Ragbi Günlükleri 51

İçerisinde bulunduğumuz bu yeni haftada, iki önemli günü kutlayacağız. RagbiGünlükleri’nin yeni yazısı, bu iki önemli gün için plandı.

14 Mart 1827, ülkemizde modern tıp eğitiminin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Osmanlı’nın yenilikçi padişahlarından II. Mahmut döneminde, hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi’nin çabalarıyla batılı anlamda modern tıp eğitimi başlamış oldu.

14 Mart Tıp Bayramı’nın ilk kutlaması, 1919 yılında İstanbul’un işgal günlerine denk gelmektedir. 1919’un Mart ayında, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane İngiliz birlikleri tarafından işgal edilmişti. Bu duruma karşı bir tepki koymak isteyen öğrenciler, okulun kuruluş yıl dönümünü topluca kutlamaya karar verdiler. 3. Sınıf öğrencisi Hikmet Bey(Hikmet Boran) öncülüğünde, büyük bir gösteri yaparak okulun iki kulesi arasına Türk Bayrağı astılar. İşgal kuvvetleri bu duruma müdahale ettilerse de başarılı olamadılar. Tepkilerini dile getirmeye çalışan öğrencilerin bu törenine Dr.Fevzi Paşa, Dr.Besim Ömer Paşa, Dr.Akil Muhtar (Özden) gibi dönemin ünlü hocaları da katılmıştır. 

canakkale mustahkem mevkii komutani cevat cobanli - Edirne Ahval Gazetesi

1901 yılında Balıkesir Savaştepe’de dünyaya gelen Hikmet Boran yani Tıbbiyeli Hikmet, işgal kuvvetlerine tepki olarak yapılan ilk kutlamaya öncülük etmesinin yanında, tıp öğrencilerinin temsilcisi olarak Sivas Kongresi’ne de katılmış ve mandaya karşı çıkan bir konuşma yapmıştır:

‘(Mustafa Kemal Atatürk’e hitaben) Paşam, murahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve takbih ederiz. Farz-ı mahal (örnek olarak), manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz (lanetleriz).

Ülkemizde tıp bayramı, tıp mesleği üyelerinin işgal kuvvetlerinin tepkisi üzerine yurt savunma hareketi olarak başlamıştır.

tibbiyeli hikmetboran - Edirne Ahval Gazetesi

Son bir yıldır bütün dünyayı etkileyen salgın döneminde, bir kez daha sağlık çalışanlarının özverisine şahit olduk. Hastalıkla savaşın en ön cephesinde, hayatlarını riske atıp, kayıplar vererek toplum sağlığı için mücadele ediyorlar. Tüm fedakârlıkları için kendilerine teşekkür ediyor, salgınla mücadelede kaybettiğimiz sağlık çalışanlarını da saygıyla anıyorum. 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.

1914-1918 yılları arasında, bütün dünyada büyük yıkımlara yol açan 1. Dünya Savaşı yaşandı. Emperyalist devletler tarafından topraklarının paylaşılması üzerine planlar yapılan Osmanlı Devleti, bu savaştan kaçamazdı. 1. Dünya Savaşı’nın en kanlı muharebelerinden bir tanesi Çanakkale’de yaşandı.

mustafa kemal ataturk canakkalede - Edirne Ahval GazetesiÇanakkale Savaşı, iki safhadan oluşmaktadır:19 Şubat-18 Mart 1915 tarihleri arasında gerçekleşen deniz savaşları ve 25 Nisan 1915-9 Ocak 1916 tarihleri arasındaki kara savaşları. Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat Çobanlı, 18 Mart 1915 günü kazanılan deniz zaferinde üstün başarı göstererek Mirliva rütbesine terfi etti ve Paşa oldu. 25 Nisan’da başlayan kara savaşlarının seyrini değiştiren komutansa, Mustafa Kemal’di.

Büyük fedakârlıklar yapıp, büyük kayıplar vererek kazılan bir zaferdir 18 Mart Çanakkale. Ölmesi emredilen Türk askerinin, gözünü kırpmadan ölüme koştuğu yerdir Çanakkale. Bir Çanakkale şehidinin torunu olarak, tüm şehitlerimizi rahmetle, saygıyla anıyorum.

Çanakkale Savaşı’nın 100. yılında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ‘Gelibolu Oyunları’ organizasyonu planlanmıştı. 25-29 Nisan tarihleri arasında planlanan oyunların amacı, Çanakkale Savaşı’na katılmış ülkelerden gelecek olan sporcularla dostluk ve dayanışma mesajları verilecek, sporun birleştirici gücüyle Çanakkale ruhu yaşatılacaktı.

