Meclisten yapı kullanım ruhsatı kararı
Edirne Belediyesi Ekim Ayı Olağan Toplantısı Belediye Meclis Salonu’nda Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın başkanlığında dün gerçekleştirildi. Birçok gündem maddesinin yer aldığı toplantıda müteahitleri ilgilendiren önemli bir karar alınarak, yapı kullanım ruhsatı olmayan yerlerin kiraya verilemeyeceği oy birliği ile kabul edildi. Başkan Gürkan yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin başka hiçbir yerinde yapı kullanma ruhsatı almayan bir yerde kullanım yapılamaz. Müteahhitlerle hiçbir sorunumuz yok, inşaatını yapsın, satsın, parasını alsın ama yapı ruhsatı almadan orada kimseyi oturtmayacak. Hem olası kazalarda vatandaşımızı, kendimizi, müteahhitleri korumuş olacağız hem de vatandaşın fazladan fatura ödemesinin önüne geçmiş olacağız” dedi.
Basına kapalı gerçekleştirilen, sosyal medya hesaplarından yayınlanan Edirne Belediyesi Ekim Ayı Olağan Toplantısı, dün gerçekleştirildi. Toplantıya başkanlık yapan Edirne Belediye Recep Gürkan, vatandaşlardan gelen şikâyetler üzerine, yapı kullanım ruhsatı bulunmayan binalarla ilgili önemli bir karara imza attı.
“MÜTEAHHİTLERLE BİR SORUNUMUZ YOK”
Kararla ilgili açıklama yapan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan; “ Bir inşaatın bitmesi demek yapı kullanım ruhsatının alınması demektir. Yani eski ifadeyle isken müsaadesinin alınması demektir. Biz ev alınca merdivenleri onarılırken, asansörü çalışmazken, yapı kullanma ruhsatı alınmadan oraya taşınıyoruz. Neden? Ekonomik zorunluluktan ya da işte yeni ev heyecanından ya da yeni dükkân heyecanıyla taşınıyoruz. Taşınıyoruz ama taşındığımız yer aslında bir inşaat. Yani iş güvenliği kanuna göre de orada meydana gelebilecek herhangi bir kaza, herhangi bir yaralanma, Allah göstermesin herhangi bir ölüm anında da cezai yaptırımları olan bir husus bu. Müteahhit ses çıkarmıyor bizim de kontrol etme şansımız yok. Vatandaşımız taşınıyor. Sonra 100 daireli bir sitede 100 dairenin yüzü de taşınıyor ama resmi anlamda bakıyoruz ki uğraşan arkadaşlar biliyorlar, inşaat yüzde 50 seviyesinde ama fiilen olarak bitmiş. Belediyenin bu durumda bu inşaata yapı kullanma ruhsatı vermesi, oturma müsaadesi vermesi söz konusu bile değil. Onu vermeyince vatandaş suyu ve elektriği inşaat üzerinden ödemeye devam ediyor. Orada başına bir şey gelse hem müteahhit hem de belediye sorumlu. Şunu demek istiyoruz, herkes bir inşaat yapabilir hakkıdır yasal şartları yerine getiren, projesini onaylatır, inşaatını yapar, satar ama yapı ruhsatı alana kadar oradaki ev veya dükkânların kullanılmamasını sağlamak birinci derecede mal sahibinin ve yapı müteahhitin sorumluluğundadır. Bundan sonra noter taahhütnamesi müteahhit ve mal sahibi versin. Müteahitler inşaatı bitirirse zaten arkadaşlar gelecek inşaat bitmişse yapı kullanma ruhsatını verecekler. Ama birinin başına bir şey gelse, kaza gelse biz belediye olarak orada taksirli suça ortak oluyoruz. Müteahhite arkadaş parayı erken toplayacak, toplasın, parayı erken cebine koyacak, koysun peki bunun bedelini niye biz ödeyeceğiz? Sonunda da, resmi olarak yüzde 50 seviyesinde ama fiilen bitmiş durumda vatandaş fazla elektrik, su faturası ödemekten şikâyet ediyor. Müteahhite ‘ben belediyeye başvurdum, evrakları verdim’ diyor. Hâlbuki inşaatın evrakları yüzde 50’lik. Türkiye’nin başka hiçbir yerinde yapı kullanma ruhsatı almayan bir yerde kullanım yapılamaz. Müteahhitlerle bir sorunumuz yok, inşaatını yapsın, satsın parasını alsın ama yapı ruhsatı almadan orada kimseyi oturtmayacak. Hem olası kazalarda vatandaşımızı, kendimizi, müteahhit korumuş olacağız hem de vatandaşın fazladan fatura ödemesinin önüne geçmiş olacağız” diye konuştu.
AK Parti Belediye Meclis Üyesi Bahattin Ulusoy, Belediye Başkanının konuşmasının ardından söz alarak, denetimin nasıl yapılacağını sordu. Başkan Gürkan müteahhit ve vatandaşın arasındaki sözleşmeye kontrol edemeyeceklerini, müteahhitin bildirimi kendisinin yapması gerektiğini dile getirdi. Gürkan ayrıca, “Beyan etmezse müteahhitin sorunu. Birkaç müteahhitin canı yanar, ondan sonra onlar da akıllanırlar” sözlerine yer verdi.
“HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYACAK”
Recep Gürkan, kendisinin de gündeme getirdiği bu maddeyle ilgili hem hukuki hem vicdani sorumluluk olduğunu belirterek, oy birliği ile kabul edilen kararla ilgili “Herkes elini taşın altına koymuş olacak” dedi. Damla GÖÇ