TMMOB’dan mücadele çağrısı

Mimarlık, mühendislik ve şehir plancılığı gibi mesleklerin itibarsızlaştırıldığını söyleyen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Edirne İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Yılmaz Eren, 19 Eylül Mühendis Mimar ve Şehir Plancısı Dayanışma Günü’nde meslektaşları ile birlikte sokağa çıkarak, bir zamanların gözde mesleklerinin geldiği son hali göstereceklerini söyledi.
TMMOB Edirne İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Yılmaz Eren, yaptığı basın açıklamasında Türkiye’nin 1980’li yıllardan itibaren imalat, 2000’li yıllardan itibaren de inşaata dayalı ekonomik sisteme geçtiğine dikkat çekti. Kamu işletmelerinin uluslararası firmalara bırakıldığına vurgu yapan Eren; “1980’li yıllardan itibaren imalat sektöründe başlayan özelleştirme dalgasıyla, kamuya ve halka ait olan varlıklarımız devletin elinden çıkarılarak sermayenin dizginsiz sömürüsüne ve yağmasına açılmıştır. Fabrikalarımız, limanlarımız, santrallerimiz, kamu arazilerimiz ve kamu işletmelerimiz sermaye gruplarına peşkeş çekilmiştir. 1985 yılından itibaren hız kazanan program çerçevesinde, günümüze kadar 183 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış-devir işlemi yapılmış, bu kuruluşlardan 171’inde hiç kamu payı kalmamıştır. 2000’li yıllardaysa inşaata dayalı bir ekonomik model benimsenmiş, üretim yerine ithalatın desteklendiği, teknoloji ve teknik hizmetlerin dahi ithalinin makbul göründüğü bir dönem yaratılmıştır. Bu süreçte kamu işletmeleri parçalanarak kamuya ait çimento, süt, et, yem, dokuma, orman ürünleri, gemi, gübre sanayileri, enerji santralları, kimya ve petrokimya tesisleri, maden işletmeleri, demir çelik işletmeleri, kâğıt fabrikaları, telekomünikasyon hizmetleri, ulaşım hizmetleri ve bankacılık sektörü özelleştirilerek bu alanlar uluslararası tekellere bırakılmış, ülkemiz daha da fazla dışa bağımlı hale getirilmiştir. Devlet tarafından sunulması gereken teknik hizmetler piyasalaştırılmış ve serbest piyasa ekonomisinin insafına terk edilmiştir” dedi.
“MESLEKTAŞLARIMIZIN YAKLAŞIK YÜZDE 60’I ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNDE ÜCRETLERE ÇALIŞTIRILMAKTADIR”
Eren, mimar, mühendis ve şehir plancılığı mesleklerinin itibarının azaltıldığını ifade ederken, meslektaşlarının yüzde 60’ının asgari ücretle çalıştığına vurgu yaptı. Eren; Meslek alanlarımızda büyük bir yıkım yaşanmıştır. Bu yıkıma bağlı olarak bir dönemin gözde meslekleri olan mühendis, mimar ve şehir plancılarının itibarı neredeyse sıfırlanmıştır. Bir afet ülkesi olmamıza rağmen, daha fazla önem verilmesi gereken mühendislik, mimarlık ve planlama hizmetleri birer prosedür haline getirilmiştir. Ücretli çalışan meslektaşlarımızın yaklaşık yüzde 60’ı asgari ücret düzeyinde ücretlere çalıştırılmaktadır. Mühendis, mimar ve şehir plancısı adayı pek çok genç, ülkemizin geleceğine dair umutlarını kaybetmek üzeredir. İşsizlik oranı yüzde 40’ları aşmıştır. Yeni mezun meslektaşlarımızın iş bulma süreleri 18 aya kadar uzamıştır. Çok sayıda meslektaşımız iş bulamadığı için yurtdışına çıkmaktadır. Ülkemiz, yetişmiş değerli mühendis, mimar ve şehir plancılarını kaybetmektedir. Meslektaşlarımız yoğun işsizlik sonucu geçimlerini sağlayabilmek için meslek dışı işlere yönelmekte, tezgâhtarlık, garsonluk, kuryelik gibi işlerde çalışmaktadır. Bu acı tablo bizlere kaybedilmekte olan bir geleceği işaret etmektedir. Yüzbinlerce mühendis, mimar ve şehir plancısının bilincinde ‘boşuna mı okuduk?’ sorusu belirginleşmektedir” şeklinde konuştu.
‘ASGARİ ÜCRET BELİRLEME YETKİMİZ ELİMİZDEN ALINDI’
Mühendis, mimar ve şehir plancılarının asgari ücretlerini belirleme yetkisinin ellerinden alındığını belirten Eren; “Geçtiğimiz aylarda ücretli çalışan üyelerimizin asgari ücretini belirleme yetkimiz de elimizden alındı. SGK ile yapılan ücret denetimi protokolü gereği 2012 yılından bu yana belirlemekte olduğumuz mühendis, mimar ve şehir plancısı asgari ücreti, belli ki sermaye çevrelerini ve iktidarı rahatsız etmiştir. Gelişen baskılar sonucu SGK önce protokolün içini boşaltmak istemiş ardından da 2017 yılında protokolü tek taraflı olarak feshetmiştir. Bu müdahaleye rağmen TMMOB ve Odalarımız ücretli çalışan meslektaşlarımızı korumak amacıyla yönetmeliklerimiz gereği asgari ücret belirlemeye devam etmiştir. En son geldiğimiz aşamada siyasi iktidarın müdahalesi sonucu açılan davalarla ilgili yönetmeliklerimiz geçtiğimiz aylarda iptal edilmiş, bu yetkimiz de elimizden alınmıştır. Böylece, ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları mağdur edilmiş, serbest piyasanın acımasız sömürüsü karşısında korumasız bırakılmıştır. Bir asırdır ülkemizin kalkınması, ilerlemesi ve halkın refah koşullarında yaşaması için emek harcayan mühendis, mimar ve şehir plancıları bu tabloyu hak etmemektedir” diye konuştu.
Eren, 19 Eylül Mühendis Mimar ve Şehir Plancısı Dayanışma Günü’nde, sokaklarda olacaklarına vurgu yaparak; Daraltılan meslek alanlarımız ve mesleki itibarımız erozyona uğradıkça ülkemizin ve yurttaşlarımızın uğradığı yıkım da artmaktadır. Sorunlarımızın, ülkemizin ve halkımızın sorunlarından bağımsız olmadığının bilincindeyiz. Mücadele etmezsek yaşadığımız sorunların daha da büyüyeceğini çok iyi biliyoruz. Ülkemizin okumuş çocukları olarak Cumhuriyetin ikinci asrında, eşitlik ve özgürlük temelinde, üreten, sanayileşen, gelişen ve hakça bölüşen bir ülkeyi inşa etmek için seferber oluyoruz. Bir dönemin en itibarlı, gözde mesleklerinin Cumhuriyetin 100’üncü yılında ne hale geldiğini, nasıl ve neden gözden çıkarıldığını, hangi sorunları yaşadığını ortaya koymak ve sorunlarımızın çözümü için sesimizi daha fazla yükselteceğiz. Mühendis, mimar ve şehir plancılarını görmezden gelenlere ve yok sayanlara karşı haklarımız ve geleceğimiz için ayağa kalkıyoruz. 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı Dayanışma Gününde tüm illerde sokağa çıkacak ve devamında örgütlü gücümüz ile mücadeleyi büyüteceğiz” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi