduğuna inanıyorum. Avrupa’da ciddi başarılar elde ediyoruz ve maalesef ülkemiz yeterince bu başarılardan haberdar değil. Türkiye’de bir ragbi branşı var ve herkesin bilmesi gerekli. Bu güzel röportaj fırsatını verdiğiniz için sizlere de ayrıca teşekkür ederim.

hicran doga tonyali | Edirne Ahval Gazetesi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçerik korunmaktadır !!