Ragbi Günlükleri 77
Son 15’li ragbi milli müsabakasını oynadığımızda, henüz Kovid-19 pandemisi hayatımıza girmemişti. 2019’un İlkbahar’ında Avrupa Gelişim Lİgi’nde mücadele ediyorduk. Rakimiz Finlandiya’yı oynanan iki maçta da yenerek tekrardan Avrupa Konferans 2’ye yükselmiştik.
2019’un Sonbaharı’na, Avrupa Konferans 2 maçlarıyla ”merhaba” demiştik. 12 Ekim günü Ankara Kızılcahamam’da Andorra’yla karşılaşıp, kazanmış ve bir sonraki maç için Sırbistan’a gitmiştik. Bu karşılaşmadan sonra uzun bir süre, 15’li ragbide milli müsabakalara hasret kaldık.
2021 yılının Ekim ayıyla birlikte bu bekleyiş sona erdi ve tekrardan kavuştuk 15’li ragbi milli heyecanına. 15’li Ragbi Milli Takımımız, Konferans 2 Güney grubundaki ilk maçına Andorra karşısında çıktı. 9 Ekim 2021 Cumartesi günü Burdur’da oynanan maç, TRT Spor Yıldız ekranlarından da canlı olarak yayınlandı.
Konferans 2 Güney grubunda Bulgaristan, Andorra, Sırbistan ve Bosna Hersek’le rakip olan Türkiye, pandemi nedeniyle verilen aranın ardından 15’li ragbi de ilk kez sahaya çıktı. Kalabalık bir aday kadroyla Andorra maçı hazırlıklarını Burdur’da gerçekleştiren milli takımımız, 7 Ekim Perşembe günü ana kadronun açıklanmasıyla maç saatini beklemeye başladı. Teknik direktör Cherokee Sylvain Ngue gözetiminde çalışmalarını tamamlayan Türkiye’de hedef, galibiyetti. Milli takımımızın bu maçtaki kadrosu şu isimlerden oluştu: Tolgahan Tamer, Sinan Tikiz, Yusuf Tuncer, Mehmet Çelik, Ahmet Ünal, Yasin Akgül, Samet İşleyen, Aykut Kanaçlar, Kerim Cömert, Oğuzhan Danışmaz, Eyüp Ensar Daş, Yasin Bakar, Etem Seyidoğlu, Burak Balmuk, Mustafa Kaplan, Eyüp Kahraman, Uğur Baş, Seyit Çakın, Bedirhan Aktaş, Yusuf Sarıcan, İsmail Danışmaz, Burak Özkan, Eren Aşlar.
Son yıllarda, Türkiye’de oynayan oyunculardan kurulu bir kadroyla sahaya çıkmasına alıştığımız 15’li Ragbi Milli Takımımız, ragbi kariyerini Fransa’da sürdüren 3 Türk sporcuyla da takviyelenmiş durumdaydı. Tolgahan Tamer, Sinan Tikiz ve Yusuf Tuncer’li kadromuzda ayrıca ragbi kariyerlerinin ilk 15’li ragbi maçına çıkacak genç sporcularımız da vardı. Bu seçimlerle birlikte milli takım heyetimiz, yurtdışından gelecek Türk sporcularla ilgili tavrında değişikliğe gitmiş oldu. Yine seçilecek sporcunun ”15’li ragbi liginde oynaması” gerekliliğinden de vazgeçmiş gözüküyorlar. Daha önceki yazılarımda da sporcu seçimlerinin nasıl yapıldığını, neden teknik direktör Cherokee Sylvain Ngue’nin değil de oyuncu izleme heyetinin isim yazdığını sormuştum. Hálá Koç Cherokee’nin bu konudaki dahlini merak ediyorum.
Andorra maçımız öncesinde grubumuzda tek karşılaşma oynanmış ve Bulgaristan, Bosna Hersek’i 49-24’le geçmeyi başarmıştı. Bu yüzden kazanmamız önem arz ediyordu.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, üniversiteleri bünyesine çok güzel bir tesis kazandırmış. Profesyonel takımların gelip, kamp yapabileceği olanaklara sahip bir tesis. Benzer bir tesisin Trakya Üniversitesi’nde olduğunu düşünüyorum da Edirne’deki sportif faaliyetlerin sayısına ve çeşitliliğine inanılmaz katkı yapabilirdi. Ancak biz, yenisi yapılmadan eldekini bir gruba tahsis edip çoğunluğun faydasını gözetmiyoruz.
