Zeybek’ten ön seçime ‘üye’ çağrısı

Edirne’de 13-14-15 Şubat tarihlerinde düzenlenecek olan Cumhuriyet Halk Partili (CHP) İl Belediye Başkanları Toplantısı’na katılmak üzere kente gelen CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP’nin 23 Mart tarihinde Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için gerçekleştireceği ön seçim hakkında değerlendirmede bulundu. Şubat ayı içerisinde CHP’ye üye olanların ön seçimde oy kullana hakkına sahip olabileceğini açıklayan Zeybek, vatandaşlara üye olma çağrısı yaptı. Zeybek; “Cumhuriyet Halk Partisi’ne Şubat ayı içinde üye olunuz, ister ilçe merkezlerimize, il merkezimize gelip üye olun, ister online olarak internet üzerinden üye olunuz ama bu demokratik sürecin bir parçası olun ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin uzun yıllar sonra cumhurbaşkanı adayının milletin kendisinin ön seçimle belirlemesi, partiye olan tüm yurttaşlarımızın katıldığı bir ön seçimle belirleyerek bunu bir demokrasi şölenine çevirmesine olanak sağlamak lazım” dedi.

Edirne’de 13-14-15 Şubat tarihlerinde düzenlenecek olan Cumhuriyet Halk Partili (CHP) İl Belediye Başkanları Toplantısı’na katılmak üzere kente gelen CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Berat Kandili dolayısıyla Edirne Belediyesi’nin düzenlediği kandil simidi dağıtım etkinliğine katıldı.

IMG 8918 | Edirne Ahval Gazetesi
Zeybek’ten ön seçime ‘üye’ çağrısı | Edirne Ahval Gazetesi

‘GAZZE’NİN TEŞHİR EDİLMESİNİ ASLA KABUL ETMİYORUZ’

Amerika Başkanı Donald Trump’ın Gazze’nin Filistinlilerden arındırılması şeklindeki açıklamaları değerlendiren Zeybek; “Öncelikle tüm yurttaşlarımızın Berat Gecesi’ni en içten dileklerle kutluyorum. Bugün yapılacak olan duaların cenabı Allah katında herkes açısından hayırlara vesile olmasını yürekten diliyorum. Tabii önce ülkemize, sonra bütün İslam dünyasına barış, huzur getirmesini diliyorum. Bu meseleyle Berat Gecesi dolayısıyla da şunu söyleyeyim; bir buçuk milyondan fazla Filistinlinin yaşadığı Gazze’yle ilgili son zamanlarda ortaya atılan iddialar, bölgenin Filistinlilerden arındırılması ve bu insanların başka bölgeye neredeyse teşhir edilmeleri biçimdeki yeni dönem Amerikan siyaseti karşısında Cumhuriyet Halk Partisi Genel merkezimizin ve tüm milletvekillerimizin ortak bir duruş sergilediğimizi ve bunu asla kabul etmediğimizi herkesin bilmesi gerekir. Bu konuda süreci, asla gelişmeleri uzaktan takip etmeyeceğimiz gibi İstanbul il başkanımızın Galata Köprüsü’nde yapmaya çalıştığı Filistin’e destek yürüyüşünün de valilik tarafından engellenme girişimini bütün milletimizin dikkatina bir kez daha sunmak istiyorum” dedi.

‘BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ ADLİYEDEN ÇIKAMAZ HALE GELDİ’

Edirne’de yarın gerçekleştirilecek olan İl Belediye Başkanları toplantısı hakkında da bilgi veren Zeybek, son dönemde CHP’li belediyelere yönelik soruşturmaların ele alınacağı ve belediyelerin gelir artırıcı önlemlerini konuşacaklarını ifade etti. Zeybek; “Bugün, yarın ve cumartesi günü Edirne’de biliyorsunuz 21 il belediye başkanımızla birlikte bir ortak çalışma yapacağız. Bu çalışmamızın ana gayesi iktidar tarafından sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘silkeleyin bunları’ demesiyle birlikte gelirlerinin ciddi biçimiyle el konulan, azaltılan sosyal güvenlik kurumu ve vergi geçmiş dönem borçları dolayısıyla kesintiye uğrayan belediyelerimizin gelir arttırıcı önlemleri konuşacağız. Yeni dönemde mevzuatla ilgili destek, artık belediye başkanlarımız neredeyse adliyelerden çıkamaz hale geldiler. Soruşturmalar, kovuşturmalar, yargılamalar sanki belediyelerde görev alan tüm insanların siyaset yapmanın bir unsuru haline getirildi. Bu yeni dönem Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ülkeye uygulamaya çalıştığı yeni bir anlayış. Bu anlayışın temel unsuru da sayın Belediye Başkanımız burada rakibiyle yarıştı ama artık Cumhuriyet Halk Partisi’nin Edirne İl Başkanı’nın rakibi AK Parti il başkanı değil, Cumhuriyet savcıları, devletin kamu görevlileri, valiler, kaymakamlar, müdürler. Yani artık devletle karşı karşıya gelmiş bir durumun içinden geçiyoruz. Bütün bunların değerlendirildiği, bir kısmı basına açık, bir kısmı basına kapalı bir toplantı gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.

