Kitabını Edirne basınına ithaf etti

Bir dönem Edirne’de gazetecilik mesleğini yapmasının ardından akademik kariyeri için İstanbul’a giden Dr. Musa Çelik, doktora tezi olarak yayınlanan ve Edirne basınına adadığı kitabı “Gazetecinin Mesaisi Olmaz-Türkiye’de Gazetecilerin İstihdamında İŞKUR Etkisi”ni tanıttı.
Akademisyen Dr. Musa Çelik, Çizgi Kitabevinden çıkan “Gazetecinin Mesaisi Olmaz: Türkiye’de Gazetecilerin İstihdamında İŞKUR etkisi” kitabını bir zamanlar beraber olduğu, kamusal sorumlulukla hareket ettiği, zor şartlar altında çalışan, çok sevdiği Edirne basın emekçilerine ithaf etti.

Kitabın tanıtım toplantısında Edirneli basın emekçileriyle bir araya gelen Çelik, gazetecilerin çalışma hayatının günden güne zorlaştığını, bir gazetede çalışabilmenin, devam edebilmenin ve işi yapış şeklinin de kolaylaşmasına paralel olarak işi elde tutabilmenin çok zorlaştığını söyledi.

Çelik konuşmasının devamında, “Gazetecilerin çalışma hayatında istihdam sorununu kolaylaştırmasını öngören İŞKUR İşbaşı Eğitim Programı, Basın İlan Kurumu ve Türkiye İş Kurumu’nun ortaklığında 2015-2022 yılları arasında faaliyet gösterdi. Gazeteciler, üniversitenin iletişim fakültelerinden mezun olan genç gazeteci adayları bu program kapsamında önceleri 12-9-6 ve son olarak 3 aylığına istihdam edildiler. Program kapsamında 2299 gazeteci istihdam edilirken, bu pastadan en fazla payı anaakım olarak değerlendirilen büyük medya grupları yer aldı. Bu illerden bazıları Konya, Şanlıurfa gibi illerin yanı sıra, Adana, Antalya, Çanakkale, Adıyaman gibi iller İŞKUR İş başı eğitim programı kapsamında gazeteci istihdam etmişlerdir.”

Hudut şehri Edirne’nin İŞKUR İşbaşı Eğitim Programından en az faydalanan illerden biri olduğuna değinen Çelik, konuşmasında şu sözleri kaydetti:
“Programın ‘sosyal devlet’ ilkesiyle hayat buldu. Ama programın sahadaki yansımaları farklı olmuştur. İŞKUR İşbaşı Eğitim Programı kısa vadeye odaklandı, program kapsamında verilen maaşlar da asgari ücretin altında kaldı. Dolayısıyla program bitiminde gazetecilerin işverenin karşısında eli güçlü gitmediği, basın sigortası yerine sağlık sigortasının yapıldığı, çalışılan günlerin basın kartı başvurusunda geçersiz sayılması programın başarısına ket vuran uygulamalar arasında yer almıştır. Belki de en önemli gelişme neoliberal sermaye yapısına ayak uyduran basın işletmeleri İŞKUR’un gazetecileri 12-9-6 ve 3 aylığına gazetelerde istihdam edilmesine yardımcı olması aslında gazetecilerin çalışma hayatının güvencesiz bir hal almasına neden olmuştur.”
Bu eksikliklerin giderilmesi halinde gazetecilerin işgücü piyasasında daha sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olacağını, dolayısıyla ile sosyal hakları karşılanan bir gazetecinin “kamusal sorumluluk” ile görevini sürdüreceği, yaşadığı ilçeye, ile, bölgesine ve Türkiye’yi ileri taşıyacak haberlere imza atarak “sağlıklı” bir kamusal alanın inşasına katkıda bulunacağını savunan Çelik, “Diğer türlüsü, yarınını öngöremeyen, maaşlarının asgari ücret seviyelerinde gezindiği bir çalışma ortamının kimseye bir yararı olmayacaktır” dedi.
Son olarak Çelik, Edirneli basın emekçilerinin zor şartlar altında mucizeler yarattığını, şartlarının kötü olmasına rağmen yaptıkları haberlerle Edirnelileri karar alma süreçlerine davet ettiğini söyleyerek, bir dayanışma, bir vefa olarak kitabı çok sevdiği Edirneli basın emekçilerine ithaf ettiğini söyledi.
Haber Merkezi