Türkiye Ragbi Federasyonu’nun sporculardan şikayet alan önceki kamplarının aksine, son dönemde bu tesislerde şahane çalışma şartları yakalandı. Federasyon üzerine düşeni yaptığınas göre artık teknik heyet ve sporculardan başarılı sonuçlar için mücadele bekleniyor.
Geçtiğimiz cumartesi günü oynadığımız Andorra maçı, kazanmayı beklediğimiz bir karşılaşmaydı. Pandemi öncesi kazanmıştık ve yine kazanabilirdik. Ancak beklentilerin aksine cumartesi günü milli takımımız biz destekçilerini hayal kırıklığına uğrattı. Maçın başında iki takım birbirini tartsa da ilk yarının ilerleyen dakikalarında skorları hanesine yazdıran Andorra oluyordu. Bir try(5 puan) ve iki alan golüyle(3 puan) ilk yarı, rakibimiz lehine 11-0 sonuçlandı. Devre arasında yapılan konuşmaların ve oyuncu değişikliklerinin ikinci yarıda takımımıza hareket getirdiğini söylemeliyiz. Rakibi üzerinde baskı kuran millilerimiz, bu baskının sonucunda iki try bulmayı başardı ve maçın son anlarına kadar umudumuzu diri tutmamızı sağladı. Sayı farkını iki puana kadar indirmişken, genç oyuncularımızdan biri rakibinin üzerinden zıplayarak geçmeyi deneyince, rakibimiz penaltı kazandı ve bu kazanımı alan golü ile 3 puan olarak hanesine yazdırdı. Kurallar gereği, ragbide rakibinizin üzerinden zıplayamıyorsunuz. Maçın son anlarına kadar galibiyet sayısını arasak da istediğimizi gerçekleştiremiyor, üstüne bir try daha yiyerek maçı 22-12 kaybediyorduk.
Pandemi nedeniyle Türk ragbisine verilen aranın bizleri çok geriye götürdüğünü daha önceki yazılarımda belirtmiştim. 7’li ragbi milli takımlarımızın gösterdiği performanslar ve 2021 ragbi liglerinde sahaya konan oyun, bu durumuın göstergesiydi. El becerisi(handling skills) gerektiren temel durumlarda bile yaptığımız hatalar, oyunu belli bir noktaya getireceğimiz anlarda bize engel oldu. Maçta o kadar çok scrum pozisyonu yaşandı ki bir süre sonra kaçıncı scrum bilemez olduk. Maçta en iyi olduğumuz noktanın scrum olduğunu söylemeliyim. Rakibimize bariz üstünlük kurduk ve neredeyse her scrumı kazandık.
Scrumlarda ne kadar iyiysek, line outlarda o kadar kötüydük. Zıplayan oyuncularımızın sahada olduğu anlarda bile line out sıkıntısı yaşadık. Zıplayanların sakatlanıp çıkmasıyla ise, birinci sırada dizilen oyuncumuza topu verdik.
9 numara pozisyonunda, uluslararası 15’li ragbi tecrübesi olan birini oynatabilir miydik? Türkiye’nin en yetenekli ragbi sporcularından Mihraç Ertürk neden kadroda değildi? Uzun zaman sonra yurtdışından bu kadar oyuncu kadroya eklenmişken, diğer eksik bölgeler için de yurtdışında spor hayatını devam ettiren Türk sporculardan faydalanılabilir miydi? Maça dair aklımızda kalan sorular bunlar.
Eğer bir maç kaybedeceksek, bu maç Andorra maçı olmamalıydı. Grubumuzda bizi bekleyen çok daha zor maçlar olacak. Bu maçın görüntüleri defalarca izlenmeli, kritiği yapılmalı. Mental olarak bu maça takılı kalmadan, 23 Ekim 2021 Cumartesi günü deplasmanda oynayacağımız Sırbistan maçına konsantre olmalıyız.