Ragbi Günlükleri 84

DOPİNG VE DOPİNGLE MÜCADELE*

                Yasaklı madde ve yöntemler; sporcular tarafından dayanıklılığı ve kas kuvvetini artırmak, ağırlığı azaltmak ya da doping kontrolleri sırasında diğer ilaçların kullanımını gizlemek gibi çok değişik amaçlarla kötüye kullanılır. Ancak yasaklı madde ve yöntemlerin kullanımı ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olur. Yasaklı madde ve yöntemlerin kullanımı, sporla sınırlı olmanın ötesinde, son yıllarda halk sağlığını ilgilendiren bir soruna dönüşmüştür.

                Doping, yasaklı maddelerin veya yöntemlerin kullanımı olarak bilinmektedir. Ancak Dünya Dopingle Mücadele Ajansı’nın (WADA) tanımlamasına göre Dünya Dopingle Mücadele Kurallarının 2. maddesindeki bir veya birden fazla dopingle mücadele kuralının ihlal edilmesi doping olarak kabul edilir.

                On dokuzuncu yüzyılın sonlarından bu yana, bazı sporcular ne yazık ki, çeşitli maddeleri ve yöntemleri kullanarak müsabakalarda başarı elde etmeye çalışmıştır. Özellikle son 50 yıldır çok sayıda doping vakasıyla giderek daha belirgin hale tür yaklaşımlar sporu ve sporcuları tehdit etmeye başlamıştır. Doping hem sporcunun sağlığına hem de sporun bütünlüğüne yönelik, olumsuz etkileri olması gerekçeleriyle yasaklanmıştır.

Dopingle Mücadeleden Sorumlu Kuruluşlar

                Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) sporda her türlü dopingle mücadele faaliyetini desteklemek, koordine etmek ve denetlemek için 1999 yılında kurulan bağımsız uluslararası bir kuruluştur. Hükümetler ve spor hareketi Dünya Dopingle Mücadele Ajansı’nın (WADA) yönetiminde eşit olarak temsil edilirler ve eşit ölçüde maddi kaynak sağlarlar.

                Ulusal düzeyde doping kontrol sürecinin başlatılması, uygulanması ve yürütülmesinden sorumlu olan kuruluşlar da mevcuttur. Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu (TDMK) ülkemizde Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından tanınmış tek Ulusal Dopingle Mücadele Kuruluşudur.

                Uluslararası federasyonlar ve büyük çaplı turnuva düzenleyicileri(Akdeniz Oyunları vb. turnuvalar), kendi kurallarına tabi olan sporculara doping kontrolü yapmaya yetkilidirler.

                Doping kontrol örneklerinin analizi Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından akredite edilen laboratuarlar tarafından gerçekleştirilir. Dünyada yaklaşık otuz doping kontrol laboratuarı bulunmaktadır. Bu laboratuarlardan biri de ülkemizdeki Hacettepe Doping Kontrol Laboratuarıdır. Doping kontrol laboratuarları, Laboratuarlara İlişkin Uluslararası Standartlara uymakla yükümlüdür ve Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından düzenli olarak haberli ve habersiz olmak üzere iki çeşit denetime tabi tutulurlar. Bu denetimler sonrası herhangi bir uyumsuzluk tespit edildiğinde bu laboratuarların akreditasyonları, Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından belirlenen süre boyunca askıya alınmaktadır ya da iptal edilmektedir.

Dünya Dopingle Mücadele Kuralları

                Dünya Dopingle Mücadele Kuralları, her spor dalında ve her ülkede dopingle mücadeleyle ilgili mevzuatı ve programı uyumlu hale getiren bir belgedir. Dünya Dopingle Mücadele Kuralları spor kuruluşlarının, ülkelerin dopingle mücadele programlarının ve faaliyetlerinin çerçevesini belirlemektedir. Söz konusu program sayesinde ülkesi, uyruğu ya da spor disiplini ne olursa olsun doping kontrollerinde tüm sporculara aynı dopingle mücadele kurallarının ve işlemlerinin uygulanması sağlanır.

                Dünya Dopingle Mücadele Kuralları ilk olarak 2003 yılında kabul edilmiş, 1 Ocak 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sonrasında, birincisi 1 Ocak 2009, ikincisi ise 1 Ocak 2015 tarihinde olmak üzere yeniden gözden geçirilerek iki kez değiştirilmiştir. Güncellenen yeni Dünya Dopingle Mücadele Kuralları ise 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

                Dopingle Mücadele Programı’nın amaçlarına baktığımızda, ”Sporcuların dopingsiz spor etkinliklerine katılma temel hakkını korumak ve böylece dünyanın her yerinde sporcular için sağlığın, dürüstlüğün ve eşitliğin gelişmesine yardımcı olmak” ve ”Dopingin araştırılması, tespiti ve engellenmesi ile ilgili uluslararası ve ulusal düzeyde uyumlu, koordineli ve etkin dopingle mücadele programlarını oluşturmak.” olduğunu görüyoruz.

