Ragbi Günlükleri 89

  Yerel düzeyde demokratik katılımın yaygınlaştırılması için uğraşıyor Kent Konseyleri. Hemşehricilik hukuku ve ortak yaşam bilincinin geliştirilmesi, çok ortaklı ve çok aktörlü yönetim anlayışının benimsenmesini sağlamak, en temel görevlerinden.

            Edirne Kent Konseyi(EKK); 2004 yılında oluşturulan 1. dönemden beri, Edirne şehrinin sorunlarına çözüm getirmeye çalıyor. 16 farklı çalışma alanında faaliyet gösteren EKK, yeni çalışma grupları ve meclislerle de Edirne’nin toplumsal yaşamına hizmet etmek amacında.

            28.11.2021 tarihinde gerçekleştirdikleri genel kurul sonucunda, yeni belirlenen kurullarla birlikte çalışmalarına devam ediyorlar. Aklımdaki gençlik ve spor sorularına verecekleri cevapları merak ettiğimden, kendilerinden röportaj talep ettim. Yalnızca ”gençlik” ve ”spor” değil, Edirne’nin güncel sorunlarından da bahsettik. Katılımları için EKK Yürütme Kurulu’dan Başkan Sayın Nihat ÇOLAK’a, Sayman Erdoğan YANILMAZ’a, Yazman Mertcan YALÇIN’a ve Genel Sekteter Arif KUDAY’a teşekkürlerimi sunuyor ve röportaja geçiyorum.

erdogan yanilmaz nihat colak mertcan yalcin arif kuday | Edirne Ahval GazetesiZAFER ERAY (ZE): Öncelikle okuyucularımıza sizi tanıtarak başlayalım.

NİHAT ÇOLAK (NÇ): 1968 Edirne doğumluyum. İnşaat Mühendisiyim. Emek, Meslek örgütlerinde, çeşitli platformlarda; çevre, doğa, yaşam, kent ve emek, meslek mücadeleleri içerisinde yer aldım. 2003 yılında başlayan Edirne Kent Meclisi çalışmalarından itibaren, Edirne Kent Konseyi içerisinde yer aldım. 4. ve 7. Dönem Yürütme kurulu üyelikleri, Denetleme Kurulu üyeliği, Danışma Kurulu üyeliği ve çalışma gruplarında değişik görevler aldım.

ERDOĞAN YANILMAZ (EY): 1965 Edirne doğumluyum. Ziraat Mühendisiyim. Kamuda yaklaşık 34 yıl hizmetten sonra emekliye ayrıldım. Çalışma hayatında emek ve meslek örgütlerinde (sendika ve odalarda) demokrasi mücadelesi içerisinde yer aldım. 8. Dönem kent konseyi yürütme kurulu üyesi olarak görev yapıyorum. Ayrıca TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Edirne İl Temsilciliği görevini yürütmekteyim.

MERTCAN YALÇIN (MY): 1990 Edirne doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Edirne’de tamamladıktan sonra 2013 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. 2016 yılından beri SGK’da avukat olarak çalışmaktayım. Bunun yanında çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak görev alıyorum. EKK’ nin 28.11.2021 tarihinde yapılan genel kurulunda yürütme kuruluna seçildim ve bu tarihten beri EKK’de aktif olarak görev alıyorum.

ARİF KUDAY (AK): 1960 Edirne doğumluyum ve ilkokul mezunuyum. 1990 yılında Edirne Belediyesinde işe başladım ve Edirne Belediyesi’nin  tarihinde ilk defa olan Sendikal örgütlenmenin içinde aktif rol aldım. 1990 yılında sendikal örgütlenme ile birlikte iş yeri temsiciliği, 1995-2007 tarihleri arasında Genel-İş Sendikası Trakya Şube Başkanlığı, 2004-2016 yılları arasında DİSK Trakya Bölge Temsilciliği, 2009-2014 yılları arasında Edirne Belediyesi Meclis üyeliği ve Kent Konseyimizin   5. ve 6. döneminde yürütme kurulu üyeliği görevlerinde bulundum. 7. ve 8. Dönemde de Genel Sekreterlik görevlerinde bulunuyorum. 1990 yılından bu yana 32 yıldır, Emek mücadelesi başta olmak üzere Toplumsal mücadelenin ve  Edirne Kent Konseyinde görev almam ile birlikte Doğa ve Çevre mücadelesinin içinde de  önemli görevlerde bulundum.