‘BUGÜN YEREL SEÇİM OLSA, CHP NÜFUSUN YÜZDE 80’İNİ YÖNETECEK KAPASİTEYE ULAŞIR’

AK Parti iktidarının CHP’li belediyelere uyguladığı yaptırımlarla, halka yapılan hizmetleri azaltmaya çalıştığını belirten Zeybek; “Elimizde son zamanlarda bütün Türkiye yapmış olduğumuz anket çalışmalarının da genel bir değerlendirmesi yarın yapılacak. Ama genelle ilgili şunu söyleyeyim; bugün bir yerel seçim olması durumunda Cumhuriyet Halk Partisi’nin oy oranı yüzde 38 değil, yüzde 49. Kazandığımız büyükşehir belediye sayısı 14 değil, 21 olacak ve Türkiye genelinde yüzde 65 nüfusu yöneten Cumhuriyet Halk Partili belediyeler ilk yapılacak olan bir yerel seçimde, yani bugün bir yerel seçim olsa yüzde 80’lik bir nüfusu yönetecek kapasiteye ulaşacaklar. İktidar da bunu görüyor. Bu nedenle belediyeleri hem hukuki anlamda hem idari anlamda hem yetki anlamında daralttığı gibi aynı zamanda onun gelirlerini de türlü biçimlerle el koyarak halka yaptıkları hizmetlerini azalmasına çalışmaktadırlar. Edirne’de biliyorsunuz kent lokantasının açılışına katılmıştık. Kent lokantaları Türkiye’de bugün sayıları 113’e, kreşlerimizin sayısı 697’ye, yurtlarımızın sayısı da 100’ün üzerine çıktı. Milyonlarca insana hizmet ediyoruz, bu politikalarımız devam edecek. Halktan aldığımız vergileri halka geri hizmet olarak döndürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

‘CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ, DEMOKRASİ ŞÖLENİYLE BELİRLENECEK’

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için 23 Mart 2025 tarihinde yapacağı ön seçimle ilgili bilgi veren Zeybek, Şubat ayı sonuna kadar partiye üye olan vatandaşların ön seçimde oy kullanabileceğini dile getirdi. Zeybek; “Şu ana kadar merkez yönetim kurulumuz ve parti meclisimiz aldığı karar doğrultusunda Şubat ayının sonuna kadar Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye olan tüm yurttaşlarımız 23 Mart’ta, yapılacak olan ön seçimde oy kullanma haklarına sahip olacaklar. Tabii bendeki bilgiler henüz teyide muhtaç ama tüm Türkiye’de ciddi biçimiyle üye artışımız var. Biz göreve geldiğimizde 1 milyon 250 bin olan üye sayımız bugünlerde 1 milyon 600 binlere yaklaşmış gözüküyor. Amacımız bu yıl bitmeden 2 milyon üyeye de ulaşmak. Ben tüm yurttaşlarımıza Edirne’de sizin aracılığınızla Cumhuriyet Halk Partisi’ne Şubat ayı içinde üye olunuz, ister ilçe merkezlerimize, il merkezimize gelip üye olun, ister online olarak internet üzerinden üye olunuz ama bu demokratik sürecin bir parçası olun ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin uzun yıllar sonra cumhurbaşkanı adayının milletin kendisinin ön seçimle belirlemesi, partiye olan tüm yurttaşlarımızın katıldığı bir ön seçimle belirleyerek bunu bir demokrasi şölenine çevirmesine olanak sağlamak lazım” ifadelerini kullandı.