                Dünya Dopingle Mücadele Kuralları 2. maddesine göre; yasaklı maddeleri ve yöntemleri kullanmaya teşebbüs etme, bulundurma ve kaçakçılığını yapmanın yanı sıra doping kontrolünde hile yapma, doping kontrolüne katılmama, doping yapan sporculara yardımcı olma gibi eylemler de Dopingle Mücadele Kurallarının İhlali olarak kabul edilmektedir.

Besin Destek Ürünü Kullanımı Güvenli Midir?

                Sporcular tarafından besin destek ürünlerinin kullanılması ciddi ölçüde endişe vericidir çünkü birçok ülkede besin destek ürünlerinin üretimi ve etiketlenmesi katı kurallara tabi değildir. Bir besin destek ürünü, etiketinde beyan edilmemiş ancak dopingle mücadele kuralları uyarınca yasaklı kabul edilen bir maddeyi içeriyor olabilir. Bu nedenle besin destek ürünlerinin güvenli olup olmadığını anlamamız mümkün değildir. Bu yüzden besin destek ürünleri kullanılırken son derece dikkatli olunmalıdır.

                Besin destek ürünlerinin kullanımı nedeniyle ciddi sayıda doping kontrol örneğinde yasaklı madde tespit edilmektedir ve böyle durumlarda Aykırı Analitik Bulgunun (AAB) yetersiz şekilde etiketlenmiş bir besin destek ürününden kaynaklandığı yönünde yapılan açıklamalar, dopingle mücadele yargılamalarında yeterli bir savunma olarak kabul edilmez.

                Besin destek ürünü kullanım riski ile elde edilebilecek olası fayda dengesi iyi tartılmalıdır ve sporcular, bulaşık bir ürünün yol açabileceği Dopingle Mücadele Kuralı İhlalinin getireceği olumsuz sonuçların tamamen farkında olmalıdır.

SPORCULARIN VE ANTRENÖRLERİN DOPİNGLE MÜCADELEDE GÖREV VE SORUMLULUKLARI

                Sporcuların ve antrenörlerin dopingle mücadele kural ihlallerini, “Kusursuz Sorumluluk” ilkesini bilmesi ve nelerin dopinge yol açtığının farkında olması çok önemlidir. Bu nedenle hem sporcuların hem de antrenörlerin dopingle mücadele konusunda birçok görev ve sorumlulukları bulunmaktadır.

Kusursuz Sorumluluk ilkesine göre sporcu:

•             Doping kontrol örneğinde bulunan maddeden kendisi sorumludur.

•             Kullandığı tüm ilaç ve besin destek ürünlerinden sorumludur.

•             Dopingle mücadele yükümlülüklerini bilmekten sorumludur.

Antrenörlerin Görev ve Sorumlulukları

                Bir antrenörün en önemli sorumluluklarından biri sporcuları dopingle mücadele hakkında bilgilendirmek ve bu bilgilendirme sonucu sporcuları olası Dopingle Mücadele Kural İhlallerinden korumaktır. Bu nedenle antrenör, dopingle ilgili temel kavramları, sporcu hak ve sorumluluklarını, yasaklı madde ve yöntemleri, doping kontrol sürecini sonuçların değerlendirilmesini ve besin destek ürünlerinin risklerinden korunmayı çok iyi bilmeli ve sporcularına doğru bir şekilde aktarmalıdır. Antrenörler sporculara örnek verme işlemi konusunda eğitim vererek doping kontrolüne yardımcı olmalıdır. Bir sporcunun doping kontrolünü reddetmesi veya örnek vermekten kaçınması bir Dopingle Mücadele Kural İhlalidir. Bu durum, sporcunun hak mahrumiyeti cezası almasıyla sonuçlanabilir. Antrenörlerin dopingin risk faktörlerini değerlendirerek bir sporcunun doping kullanımına eğilimli olup olmadığını öğrenmeye çalışması beklenir. Dopinge yönelik davranışlara daha açık olan ve daha fazla risk altında olan sporcuların belirlenmesi, antrenörlerin tedbirli davranarak dopinge karşı önlem almaları açısından çok önemlidir.

*GÜNER Rüştü(2020), ‘‘Dopingle Mücadele I’’. G. Güven(ed), Spor ve Sağlık Bilimleri 1. İçinde: s.117-127, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yayınları.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu