İnci; ‘Asgari ücret enflasyon oranında artmalı’

Türkiye’de milyonlarca çalışanın gözü asgari ücret zammında. Edirne İş İnsanları Derneği Başkanı Hakan İnci, asgari ücretin en az enflasyon oranında artırılması gerektiğini vurgularken, işverenlerle uyumlu bir artışın önemine dikkat çekti. İnci, “Asgari ücret en az enflasyon oranında artırılmalı. Daha üstü, işvereni zor durumda bırakır, işten çıkarmalar artar veya işçiler yüksek maaş talebiyle karşılaşır. Enflasyonun altında artış olmamalı ama işverenle de uyumlu olmalı” dedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yaklaşan toplantıları öncesi, milyonlarca çalışanın gözü yeni yılda geçerli olacak zam oranına çevrilmiş durumda. Hali hazırda 22 bin 104 lira olan asgari ücretin hangi seviyeye çıkacağı merak edilirken, Edirne İş İnsanları Derneği Başkanı Hakan İnci, ekonomik veriler ve sektörlerin durumu üzerinden önemli açıklamalarda bulundu.
‘KORKUNÇ BİR GELİR DENGESİZLİĞİ SÖZ KONUSU’
İnci, Türkiye’de gelir dağılımında bir uçurum olduğuna dikkat çekerek, “Şu anda Türkiye’de ortada insan kalmadı. Ya çok düşük gelirli insanlarımız var, ya da gerçekten çok yüksek gelirli kesim var. Bunu şöyle anlatabiliriz: Bir gecede bir asgari ücreti iki kişinin yemeğine verecek insanlar da var; bir asgari ücretle beş kişilik bir ailenin ay sonunu getirmeye çalışanlar da var. Korkunç bir gelir dengesizliği söz konusu. Ve bu iki kesim arasındaki uçurum da hızla büyüyor” ifadelerini kullandı.
‘TEMEL İHTİYAÇLARDA ENFLASYON YÜZDE 100’ÜN ÜZERİNDE’
Ekonomik verilerle ilgili değerlendirmesinde ise, TUİK’in açıkladığı enflasyon rakamları ile özel sektörün verilerini karşılaştıran İnci, temel ihtiyaçlarda enflasyonun yüzde yüzün üzerinde olduğunu vurguladı. İnci, “Ekonomik olarak baktığımızda TUİK’in açıkladığı enflasyon verileri var, diğer firmaların verdiği enflasyon verileri var. Ama insanların temel ihtiyaçlarına, gıda, ulaşım, sağlık gibi alanlara baktığınızda, enflasyon yüzde yüzün üzerinde. İnsanlar bir yıl önceki alışveriş güçleriyle, aynı malın bir yıl sonraki fiyatını karşılaştırdıklarında, bunun yüzde 100’ün üzerinde arttığını net görüyorlar. Üstelik ülkemizin temel üretim alanlarında, özellikle gıda sektöründe de korkunç bir enflasyon söz konusu. Bu olmaması gereken bir durum” dedi.
‘EKONOMİK BOZULMANIN EN BÜYÜK SEBEBİ GÜVENSİZLİK’
İnci, hükümet ve önceki dönem bakanlarının ekonomik model ve politikalarındaki hataların bugünkü durumu hazırladığını ifade etti. “Burada hükümetin ve önceki dönem bakanlarının yanlış politikaları, üç yıl önceki yanlış algılar ve ‘yeni bir ekonomik model bulduk’ gibi açıklamaları, dünya standartlarına tamamen ters uygulamalar, bu durumun temelini attı. Yeni gelen Bakan Sayın Şimşek bunu toparlamaya çalışıyor ama toparlamaya çalışırken bedelini halk ödüyor. Bu yıl insanlar çok zor geçirdi. Umudumuz, 2026 yılında piyasaların normalleşmesi ve insanların alım gücünün artması yönünde politikaların geliştirilmesi. Ancak ekonominin bozuk olmasının en büyük nedeni hukuki belirsizlik ve güvensizlik. Bu, ülkemize yabancı yatırım girişi açısından da büyük bir sorun yaratıyor. Yabancı yatırımcılar aslında üretime yatırım yapmak yerine, ranta yönelik spekülasyonlara yöneliyorlar. Hisse senetleri üzerinden para alıp gidiyorlar. Önemli olan gerçek yatırımcıların ülkeye yatırım yapması ama hukuki güvensizlik nedeniyle bunu gerçekleştiremiyorlar ” diye konuştu.
‘EN AZ ENFLASYON ORANINDA ARTMALI’
İnci, yaklaşan asgari ücret görüşmeleri ile ilgili olarak, işverenlerin beklentilerini de paylaştı. “Önümüzde asgari ücret görüşmeleri var. İşveren olarak beklentilerimiz şöyle: Şu anda verilen asgari ücret, gerçekten yeterli. Ama sanayide en çok işçi çalıştırılan alanlarda, dövizdeki durgunluk ve ihracata bağlı çalışma nedeniyle, işçiler olumsuz etkileniyor. Bazı tekstilciler Mısır’a gidiyor, ülkeyi terk ediyor; binlerce işsizimiz oluyor. Asgari ücret en az enflasyon oranında artırılmalı. Daha üstü, işvereni zor durumda bırakır, işten çıkarmalar artar veya işçiler yüksek maaş talebiyle karşılaşır. Enflasyonun altında artış olmamalı ama işverenle de uyumlu olmalı” açıklamasını yaptı.
‘ÖZEL ENFLASYON İLE TÜİK ENFLASYONUN ORTALAMASI DİKKATE ALINMALI’
Resmi enflasyon oranlarının güvenilirliği konusuna da değinen İnci, hem özel açıklanan enflasyon verilerinin hem de TÜİK verilerinin ortalamasının dikkate alınabileceğini söyledi. “Resmi enflasyon oranlarına nasıl güveneceğimiz ayrı bir konu. Bence özel açıklanan enflasyon ve TÜİK verilerinin ortalaması dikkate alınabilir. Komisyonda işveren temsilcileri ve hükümet, gerçekçi şekilde oturup konuşmalı; şov yapmaya gerek yok. Gerçekleri konuşup gerçekçi sonuç almak gerekiyor. Bu ülke, şovla bir şey elde edemez” şeklinde konuştu.
Adem Batuhan SEVER