ZE: Tecrübelerinize dayanarak söyler misiniz? Kent konseylerinin bir şehir için önemi nedir? Şehir üzerinde ne kadar etkilidir?

NÇ: Kent konseyleri, bir şehir için yadsınamaz ve oldukça büyük önemi olan demokratik sivil toplum örgütüdür. Kent yaşamı içerisinde uygulanacak hizmetler, planlar ve tüm kentsel kararlarda kentlilerin doğrudan görüşlerini iletebilecekleri bağımsız sivil ve demokratik yapılardır. Karar vericiler tüm projeleri kamu yararı anlayışıyla planladıklarını söyleseler de projelerden doğrudan etkilenecek olan yurttaşlarımızın talepleri, olumlu veya olumsuz düşünceleri gerçekte projelerin veya kentsel kararların kamu yararı yanını ortaya çıkarır. Kent Konseyleri, kentlilerin sözcüsüdür ve kentliler, kent konseyi aracılığıyla kral çıplak diyebilmektedirler. İşte bu yüzden kent konseyleri bir şehir için çok önemlidir. Peki, ne kadar etkilidir derseniz; belki önerilerimize anlık, hemen karşılık alamayabiliyoruz veya bazı konularda hiç karşılık alamıyoruz ancak bu durumda; kent konseylerinin görüş ve çalışmalarının seçim dönemlerinde adayların politikalarında nasıl etkili olduğu, vaatlerinde, seçim bildirgelerinde bunlara yer verdiklerini Edirne’de de gördük yaşadık. Bu da kent konseylerinin ne kadar etkili olduğunun bir göstergesidir.

AK: Kent konseyleri bağımsız oldukları müddetçe bulundukları kentlerde oldukça büyük öneme sahip olan ve gönüllülük temelinde oluşan bir sivil toplum örgütüdür. Kent Konseyleri Kent yaşamı içerisinde kentin tarihi yapısına, doğasına, suyuna, çevresine ve yeşil alanlarına yapılacak zararlı hizmetler karşısında ilk akla gelen, kamu yararını gözeten ve kentin sigortası olan demokratik bir yapılanmadır.

ZE: Yürütme Kurulu olarak, yeni dönemde kentle ilgili temel stratejiniz ne olacak?

EY: Yeni dönemde öncelikli amacımız, kentte yaşayanların kente ilişkin konularda daha fazla söz sahibi olabilmesi için katılım kanallarının oluşturulması olacak. Bunun için de demokratik bir kent yönetiminin nasıl olabileceğinin tartışılacağı ve toplumun tüm dinamiklerinin katılacağı bir panel veya konferans düzenlemek istiyoruz.

NÇ: Kentimizde yürütülen veya planlanan projelerin, özellikle çok hassas olduğumuz Meriç Nehri, Selimiye, Sarayiçi bölgelerimize yönelik tüm çalışmaları yakından takip ederek müdahil olacağız. UNESCO Dünya Kültür Mirası kabul edilen değerlerimize yönelik yapılacak projelere ayrı bir dikkat gösterip, takip edeceğiz.

ZE: Edirne’nin çözülmesi gereken öncelikli sorunları neler sizce? Tespit ettiğiniz sorunlar üzerine çözüm önerileriniz var mı?

NÇ: 8. Dönem Yürütme Kurulu’nun 06.12.2021 tarihinde yaptığımız ilk toplantısında görev dağılımımızı gerçekleştirdik ve yeni dönemin yol haritasını belirledik. Yeni dönemdeki hedeflerimizle ilgili ilk basın toplantımızı da 07.12.2021 tarihinde gerçekleştirdik. Bu toplantımızda Edirne’de Halk Ekmek’in kurulması, Edirne Ulaşım Master Planı’nın yapılması ve Demokratik Kent Çalıştayı’nın düzenlenmesi taleplerimizi açıkladık. Bunun yanında Edirne’de son zamanlarda ciddi bir trafik ve altyapı problemi olduğu görülüyor. Biz ulaşımın araçların değil insanların ulaşımını temel alan ulaşım politikalarıyla ve bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması, altyapının ise bütünlüklü bir plan dahilinde çözülebileceğine inanıyoruz.

ZE: Edirne’nin toplumsal yaşamında kadınların, gençlerin ve engellilerin rolünü, etkinliğini nasıl görüyorsunuz?

