Ragbi Günlükleri 58
SPOR PSİKOLOJİSİ*
Sporda performansı ya da sportif performansı olumlu veya olumsuz olarak etkilediği düşünülen birçok unsur vardır. Bu unsurlar ile ilgili olarak günümüze kadar farklı bilim dalları oluşmuş, bilimsel çalışmalar yapılmış, spor bilimsel bir hal almış ve dünya genelinde bu bilimsel süreçler takip edilerek sporda performans daha iyi hale ve istenilen düzeylere getirilmeye çalışılmıştır. Spor bilimlerinde çalışılan bu alanlarından biri de sporun hem teorik kısmında hem de uygulama ortamı içerisinde yer alan herkesin kabul ettiği ve önemli olduğunu düşündüğü, birçoğunun bildiğini varsaydığı ama tam anlamıyla doğru olarak değerlendirilemeyen spor psikolojisi kavramıdır.
Spor psikolojisi ile ilgili yapılan ilk çalışma, 1898 yılında bir sosyal psikolog olan Normann Triplett tarafından yazılmış yüksek lisans tezi kapsamında gerçekleştirilmiştir. Yapılan ilk çalışmanın, bundan yaklaşık 130 yıl önce ortaya konulmuş olması spor psikolojisi alanının çok uzun bir tarihi geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Daha sonra farklı ülkelerde alan ile ilgili çalışmalar yapılmış ve günümüze kadar bu çalışmalar devam etmiştir. Türkiye’de ise spor psikolojisine ilişkin ilk yayının1943 yılında yayımlanan “Sporun Fizyo Patolojisi” adlı çevirinin 173-188 sayfaları arasındaki “Sporda Psikolojik Faktörler” adlı bölüm olduğu bilinmektedir. O günden bugüne alan ile ilgili yapılan çalışmalar her geçen gün artmış, uluslararası işbirlikleri gelişmiş ve spor psikolojisinin önemi anlaşılmış ve uygulama boyutunda eskiye göre ciddi anlamda bir artış olmuştur.Son 30-40 yıldır özellikle sağlık ile ilgili sorunlarda egzersizin rolünün anlaşılmasıyla birlikte, hastalığın türüne bağlı olarak güçlü şekilde iyilik hali sağlayan egzersizin psikolojik boyutu da önemli bir hal almıştır. 1982 yılından itibaren Amerika Psikoloji Birliği tarafından spordan ayrı bir alt alan olarak Egzersiz Psikolojisi tanımlanmıştır. Egzersiz psikolojisi, insanın neden egzersiz yaptığını araştırır. Egzersizin amacı, insanların sağlıklı şekilde yaşamlarına devam edebilmeleridir. Bu nedenle sağlık adına yapılan davranışların altında yatan psikolojik süreçlerin de bilinmesi çok önemlidir.
Amerikan Psikoloji Birliği (APA) tarafından spor psikolojisi, spor yapan insanların davranışları altında yatan nedenleri inceleyen bir alan olarak tanımlanmaktadır. APA, bu tanımla ilgili iki temel amaç ve bu amaçlara bağlı üç temel işlev ortaya koymaktadır. Sporcularda özellikle performans baskına bağlı olarak ortaya çıkan önemli klinik sorunlar sonrası ve performansı artırmak isteği sonrası iki temel amaç şu şekilde belirlenmiştir: Spora katılımın bireyin yaşamı boyunca psikolojik gelişimini ve sağlıklı oluşunu nasıl etkilediğini anlamak ve sporcuların performansları için gerekli olan psikoloji ilkelerinin kullanılmasına yardımcı olmak. Bu amaçlar 2 farklı konuya yöneliktir; sağlık ve performans. Sağlık ile ilgili olan amaçta vurgulanan, sadece spor yapanların zihinsel ve fiziksel sağlık problemlerine değil, aynı zamanda spor hayatları sırasında ve sonrasında sporcuların hem fiziksel hem de psikolojik açıdan sağlıklı şekilde hayatlarını sürdürmelerini sağlamaya yönelik destekleri verebilmektir. Performansın artırılmasına ilişkin diğer amaçta ise, sporcu ve antrenörlerin performanslarını iyi hale getirebilmek için onlara gerekli psikolojik desteği verebilmeye vurgu yapılmaktadır. Bu iki amaca bağlı olarak ve bu amaçların gerçekleştirilebilmesine yönelik üç temel işlev belirlenmiştir.
Fiziksel performansı arttırma ve toparlanmaya yardımcı olmak amacıyla gerçekleştirilen spor psikolojisi uygulamalarının işlevi, olası fiziksel düşüşlerin ya da performanstaki geriye gidişlerin önüne geçip toparlanmayı sağlayarak sporcuları istenilen performans seviyelerine tekrar getirebilmektir.
Sporcu Kişiliği Çalışmaları: Sporun bilimselleşmesi sürecinde, sporcunun diğer boyutları yanında kişilik özelliklerinin de önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Spor psikolojisinde kişilik çalışmaları temelde iki soruya dayanmaktadır: (1) Spor yaşantısı kişiliği etkiler mi?, (2) Sportif performansta kişilik etkili midir? Yapılan çalışmalarda, sporcuların kişilik özelliklerinin sporcu olmayanlara göre farklı olduğu, ayrıca elit sporcular ile normal sporcuların kişilik özelliklerinin farklı olduğu ortaya çıkmıştır.
