YRP’li Suat Kılıç; ‘Asgari ücret 45 bin TL olmalı’

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı Siyasi İşler Başkanı Suat Kılıç, Edirne’de basın mensuplarına yaptığı açıklamada Aralık ayında belirlenecek olan 2026 yılı asgari ücretiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Kılıç, “Yıl ortasında ara zam yapılmalıydı, yapılmadı. En azından asgari ücret 45 bin lira seviyesine çıkarılmalıdır. Devlet vergiden feragat etsin, işverenin yükünü hafifletsin; işçi de insanca yaşasın. Bugün dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 90 bin liradır. Bir eve iki asgari ücret giriyorsa toplam 90 bin lira olmalı ki bu sınır yakalansın” dedi.
Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı Siyasi İşler Başkanı Suat Kılıç, Edirne ziyareti kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kentteki bir otelde düzenlenen etkinlikte gündeme dair konuları değerlendiren Kılıç’a, YRP Edirne İl Başkanı Hakan Çalışkan ve il yönetim kurulu üyeleri eşlik etti.

‘MİLYONLARCA VATANDAŞ AÇLIK SINIRININ ALTINDA MÜCADELE VERİYOR’
Türkiye’nin iç ve dış borcunun 600 milyar doları aştığını ifade eden Kılıç, “Bugün milyonlarca vatandaşımız açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. İş sahibi olanlar dahi yoksulluk sınırının altında. Emeklilerimiz, aylık 16 bin lira civarındaki maaşla ev mi geçindirsin, kira mı ödesin, faturaları mı karşılasın? Aynı şekilde, 22 bin 104 lira asgari ücretle geçinmek zorunda olan kardeşlerimiz mutfağını mı doldursun, çocuğuna mı baksın, kira mı ödesin, giyinsin mi? İnsanlarımız geçinemiyor. Türkiye ekonomisi, artık borçla dönen bir sisteme mahkûm hale gelmiştir. İç ve dış borç toplamı 600 milyar doları aşmış durumda. Borcu borçla kapatıyoruz. Nasıl bazı vatandaşlarımız bir kredi kartının borcunu diğer kredi kartıyla kapatıyorsa, Türkiye’nin ekonomik sistemi de bugün aynı durumdadır. Yeni alınan borçlar, ana parayı değil, yalnızca faizi ödemeye gidiyor. Bu da gelecek nesillerimize ağır bir yük bırakıyor. Bu yüzden ekonomideki bu gidişata son verebilmek için adil düzenin yeniden tesis edilmesi gerekiyor” dedi.