AK: Bilindiği üzere EKK’nin kadın meclisi ile engelliler ve çocuk çalışma grupları var. Kadın meclisimiz, kendilerine ait Mor Ev’de el emeğine ilişkin faaliyetler yürüterek hem kendi ekonomilerine katkıda bulunuyorlar, hem de ihtiyaç sahibi olan sosyal kampanyalara destek oluyorlar.  Yakın zamanda LÖSEV’e de bağışta bulundular. EKK Kadın meclisi aracılığıyla ekonomisine katkıda bulunan kadınlarımızın toplumsal anlamda daha da özgürleştiklerini görüyoruz. Bunun için kadın meclisimizin çalışmalarına daha da önem veriyoruz. Ayrıca oluşturdukları ritim grubu ile kentimize ayrı bir renk, ayrı bir ahenk katıyorlar.

NÇ: Yine engelli çalışma grubumuzun engelli dostu bir kent yaratılması için çalışmaları, basın açıklamaları ve yürüyüşleri oldu. Çocuk çalışma grubumuzun da “Çocuklar Konuşuyor” adı altında, bizzat çocukların katıldığı ve kentin nasıl çocuklara daha uygun hale getirilebileceğinin tartışıldığı, çocukların çağdaş bir kentten beklentilerini aktardıkları toplantılar yapıldı. Kent yaşamında olmazsa olmaz olan engelli erişimini her zaman vurguluyoruz. Edirne’de engelli vatandaşlarımızın kendi başlarına evlerinden çıkarak işlerini yapabileceği sonra tekrar evlerine dönebileceği engelsiz kent talebimizi sürdürüyoruz. Bir üniversite kenti olan şehrimizde, gençlerin rolü kent sorunlarında oldukça büyük. Bunun için gençlik meclisi kurulması konusunda çalışmalarımız oldu. Ancak gençlik meclisi çalışmalarını yürüten öğrencilerimizin sürekliliği olmayınca çalışmalar da ilerleme sağlayamadık. Bu dönemde Trakya Üniversitesi ile yakın işbirliği ve ortak çalışmalarla öğrencilerle bir araya gelerek sorunlarını aktarmalarına imkan sağlayacağız. Ve tabii ki çözümleri için de takipçisi olacağız. Gençliğin sorunlarını elbette sadece üniversite öğrencilerinin sorunları olarak değerlendirmiyoruz. Bu konuda Edirne gençliğine ulaşabildiğimiz ölçüde, gençliğin sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapmayı önümüze koyduk.

ZE: Edirne’nin tarihi geçmişi ve coğrafi konumu göz önüne alındığında, birçok konuda Balkanlara başkentlik yapabilecek potansiyelde bir şehir. Siz, bu potansiyelin nasıl kullanıldığını düşünüyorsunuz? Edirne’nin Balkanlar’daki konumu şu an nedir?

EY: Edirne herkesçe bilindiği üzere Osmanlı’ya 92 yıl başkentlik yapmış bir şehrimizdir. Doğal olarak Balkanların da en önemli şehirlerinden biri olmuştur. Ancak günümüz dış politika ve ülkeler arası ilişkiler neticesinde Balkanların başkenti Edirne’nin Balkanlarla olan bağının koparıldığı dönemleri yaşadık ve kentimizin Balkanlardaki eski görkemli günlerini arar oldu. Kentimiz aslında çok uzun süre potansiyelinin farkına varamadı, son zamanlarda ise Balkanların en önemli şehirlerinden biri olma hedefiyle güzel projeler ortaya koyulmaya başlandı. Birçok kültürün ortaklaştığı, Balkan kültürünün egemen olduğu şehrimizin Balkanlar’daki eski konumuna ve turizm konusunda cazip bir kent haline gelmesi en büyük arzumuzdur.

ZE: İnternet sitenizde belirtilen 16 farklı çalışma grubunuz var. Bu gruplar arasında ”Spor” a ilişkin çalışma yapan bir grup göremedim. Sportif faaliyetlerin bir şehre verdiği katma değer nedir size göre?