‘SON SÖZÜ MİLLETİN SÖYLEDİĞİ DEMOKRATİK BİR DÜZEN İNŞA EDECEĞİZ’

Zeybek, partide milletvekili ve meclis üyesi adaylarının da bundan sonra ön seçim yöntemiyle belirleneceğini bildirdi. Zeybek; “Buradan da şunu söyleyeyim; Cumhuriyet Halk Partisi ön seçimleri seven bir siyasi parti. Diğer partilerdeki gibi listeler genel merkezden yapılıp gelip onaylanma süreci bitmiştir. Bundan sonra pek çok adayımızın, milletvekili adaylarımızın, meclis üyesi adaylarımızın ön seçimlerle belirlendiği yeni bir döneme girişimizin de ilk işaretidir Cumhurbaşkanlığı adayının ön seçimle belirlenmesi. Milletin son sözü söylediği yeni bir demokratik düzeni de yavaş yavaş önce Cumhuriyet Halk Partisi’nde, sonra tüm ülkede inşa edeceğiz” açıklamasını yaptı.

‘İKİNCİ SARI KARTTAN KIRMIZIYLA İKTİDARI OYUN DIŞINA BIRAKACAĞIZ’

AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın ülkeye verebileceği başka bir şey kalmadığını kaydeden Zeybek; “Biz biliyorsunuz yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi olarak milletten bu bir yerel seçim ve bu iktidarın uyguladığı yanlış ekonomik politikalar, yanlış dış politikasına, yanlış Suriye politikaları konusunda bir sarı kart gösterin demiştik. Milletimiz sarı kartı hem de çok ciddi biçimde gösterdi ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 22 yıllık girdiği tüm seçimlerden sonra ilk kez ikinci parti noktasına indirdi ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni Türkiye’nin birinci partisi yaptı. Sarı karttan bence iktidar alması gereken dersi almadı. Son ocak ayında açıklanan asgari ücret, ocak ayında açıklanan memur, emekli ve çalışanların ücret artışları, arkasından düşünün ki yüzde 44’lük değer artışıyla bütün vergilere zam yapıyorsunuz ama memurlara, işçilere yüzde 11 ile 14 arasında zam yapıyorsunuz. Şimdi bunu anlamak mümkün değil. Yani çalışanların, ücretlilerin, emeklilerin sırtına yüklenmiş bütün maliyetleri dar kesime, emeklilere, işçilere, yani emekçilerin sırtına yüklenmiş. Bunların sırtından elde ettiği gelirlerle de ülkenin açıklarını kapatmaya çalışan bir iktidar var. Biz de bunu gördük. Şimdi artık ikinci sarı karttan kırmızıyla iktidarı oyun dışına bırakacağız. Demokratik yollarla seçim istiyoruz. İkinci yılına girdiğimizde Mayıs 2023’te yapılmıştı seçimler, artık Türkiye bu iktidarın uyguladığı politikalarla yönetilme şansı kalmamıştır. Erken seçim çaredir, erken seçimden kaçmak mümkün değildir. Adalet ve Kalkınma Partisi ve onun siyasi kadrolarıyla Cumhur İttifakı’nın bu millete vereceği yeni bir şey kalmamıştır. Sadece sıkıntılar baş göstermiştir” dedi.

‘ASGARİ ÜCRET, TEK BİR CUMHURİYET ALTINI ALMAYA BİLE YETMİYOR’

Kamu kaynaklarının israf edilirken, emekli ve memura artış oranlarının eridiğine vurgu yapan Zeybek; “Ocak ayında açıklanan yüzde 5’lik enflasyon bile bir yıl için ön görülen yüzde 11 buçukluk memur zammının yarısını almış götürmüştür. Yani şubat ve mart enflasyon rakamlarıyla birlikte göreceğiz ki 12 aya ilişkin verilmiş olan artışların tamamı da zaten üç ayda erimiş ve yok olmuş olacaktır. Yani bu iktidar bir tek Cumhuriyet altınını almaya yetmeyen bir asgari ücrete milleti mahkum etmiştir. Geldiklerinde asgari ücret iki buçuk cumhuriyet altına alıyordu, bugün bir tek Cumhuriyet altını bile almaya asgari ücret yetmemektedir. Geldiklerinde en düşük emekli bir buçuk asgari ücretti, şimdi asgari ücretin neredeyse yüzde 60’ına denk gelen bir emekli maaşıyla milletimizi, on beş milyon emeklimizin sekiz buçuk milyonu en alt sınırdan 14 bin 500 liradan altında bir ücretle, dar gelirler, dul yetimler, yaşlılık aile alanlar, babadan kalma emekli maaşını ailede sakat ya da engelli olduğu için alanların tamamı ise bunun çok daha altında bir emekli maaşıyla yaşamlarını sürdürüyorlar. Çünkü kamunun kaynakları israf edilmektedir. Kamunun kaynakları bir avuç zengine peşkeş çekilmiştir. Kur korumalı mevduat hesaplarıyla, 400 bin mevduat sahibine 1 trilyon 900 milyar lirayı bir kalemde Merkez Bankasından aktaran iktidar bunun karşılığında 15 milyon emekliye bu kadar rakamı ön görmemektedir” şeklinde konuştu.