100 yıl önce Atalarının can verdiği topraklarda, Onlar barış için oynuyor’ ana fikrinden yola çıkan Gelibolu Oyunları; Türkiye, Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan, Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık’tan gelecek yaklaşık 600 üniversiteli sporcuyu bir araya getirecekti. Sporcuların yarışacağı branşlar; 3X3 basketbol, triatlon, kros, yüzme, yelken, tenis, plaj voleybolu, bisiklet ve ragbi olacaktı.

Gelibolu Oyunlari - Edirne Ahval Gazetesi

18 Mart’ta katılımcı ülkelerin başkentlerinden yola çıkacak olan meşaleler, 24 Nisan’da Çanakkale’ye ulaşacak ve Gelibolu Oyunları Meşalesinin yakılmasıyla oyunlar başlayacaktı. Organizasyon, katılımcı ülkelerde oldukça heyecan uyandırmış ve bu durum, verilen demeçlere de yansımıştı. İngiliz Üniversite ve Kolej Sporları Federasyonu Başkanı Karen Rothery, ‘Öğrencilerimiz bu yepyeni ve yaratıcı spor organizasyonunun bir parçası olma konusunda çok heyecanlılar ve eminim son derece başarılı bir organizasyon olacaktır.’ ifadelerini kullanmıştı. Voleybol branşında Birleşik Krallığı temsilen oyunlara katılan olan AntonellaPalmese ise, ‘Gelibolu bence son 100 yıldır dünyada kültürel ve siyasi ilişkilerin nasıl geliştiğinin bir göstergesi. Bugün, farklı ülkelerden gelen yüzlerce kişi birbiriyle toprak için savaşmayacak, dostluk ve barış ruhuyla ortak değerlerini sergileyecek. Gelibolu Oyunları gibi uluslararası spor müsabakaları 21. yüzyılda ülkeler arasındaki dostluğu daha da pekiştirebilir ve tüm dünyanın barışçıl bir şekilde birlikte adım atmasını sağlayabilir diye düşünüyorum.’ demişti.

Avustralya Üniversite Sporları Federasyonu CEO’su Don Knapp, Gelibolu Oyunları’nın, Çanakkale Savaşı’nın 100. yıl anma etkinlikleri kapsamında gerçekleşeceği için, sıra dışı bir spor müsabakası olacağı görüşünü dile getirmişti. Knapp, ‘Sporcularıma Gelibolu Oyunları’nın alışılmış bir spor müsabakası olmayacağını aşılamaya çalışıyorum. Aynı zamanda takım ruhu oluşturmaya da. Gelibolu Oyunları’nın belli bir amacı var; 100 yıl önce Çanakkale’de savaşmış ülkelerin arasındaki barışı devam ettirebilmek, Çanakkale’de hayatını kaybetmiş atalarımızı anmak ve savaşta öğrenilenleri sürdürebilmek’ diyordu.

canakkale sehitler abidesi - Edirne Ahval GazetesiAvustralyalı üniversiteli atlet MattNarracott, Gelibolu Oyunları için Çanakkale’de yarışacak; hem ülkesini hem de Birinci Dünya Savaşı’nda savaşmış aile bireylerinden büyük dayısı George OswaldBlair’i temsil edecekti. ‘Bu, hayatımda unutamayacağım, çok etkileyici bir an olacak.’ diyordu Matt.

22 yaşındaki Avustralyalı triatletKieranRoche ise görüşlerini şu şekilde dile getiriyordu: ‘100 yıl önce benden yaşça çok daha küçükler Gelibolu’ya savaşmak için gönderildi. Ben ise bugün, uluslararası bir spor organizasyon için gidiyorum… Gelibolu Oyunları’nı organize eden ekibe çok saygı duyuyorum. Bu organizasyon Çanakkale ruhunun barışı ve dostluğu nasıl pekiştirdiğinin bir göstergesidir. Gelibolu hakkında pek çok kitap okudum ve film izledim. Orada triatlon yarışına katılacağım için çok heyecanlıyım.’

Türkiye’yi temsilen tenis branşında oyunlara katılacak olan Gökberk Ergeneman’da oldukça iddialıydı. ‘100 yıl önce Çanakkale Zaferi Mustafa Kemal sayesinde yazıldı. Bir sporcu olarak, ben de Çanakkale Zaferi’nin bize başarıya inanmanın yeryüzündeki en büyük enerji olduğunu gösterdi. Aynı zamanda ulu önder Atatürk’ün sporcuları ne kadar çok sevdiğini ve değer verdiğini de biliyorum. Ben de Atatürk’ün izinden giden genç bir sporcu olarak ona layık olmaya ve zafer kazanmak için elimden geleni yapacağıma inancım tam.’ diyerek duygularını ifade ediyordu.