MY: Bugüne kadar daha önce spor adını verdiğimiz bir çalışma grubunu oluşturamadıysak da bisiklet çalışma grubumuzun, kentteki spor yapılabilecek alanların artırılmasına yönelik çalışmaları ve açıklamaları oldu. Yeni dönemde kent-spor ilişkisinin daha geniş bir kapsamda ele alınacağı bir çalışma grubu veya meclis kurulması da hedeflerimiz arasında yer alıyor. Çağdaş bir kent demek, aynı zamanda kentlilerin rahatlıkla sportif faaliyetlerini gerçekleştirebileceği, spora özgülenmiş alanların yeterli olduğu bir kent demektir. Bunun yanında, ulusal ve uluslararası düzeyde sportif faaliyetlerinin düzenlendiği bir spor kentinin turizm alanında da kente çok fazla katkısı olacağını düşünüyoruz.

ZE: Edirne’de çocukların/gençlerin spora ve spor alanlarına erişimlerini nasıl buluyorsunuz?

NÇ: Edirne’nin yeşil alanları yetersiz ve maalesef çoğu şu anda işletmelerin işgali altında bulunmakta. Geçmiş yıllarda EKK, TMMOB ve diğer çevreci örgütler ile birlikte belediyeye karşı açılan davalar ile işgalin ve işletmelere olan tahsislerin önüne geçilmeye çalıştık. Örneğin, bu davalarından birini şu anda 15 Temmuz Şehitler Parkı olan yerde yaşamıştık. Bu parka, önceki belediye başkanı zamanında bir sivil toplum örgütüne verilmek üzere bina yapılmak istendi. Fakat biz, buranın herkesin yararlanabileceği bir park olarak kalması gerektiği düşüncesiyle davamızı açtık ve mücadeleyi kazandık. İleriki dönemde, kent içinde işgal altında olan yeşil alanlara tekrar park vasfının kazandırılması konseyimizin önemli mücadele alanlarından biri olacak. Ve yine çocukların ve gençlerin spor yapabilecekleri alanların artması ile bu kentin bir spor kenti olması hedefiyle de mücadelemiz sürecek.

ZE: Edirne’yi birçok farklı branşta, ulusal liglerde temsil eden takımlarımız var. Ragbi de bunlardan bir tanesi. Edirne Halkı’na farklı branşlara katılım imkanı sunuyoruz. Buna rağmen, edindiğim tecrübeyle söylüyorum ki kent kaynaklarından etkili, verimli ve adil bir şekilde faydalanamıyoruz. Başardıklarınız ve projeleriniz, birilerini tanıyor olmanızdan veya birilerinin selamını getiriyor olmanızdan daha kıymetli değil. EKK, bu konuda nasıl bir çalışma yapabilir?

MY: Türkiye’de futbol başta olmak üzere belli başlı bazı spor dallarına daha fazla önem verildiği ve kaynakların da daha fazla bu spor dallarına aktarıldığı herkes tarafından görülüyor. Yine bunun yanında aynı spor dalında kaynakların adil bir biçimde dağıtılmadığı, kişisel ilişkilerin imkanlara erişimde başarıdan ve çalışmadan daha önde geldiği de maalesef herkesin malumu. Kent Konseyi olarak bağımsız ve önceden belirli bir bütçeye sahip olmadığımızdan, bu hususta maddi olarak yardımcı olmamız en azından şimdilik zor gözüküyor. Fakat kent konseylerinin bulundukları kentte, kamuoyu yaratma konusunda büyük bir potansiyeli bulunuyor. En son “Halk Ekmek” örneğinde de görüldüğü üzere, konsey olarak Edirne’de gündem yaratabiliyoruz, bu gücümüzü kullanarak Ragbi gibi branşların da sorunlarını gündeme getirebileceğimizi düşünüyorum. Tabi bunun için öncelikle kentteki sporun tüm paydaşlarıyla birlikte bu alanlardaki sorunları tespit için bir çalışma yapmamız gerekiyor. Ben bu vesileyle sporla ilgilenen herkesi bu sorunları tartışmak ve çözüm üretmek adına kent konseyi çatısı altında bir çalışma grubu kurmaya davet ediyor, bize ulaşmaları halinde bu konuda elimizden gelen her türlü yardımı yapabileceğimizin de garantisini veriyorum.

ZE: Edirne’nin ekonomisine, toplumsal hayatına üniversitenin ve üniversiteli gençlerin önemli bir katkısı var. EKK, üniversiteli gençlerin sorunları üzerine çalışmalar yapıyor mu? Trakya Üniversitesi’yle yapılmış görüşmeler oldu mu? Edirne ve üniversiteli gençler ilişkisini EKK nasıl değerlendiriyor?