‘TÜM GAZETE EMEKÇİLERİ ÜZERİNDE BİR BASKI İKLİMİ VARDIR’

Basının, üzerlerindeki siyasi baskıdan dolayı okunma ve izlenme oranlarının düştüğüne dikkat çeken Zeybek, bu durumun gazetelerin reklam gelirlerine de yansıdığını söyledi. Zeybek; “Bu konuyla ilgili MYK’mızda da konu gündeme geldi. Belki çok yakın gelecekte yerel basınla Sayın genel başkanımızın bir araya geldiği bir arama toplantısı gerçekleşecek. Dijitalleşme ve sosyal medya yapılanmasıyla birlikte basılı yerel basın neredeyse kalmadı. Yani düzenli gazete çıkaran yer basın kalmadı. İnternet ortamında dijital mecralarda yayın yapanlar var ama basın özgür olduğunda izlenme oranı artıyor. Sert muhalefet yaptığında, gördüğü yanlışları eleştirdiğinde izlenme oranı artıyor. İzlenme oranı arttıkça, takipçi sayısı arttıkça reklam alma şansı var. Ama yerel basının üzerindeki en büyük demokrasinin kılıcı yazdıklarından dolayı sorgulanması, soruşturmaya tabi tutulması hatta yatar olmayan suçlardan hemen gözaltına alıp hapishaneye atılması. Şimdi bu korku iklimin içinden geçiyoruz ve bundan basının etkilendiğini görüyoruz. Yani Halk TV’nin genel yayın yönetmeninin bir telefon kaydını televizyonda yayınlamak gibi bir gazetecilik işlevinden dolayı hala tutuklu olması, 15 gündür tutuklu. Anlaşılır gibi değil. Yani ben şimdi sizlere soruyorum; geçmişte nice gazeteci insanlarla giderdi, röportaj yapardı, televizyonda yayınlanırdı ve bunların reytingleri son derece yüksek olurdu. Yani giderek yerel basın, ulusal basın, tüm gazeteciler ve tüm gazete emekçileri üzerinde bir baskı iklimi vardır” diye konuştu.

‘GAZETECİLERİ HAPSE ATAN İKTİDARDAN, GAZETELERİ ÖZGÜRLEŞTİRECEK FAALİYETLER BEKLEMİYORUZ’

Yerel basının, Basın İlan Kurumu’ndan yeterince faydalanamadığını kaydeden Zeybek; “Bu baskı iklimin yanında ekonomik anlamda da onların yaşamlarını sürdürebilmesiyle ilgili bir yasal düzenleme ihtiyaç vardır. Yerel basın artık Basın İlan Kurumundan ve diğer ilanlardan yararlanamamaktadır. Bunlarla ilgili gelirleri neredeyse yoktur. Ya da var olanların sadece çok dar bir mecrada iktidara yakın olan gruplara ve mecralara aktarıldığını görüyoruz. Kamu bankalarından yerel basına herhangi bir reklam yoktur. Kamu şirketlerinden herhangi bir kamu iktisadi teşekküllerinden herhangi bir reklam yoktur. Oysa bütün dünya yerel basını ve ulusal basınını özgür ve güçlü tutabilmek için reklam pastası içinden aldıkları payı belli bir oranın belli bir oranın altına inememe, kuralını getirmiştir. Bununla ilgili bu iktidar bir şey yapar mı? Siyasi parti liderlerini hapse atan, gazetecileri hapse atan bir iktidarın gazetelerin ekonomik özgürlüğüne kavuşarak, gazetecilik faaliyeti yapmasıyla ilgili bir düzenleme yapmasını hiç olası görmüyoruz” ifadelerini kullandı.

Adem Batuhan SEVER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçerik korunmaktadır !!