Sütü ocakta unuttu evi küle döndü
Edirne Merkeze bağlı Hıdırağa Köyü’nde ocakta unutulan süt yangına sebep olurken, sütü ocakta bırakarak kent merkezine giden Fatma Uysal, evinin yanışını göz yaşları içinde izledi.
Dün öğlen saatlerinde Edirne Merkeze bağlı Hıdırağa Köyü’nde 64 yaşındaki Halil Uysal ve 60 yaşındaki Fatma Uysal’a ait tek katlı müstakil evde, ocakta unutulan süt sebebiyle yangın çıktı. Sabahtan ahırdaki ineklerinden sağdığı sütü pişirmek için ocağa koyan Fatma Uysal, sonrasında eşi Halil Uysal ile birlikte Edirne kent merkezine gitti. Çift, kent merkezindeyken ateşte unutulan süt sebebiyle ocaktan alevler yükseldi. Evden yükselen dumanları gören komşular, durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Kısa sürede bölgeye giden ekipler yangın söndürme çalışmalarını başlatırken, jandarma ise güvenlik önlemleri aldı.
Diğer yandan komşular, Edirne kent merkezine giden Halil ve Fatma Uysal çiftine de haber verdiler. Evlerinin yandığını komşularından öğrenip bölgeye gelen çift, evlerinin yandığını görünce büyük üzüntü yaşadı. İtfaiye ekiplerince gerçekleştirilen çalışmalar sonucu yangın kontrol altına alınarak söndürülürken, ev ise kullanılamaz hale geldi.
Eşi Fatma Uysal’ın sabah saatlerinde sağdıkları sütü pişirmek için koyduğu ocağın altını açık unuttuklarını belirterek; “Sabah işimizi bitirdik, hayvanlara baktık, sütümüzü sağdık ve Edirne’ye gittik. Hanımı başka yere bıraktım ben de süt parası almaya gittik. 2-3 saat sonra evimizin yandığıyla ilgili haber geldi. Bir geldik, iş işten geçmişti. Eşim ocağın üzerinde sütü ateşte bırakmış, ondan dolayı yangın çıkmış ve büyümüş” dedi.
‘HER ŞEYİMİZ, BÜTÜN DEĞERLİ EŞYALARIMIZ İÇERİDEYDİ’
Evinin yanışını gözyaşları içerisinde izleyen Fatma Uysal da “Edirne’ye gitmiştik, evimizin yandığını söylediler. Biz de aceleyle geri geldik köye, evimizin yandığını gördük, eşyaları kurtarmak için içeriye bile gidemedik. Her şeyimiz içerideydi, bütün değerli eşyalarımız içerideydi. Ateşte bir şey unuttum sanırım o nedenle başlamış yangın, emin değilim” şeklinde konuştu. Adem Batuhan SEVER