Motivasyon Çalışmaları: Sportif performansı etkilediği düşünülen ve en çok üzerinde durulan konulardan biri motivasyon kavramıdır. En basit tanımıyla motivasyon, “kişinin çabalarının yönü ve şiddeti” olarak ifade edilebilir. Motivasyon sadece “insanlara gaz vermek” olarak değerlendirilmemelidir. Kendine özgü teknikleri olan, sporcuları yakından tanımayı ve ona göre bir yöntem uygulamayı gerektiren özel bir konudur. Çünkü motivasyon, sadece bireyin değil aynı zamanda birey-çevre etkileşiminin de önemli olduğu çok boyutlu etkileşimsel bir konudur.
Çeşitli Gevşeme Çalışmaları: Yarışmanın ve kazanma isteğinin yüksek olduğu spor ortamında uyarılmışlığın artması ile stres, kaygı ve gerginliklerin artmasına bağlı olarak sporcuların bedenlerinde ve zihinsel süreçlerinde yaşadıkları bazı gerginliklerin olduğu; yapılan çalışmalar ile ortaya konmuştur. Yaşanan bu gerginliklerin giderilmesi için yapılan çalışmalarda, kaygı ya da stresin yönünü belirledikten sonra kastan-zihne ve zihinden- kasa olmak üzere temelde iki yöntem kullanılmaktadır. Bedensel kaygıyı azaltmak için; derinleşen gevşeme, nefes kontrolü, biofeedback gibi teknikler kullanılırken bilişsel kaygıyı azaltmak için ise gevşeme tepkisi, otojenik egzersiz, sistematik duyarsızlaştırma teknikleri kullanılmaktadır.
Bu çalışmaların yanında konsantrasyon, algılama, dikkat, kendine güven çalışmaları da fiziksel performansı arttırmak ve toparlanmaya yardımcı olmak amacıyla gerçekleştirilen spor psikolojisi uygulamalarındandır.
Sporcuların teknik öğrenimlerini hızlandırmak ve müsabakaya hazırlanmalarını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen çalışmalar, branşa özgü becerileri sporculara kazandırmak için yapılmaktadır. Beceriler edindirilirken, özellikle zihinsel süreçlerle ilgili kısımda zihinsel antrenman ve hayal etme süreçleri de işin içine katılmalıdır. Yoğun çaba ve efor harcayarak, sporcuların kendi branşlarında becerilerini düzeltmek, kas kuvvetini geliştirmek ve performansı artırmak için antrenman ve alıştırmalar yapılmaktadır. Bunlara ek olarak, spor psikolojisi literatüründe belirli bir miktarda zihinsel antrenman yapmanın bireyin performansını iyileştirdiği yönünde araştırmalar ve çalışmalar bulunmaktadır. Hayal etme, farklı alanlarda birçok araştırmacının ilgisini çekmiştir. 1960 ve 1970’lerden itibaren, zihinsel antrenman konusu, spor psikolojisi literatüründe önemli yer tutmaktadır. Zihinsel antrenman teknikleri spor psikologları tarafından çeşitli zihinsel süreçleri (kendine güven vb.) ve motor becerileri düzeltmede, geliştirmede ve öğrenmede sıklıkla önerilmektedir. Müsabakaya hazırlık amaçlı zihinsel antrenmanlar ve yine müsabakaya yönelik hayal etme çalışmaları, sporcuların zihinsel hazırlık amacıyla gerçekleştirdiği çalışmalardandır.
Sporcuların performansına engel olan psikolojik etmenlerin ortadan kaldırılması amacıyla da çalışmalar yapılmaktadır. Müsabaka kaygısı, sporcunun zihinsel ve bedensel tepkileri üzerindeki etkisi ve dolayısıyla sporcunun performansına yansıması alan uzmanları tarafından bilinen ve değerlendirilen bir konudur. Kaygı, performansı etkilediği düşünülen etmenlerin başında gelmektedir. Kaygıyı, etkilerini ve işleyiş mekanizmalarını bu kadar önemli ve popüler bir kavram haline getiren temel neden ise; her düzeydeki sporcunun yüksek yoğunlukta müsabaka kaygısı yaşama riskinin olması ve bu kaygı yoğunluğunun sportif performansın iyi ya da kötü yönde en önemli belirleyicilerinden biri olmasıdır. Dolayısıyla bir sporcunun yetenek düzeyi, antrenman düzeyi ve yaşanan kaygıyı kontrol edebilme becerisi, performansı belirlemede gerekli olan asıl unsurlar haline gelmektedir. Müsabaka stresi, kassal ve zihinsel gerginlikler, aşırı çalışma ve rekabete karşı duyulan yetersizlik çabasının ortaya çıkardığı tükenme hissi ve çeşitli ruhsal sorunlar(kişilik bozuklukları, duygu durum bozuklukları, kontrol dışı hissetme) da performansa engel olan ve ortadan kaldırılması amacıyla çalışmalar yapılan durumlardır.
*KOCAEKŞİ, Serdar, Seren Akıncı Özdurulmuş (2020), ‘‘Spor ve Egzersiz Psikolojisinin Temel Kavramları ve Sporda Psikolojik Performans’’. C. Koca(ed), Sporda Psikososyal Alanlar 1. İçinde: s.69-73, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yayınları.