Tüm katılımcıların başlamasını heyecanla beklediği bu anlamlı organizasyon, Gelibolu Oyunları organizasyon ekibinden gelen 16 Nisan 2015 tarihli açıklamayla ileri bir tarihe ertelendi. Organizasyon kurulu başkanlarından Ömer Mutlugün, ‘İleriki bir tarihte, Avustralya, Yeni Zelanda, Birleşik Krallık, Hindistan, Almanya ve Fransa’dan gelecek üniversiteli sporcuları ülkemizde ağırlıyor olmaktan onur duyuyor olacağız. Oyunları konuşmaya başladığımız ilk günden itibaren yapıcı ve yol gösterici tavırlarıyla bize destek olan tüm ülke Federasyonları ile özellikle bütün enerjisini, emeğini oyunlara hazırlanmak için harcayan yedi ülkeden gelecek çok değerli sporcularımıza anlayışlarından dolayı çok teşekkür ederiz. Onları gurur duyacakları bir spor organizasyonuyla Türkiye’de ağırlayacak olmaktan son derece mutluyuz.’ diyordu.

21.04.2015 tarihli Gazete Vatan’a konuşan Gelibolu Oyunları Eş Başkanı Faruk Boyacıoğlu, ertelemenin iddia edildiği gibi Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen Ermeni Soykırım Yasası’yla bir ilgisinin olmadığını, ‘Uluslararası bağlantıda, federasyonlarla yaptığımız görüşmelerde özellikle Almanya ve Hindistan’dan katılımın az olması nedeniyle etkinliğin hedeflenen barış ve dostluk havasını yansıtmayacağı öngörüldü. Bu nedenle Eylül ayında Dünya Barış Günü’nde yapılmasına karar verildi.’ demişti.

Oyunların ertelenmesinden dolayı sporcuların yaşadığı hayal kırıklığını, Melbourne’de çıkan ‘Herald Sun’ gazetesi de 16 Nisan 2015 tarihinde haberleştirdi. Monash Üniversite’si, Avustralya milli kafilesine 10 sporcu ve 2 görevli gönderecekti. Monash ekibi direktörü Martin Doulton, haberini aldığında şok yaşadığını belirtiyor. Voleybolcu ve Monash Üniversitesi öğrencisi Madeline Richard ise, ‘Biraz sinir bozucu çünkü ayrılmayı umduğumuz zamana çok yakındı. Ama diğer yandan sorun değil çünkü hazırlanmak için daha fazla zamanımız var.’ diyordu.  Birmingham Üniversitesi Yüzme Kulübü, facebook sayfalarından yaptığı açıklamada, takımlarının erteleme kararından dolayı hayal kırıklığı yaşadığını belirtirken, en çok üzüldükleri noktanın şafak törenini kaçırmak olduğunu söylüyorlardı.

Avustralya Üniversite Sporları Federasyonu CEO’su Don Knapp ise, HeraldSun’ın haberine göre sporculardan farklı düşünüyor ve kararı destekliyordu. ‘Organizasyon komitesi, oyunların önümüzdeki hafta Anzak Günü anma törenleri ile birlikte yapılması durumunda, oyunların hak ettiği kabulü görmeyeceği ve istenen barış mesajından sapma potansiyeline sahip olacağı görüşündedir.’ diyordu.

O dönem, Türk ragbi milli takımının antrenörlüğünü yapan ve organizasyon için ragbi branşını temsilen toplantılara katılan Engin Yüksel’e Gelibolu Oyunları’nda yaşanan gelişmeleri, önce ertelenip, sonra iptaline giden süreci sorduğumda, ‘Spor bakanlığı ile o dönemki Ragbi Federasyonu yönetimi arasında temassızlık oldu. Yeterince üzerine düşülmedi. Nasıl yapılabileceğini anlatmaya çalışmıştık. Maalesef o dönemki düzensizlik buna engel oldu. Organizasyonun iptalinde, o dönem organizasyonu yapacak olan şirketinde rolü vardı. Tüm bu faktörler bir araya gelince, organizasyon gerçekleştirilemedi. Şu anki Ragbi Federasyonun yapısıyla bu organizasyonun başarılabileceğini düşünüyorum. Bu fikri tekrardan dile getirip, üzerine düşebiliriz. O dönemki ilgisizlik, bilgisizlik şimdilerde yaşanmayacaktır.’ cevabını aldım.

İyi bir fikrin uygulama sırasında yaşanan sıkıntılardan dolayı hayata geçirilememesi çok üzücü. Çanakkale ruhunun; sporun sahip olduğu yüce değerlerle birlikte yaşatılması, bir zamanlar savaşmak için karşı karşıya gelmiş milletlerin sporla bir araya gelip, dostluk mesajları verebilmesi insanlık medeniyetinin geldiği nokta açısından büyük bir anlam ifade ediyor. Engin Hoca gibi bende Gelibolu Oyunları’nın organize edilebilmesi için yeniden girişimde bulunulması gerektiğini düşünüyorum.

Yazımızı Büyük Atatürk’ün; Çanakkale’ye gelip, burada ölen askerler ve aileleri için verdiği 1934 yılındaki mesajla kapatalım:

Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.’

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu