Üç kuşaktır ‘Karaağaçlı Bahçıvan’

Edirne Karaağaç’ta üç kuşaktır üretim yapan Ahmet Çaylar, yönetmenlerin bile ilgisi çeken satış aracını anlattı. Çaylar bahçıvan yazısının önemine vurgu yaparak; “Tamamen tarlamda ne varsa o ürünleri aracıma koyup satıyorum. Örneğin muzu parayla alıp yine bu araçla satmaya çıkarsam bahçıvan yazısını silmem lazım. Bahçıvan, müstahsil demek için ürünleri tamamen kendi tarlamda yetiştiriyor olmam lazım” dedi.

Selanik’ten yayan olarak Edirne’ye göç ettikten sonra Karaağaç’ta üretim yapmaya başladıklarını anlatan Karaağaçlı Ahmet Çaylar; “Selanik göçmeniyiz. Babam anlatırdı, küçükken yürüyerek Edirne’ye geldiğini söylerdi. Göçebe halde gelirken kimi yolda ölmüş vs. Gelenlerden ise bazıları Karaağaç’a bazıları Edirne’ye, İstanbul’a, Bursa’ya dağılmışlar. Soy ismimizi geldiklerinde Çaylar olarak vermişler. Edirne’de Çaylar soyisimli 20-30 hane var ” diye konuştu.

Üzerinde ’Karaağaçlı Bahçıvan’ yazan ve dikkatleri üzerine çeken aracını da anlatan Çaylar; “Bu aracın özelliği, sebze yetiştiricisi, müstahsiliz. Tamamen tarlamda ne varsa o ürünleri aracıma koyup satıyorum. Örneğin muzu parayla alıp yine bu araçla satmaya çıkarsam bahçıvan yazısını silmem lazım. Bahçıvan, müstahsil demek için ürünleri tamamen kendi tarlamda yetiştiriyor olmam lazım. Kendi ürünlerimi bu araçla satıyorum. Aracım Kara Tahta dizisinde de görüldü” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan yaklaşık 3 kuşaktır üretim yapan Çaylar, gelecek neslin üretim yapmadığını vurgulayarak; “Çiftçilik bize atalardan yadigar devam ettirmeye çalışıyoruz. En az 3 kuşak Edirne Karaağaç’ta üretim yapıyoruz. Tabi benim çocuklarım bahçıvanlık yapmıyor, istemiyorlar. Şimdiki nesil temiz giysilerle çalışabileceği, kolay para kazanabileceği iş arıyorlar. Maalesef nesil üretimi devam ettirmezse bizden sonra bitecek” dedi, üretimin geleceği hakkındaki endişelerini dile getirdi. Damla GÖÇ

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu