Yaşam hakkı

187 gün (yaklaşık altı ay yedi gün) sıcak ya da soğuk demeden tam saat 19:00 da Saraçlar Caddesinde bir grup insan (hayvan sever), bıkıp usanmadan, yere açtıkları “Yaşam için adalet” yazılı kocaman bir pankartla eylem yapıp imza topluyorlar ve yaşam hakkı olan sokak hayvanları(canları) için eylem yapıyorlar.

Şahsen ben, her akşam üzeri o saatte Saraçlar Caddesine gidip o eylemi yapmaya cesaret edemem. En basitinden hastalanırım, grip olurum, idrar yollarım iltihaplanır. Bağışıklık sistemim bu tempoya yetmez, hastanelik olurum. Yani o bir grup insan çok büyük bir özveri ve inançla bu eylemi yaptılar ve yapıyorlar. Bu noktada hiçbir maddi karşılık beklemeden bu eyleme aralıksız destek veren bütün gönüllülere minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Günümüzde insanların bir çoğu karşılıksız başkasına bir bardak su vermezken, bu insanların merhamet ve inançlarının tek karşılığı var, o da yasanın geri çekilmesi.

Yaşam İçin Adalet Platformunda “Toplum bir bütündür ve ekolojik döngünün en önemli parçalarından biri de hayvanlardır. Yaşam hakkı kutsaldır ve bu bir siyasi malzeme değildir.” diye paylaşım yapıldı. Bu olay, sadece hayvanların yaşam hakkının savunulması ve ekolojik döngünün devamını hedeflemektedir. Toplumumuzda Hz. Mevlana’nın bir sözü çok sık kullanılır; “Yaradılanı severiz, Yaradandan ötürü.” Vicdanımızın sesini iyi duymak durumundayız. Bu eylemin en büyük nedeni vicdanlarımızdır. Bazılarımız tartışmada karşısındaki kişiye hakaret ederken “Pis köpek!” diyor ya, büyük bir haksızlık ediyor. Çünkü bu köpekler depremde çöken binalarda, hatta yangınlarda bile insanları kurtarmak için bize çok büyük destek veriyorlar. Eğer kendisini sahiplenen kişilere bir zarar gelmişse, onları kurtarmaya çalışıyorlar, veya kurtarılıncaya kadar yanlarından ayrılmıyorlar.

Uyuşturucu taşıyan araçlardaki yasaklı maddeleri bulmakta polislere destek oluyorlar. Eğer kaybolan insan ölmüşse cesedin bulunmasına da yardım ediyorlar. Çobanlık yapan kişilerin sürüyü koruyan ve yönlendiren en büyük yardımcısının da yine köpekler olduğunu biliyoruz. Dahası, eğer bir kaç defa beslediyseniz, yani bir lokma ekmek verdiyseniz size asla ihanet etmiyorlar, yani bazı insanlar gibi nankör değiller. Sevdiklerini ve sevildiklerini bakışlarından anlayabiliyorsunuz. Size müthiş bir sevgiyle bağlanıyorlar ve sevginizi esirgerseniz, bir insandan daha çok üzülüyorlar.

Eğer arabanız varsa, o arabanın sesini hafızalarına kaydedip, arabanızla geldiğinizi anlayıp sizi büyük bir sevinç ve sevgiyle karşılıyorlar. Bugün yine Saraçlar Caddesinde, bu defa saat 12:30’da Edirne‘deki bütün sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla Edirne Saraçlar Caddesi’nde eylem vardı. Bu eylemde, Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik yapılmasına Dair Kanununun Anayasa Mahkemesi tarafından iptali istendi. Topluluk adına konuşan Hanımefendi, altı aydan beri hayvanlara büyük katliam yapıldığını ısrarla iddia etti. İnşallah bu güzel ve sadık canlara yapılan katliamlar durur da birlikte yaşamaya devam ederiz.

Hayat onların sevgi dolu bakışları, yumuşacık patileri, sizinle oyun oynamak isteyen çocuksulukları, elinizi yalayan zehirsiz dilleri ve sizden sadece sevgi ve yiyecek bekleyen sadelikleri ile BERABER yaşarken, dünyayı paylaşırken güzel.

Sevgiyle kalın…