MY: Yeni yürütme kurulu olarak Trakya Üniversitesi Rektörü Sayın Erhan Tabakoğlu’yla bir görüşme gerçekleştirdik. 2022 yılının hem Edirne Yılı ilan edilmesi, hem de üniversitenin kuruluşunun 40. Yılı olması dolayısıyla ortak ne gibi projeler gerçekleştirebileceğimiz konusunda görüş alışverişinde bulunduk. 2022 yılında üniversite ve kent konseyi olarak gençliğe ve spora dair ortak birçok etkinlik yapma planımız bulunuyor.  Üniversite gençliğinin Edirne’deki problemleriyle yakından ilgiliyiz ve gençliğe dair bir çalışma grubu veya meclis kuruması da hedeflerimiz arasında bulunuyor.

 ZE: ”Edirne bisiklet kenti olmalı” mottosuyla başlattığınız ve üzerine düştüğünüz bir proje var. 2018 yılı Edirne’de bisiklet yılı ilan edilmiş, bu konuda çeşitli görüşmelerle bisiklet kullanımı teşvik edilmeye çalışılmış. Bu projeden bahseder misiniz? Gelinen noktadan memnun musunuz?

NÇ: Yürütülen proje, bir farkındalık etkinliğidir. Ulaşımda bisikletlerinde olduğunu ve bisikletin bir ulaşım aracı olduğunu anlatmaya çalıştık. Kentte bisiklet yollarının olmayışına vurgu yaptık. Bu etkinliğimizden sonra bazı bisiklet yolları yapıldı. Ancak bunlar hem sürekliliği olmayan, hem de standartlara uygunluğu tartışmalı yollar oldu. Zamanla oluşturulan bu yollarda işlevsizleşti. Gelinen noktada, hálen kentin ulaşım planlarında bisikletin bir ulaşım aracı olarak yer almadığını ve bisiklet yollarının bulunmadığını söyleyebiliriz.

ZE: İnternet sitenizde, ”Kent Memnuniyet Anketleri” düzenliyorsunuz. Bu anketlere katılım ve anketlerden aldığınız geri dönüşler nasıl?

NÇ: Evet, anketlere katılım başlangıçta yüksek orandaydı. Ancak zamanla ilgi de azaldı. Anket sonuçlarını kamuoyuyla paylaştık. Önemli ve hatta beklemediğimiz geri dönüşlerde aldık. Bu tür anket çalışmalarına önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz ve tüm sonuçlarını şeffaf bir şekilde kentimizle paylaşacağız.

ZE: Edirne Halkı’yla daha interaktif bir ilişki kurmak için neler yapabilirsiniz? Edirne’nin sorunlarının çözümüne nasıl daha çok katkı verebilirler? Size nasıl ulaşabilirler?

AK: İnternet sitemiz(https://www.edirnekentkonseyi.org.tr) ve facebook grubumuz aktifti. Yeni dönemde twitter ve instagram hesaplarımızı da açarak sosyal medyada daha görünür olmaya çalışıyoruz. Bize aynı zamanda mail adresimizden, telefonumuzdan veya konseyimize bizzat gelerek de ulaşabilirler.

ZE: Son sözlerinizle tamamlayabiliriz.

MY: EKK, çalışma grupları ve meclisleriyle herkesin kendi ilgi alanına göre faaliyet yürütebileceği, çatı bir sivil toplum platformu aslında. Ben başta sporla ilgilenenler olmak üzere faaliyet yürütmek istediği alana göre çalışma yapmak isteyenleri konseyimize davet ediyorum. Herkesin, hayatta görmek istediği değişimin bir parçası olmasını diliyor, röportaj için başta size olmak üzere gazetenizin tüm emekçilerine teşekkürlerimi sunuyorum.

NÇ: Hedefimiz tek bir kişinin aklıyla değil ortak akılla, demokratik süreçlerin işletildiği bir kent yönetimidir. Bu kapsamda kentin sakini değil sahibiyiz şiarıyla tüm kentlilerimizi kent konseyi ile ilişkilenmeye çağırıyoruz. İlgi duydukları, katkı sunacakları alanlarda çalışma gruplarımızda, meclislerimizde çalışmaya davet ediyoruz. Sesimizi duyurduğunuz bu verimli söyleşi ve röportaj için size ve gazetenize de ayrıca teşekkür ederiz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçerik korunmaktadır !!