‘GENÇLERE İŞ YOK, AŞ YOK, EV YOK’
Genç nüfustaki işsizliğe dikkat çeken Kılıç, “Merhum Erbakan Hocamızın başbakanlığı döneminde olduğu gibi borçsuz, üreten, denk bütçeli bir ekonomi modeline dönmemiz şarttır. Faiz ekonomisinden kurtulmalı, israfı bitirmeli, tasarruf ve üretim temelli bir düzen kurmalıyız. Çiftçinin, köylünün, memurun, emeklinin, öğrencinin hepsinin buna ihtiyacı var. Türkiye’nin ekmeğini büyütmesi, üretimi ve istihdamı artırması gerekiyor. Bugün AK Parti’nin ‘Gençler neden evlenmiyor?’ diye başlattığı çalışmaya biz diyoruz ki, soru yanlış. ‘Gençler neden evlenemiyor?’ diye sormak lazım. Çünkü iş yok, aş yok, ev yok. Asgari ücret yetersiz. Diploması olan ama mesleği olmayan binlerce genç, işsizliğin pençesinde. Her ile üniversite açmakla övünen anlayış, diplomalı işsizler ordusu oluşturdu. Mesleki eğitimi ihmal eden bu sistem, istihdamı daralttı. Biz bu döngüyü kırmak, sosyal dengeyi sağlamak ve vergileri halkın sırtından almak istiyoruz. Elektrik, doğalgaz, su gibi temel ihtiyaçlara sürekli yapılan zamları durdurmak için de Yeniden Refah iktidarına ihtiyaç vardır” şeklinde konuştu.
‘İSRAİL’İN GÖZÜ TÜRKİYE’NİN GÜNEYİNE UZANACAKTIR’
İktidarın dış politikadaki duruşunu da eleştiren Kılıç, İsrail’in saldırılarının ilerleyen günlerde Türkiye’ye sıçramayacağının bir garantisi olmadığını söyledi. Kılıç, “Ekonomide durum kötü olduğu kadar, dış politikada da maalesef tablo karamsardır. Geçtiğimiz günlerde Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde ‘Gazze Barışı’ adı altında bir metin imzalandı. Biz o gün dedik ki: ‘İsrail’e inanmayın, Netanyahu’ya güvenmeyin.’ Çünkü siyonizm seri bir cinayet ideolojisidir. Bugün barış der, ertesi gün çocukları, kadınları, sivilleri bombalar. İsrail bir devlet değil, bir cinayet şebekesidir. Netanyahu ne kadar katilse, Amerika Birleşik Devletleri ve Trump da o kadar sorumludur. Çünkü İsrail, bu cinayetleri ABD’nin desteğiyle, onların silahlarıyla işlemektedir. Mısır’da barış imzalanmadan bir gün önce Trump açıkça ‘Netanyahu benden silah istiyor, veriyorum, çünkü o bizden bile iyi kullanıyor’ diyebilmiştir. Bu, Gazze’deki soykırımın açık bir itirafıdır. Bugün İsrail’in gözü Gazze’dedir; yarın Lübnan’a, sonra Suriye’ye, ardından Türkiye’nin güneyine uzanacaktır” diye konuştu.
‘TÜM PKK UZANTILARI FESHEDİLMEDİKÇE, TÜRKİYE TERÖRDEN ARINMAZ’
İktidarın ‘Terörsüz Türkiye’ girişimlerini destelediklerini ifade eden Kılıç, bu hedefin ancak tüm PKK uzantılarının lağvedilmesiyle gerçekleşebileceğini söyledi. Kılıç, “Bu nedenle terörle mücadelede yarım tedbir yetmez. PKK, YPG, PYD, PJAK, KCK gibi tüm uzantılar eş zamanlı olarak fesih kararı almadıkça Türkiye tam anlamıyla terörden arınamaz. Biz, terörsüz Türkiye hedefini sonuna kadar destekliyoruz. Ancak terörsüz Türkiye, terörsüz Suriye ile birlikte sağlanabilir. Çünkü bu örgütlerin tamamı aynı yapının farklı şubeleridir. PKK Türkiye koluysa, PYD Suriye koludur, PJAK İran, PCDK Irak koludur. Dolayısıyla terörsüz bir bölge ancak birlikte hareket edilirse mümkündür. Son olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, terörist başı Abdullah Öcalan’ın ayağına gitmesini asla doğru bulmuyoruz. Meclis, İmralı’ya gitmemelidir. Şehitlerimizin, gazilerimizin, ailelerinin hatırı vardır. Eğer bir mesajı varsa, zaten devlet yetkilileri aracılığıyla iletilmektedir. Bu konuda en net duruş Yeniden Refah Partisi’nin duruşudur” ifadelerini kullandı.
‘ASGARİ ÜCRET 45 BİN LİRA SEVİYESİNE ÇIKARILMALI’
Yakında görüşülmesi beklenen 2026 yılı asgari ücretiyle ilgili bir değerlendirmede bulunan Kılıç, “Türkiye’de şu an çok yüksek bir enflasyon yaşanıyor. 22 bin 104 lira olarak belirlenen asgari ücret, her ay yüzde 3–4 oranında eriyor. Güneş altında kalan buz gibi eriyip gidiyor. Satın alma gücü olarak bugün 16 bin lira seviyesinde. Bu nedenle yıl ortasında ara zam yapılmalıydı, yapılmadı. Şimdi yılbaşı geliyor, en azından asgari ücret 45 bin lira seviyesine çıkarılmalıdır. Devlet vergiden feragat etsin, işverenin yükünü hafifletsin; işçi de insanca yaşasın” dedi.
‘BİR KİŞİYE DOKUZ, DOKUZ KİŞİYE BİR PUL DÜŞÜYOR
Türkiye’de dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 90 bin kira olduğuna dikkat çeken Kılıç, ülkedeki gelir adaletsizliğine vurgu yaparak, “Bugün dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 90 bin liradır. Bir eve iki asgari ücret giriyorsa toplam 90 bin lira olmalı ki bu sınır yakalansın. Bu, insanca yaşamın gereğidir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı kişi başına milli gelirin 17 bin dolar olduğunu açıkladı. Eğer öyleyse asgari ücretlinin maaşı da en az 1300–1400 dolar olmalıdır. Ama şu an 500 dolar civarında. İşte itirazımız burada: Gelir var ama adalet yok. Bir kişiye dokuz, dokuz kişiye bir pul düşüyor” açıklamasını yaptı.
Adem Batuhan SEVER



